• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Aslan (Panthera leo)

Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
African_Lion_Panthera_leo_Male_Pittsburgh_2800px_adjusted.jpg

[FONT=Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif]Özellikleri [/FONT]

[FONT=Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif]Afrika aslanı, savanların en büyük yırtıcısı, dünyanın en büyük dört kedisinden biridir.(sibirya kaplanları dünya üzerindeki en büyük ve en ağır kedilerdir.Bu türün dışındaki kaplan türlerinin geneli aslanlar kadar iri değillerdir.) gibi unvanları elinde bulunduran 4 büyük kediden bir tanesidir.En büyük kaplan olsa bile aslan en güçlü yırtıcıdır.Erkek aslanın boyu 90 cm’i kuyruk olmak üzere 2,70 metreyi, ağırlığı ise 290 kiloyu bulabilir. Dişiler ise bunun neredeyse yarısı kadardır. Postu kahverengimsi sarıdır. Erkeğin yelesi kahverengimsi sarıdan siyaha kadar değişir. Geniş alınlı, güçlü çeneli, uzayıp çekilebilen tırnaklı, sarımtırak kısa ve yatık tüylüdür. Kuyruğunun ucu püsküllüdür. Erkek aslanın başının etrafı uzun ve güzel bir yele ile süslüdür. Omuzlarının üzerine kadar dağılan bu perçem, kızdığı zaman kabarır. Çok güçlü ve cesur olduğundan dolayı hayvanların kralı olarak adlandırılır. Vahşi hayatta bilinen en güçlü birinci saldırgan kedidir. Korkunç kükremeleri 5 km ileriden duyulabilir.İnsanları av olarak kullanabilirler.[/FONT]​
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
leopar(pars)

Pars (Panthera pardus), Leopar olarak da bilinir, kedigiller (Felidae) familyasından Panthera cinsinin 4 büyük kedi türünden biri. Önceleri pars, aslan ve panterin melezi olduğu düşünülüyordu. Leopar ismi de Latince Leo (aslan) ile panter manasında kullanılan Pard kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. İlk doğa bilimciler leopar ve panterleri renkleriyle değil de panterin daha uzun olan kuyruğunu dikkate alarak kuyruk uzunluklarıyla ayırmışlardır.


[FONT=Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif][FONT=Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif]
leopar.jpg
[/FONT][/FONT]
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160

Jaguar (Panthera onca), Felidae (Kedigiller) familyasından ve Panthera cinsinin dört büyük kedisinden biri olan bir Yeni Dünyamemelisidir. Diğer üç büyük kedi, Eski Dünya’nın kaplan, aslan ve leoparıdır. Kaplan ve aslandan sonra en büyük üçüncü kedi olan jaguar Batı Yarımküresinin en büyük ve en güçlü kedisidir. Jaguar günümüzde Meksika’dan (bazen ABD’nin güneybatısında da görülebilir) Orta Amerika’ya ve Paraguay’ın güneyi ile kuzey Arjantin’e kadar dağılan bir alanda bulunmaktadır.
Benekli kedi, fiziksel olarak daha çok leopara benzese de daha güçlü yapısı, davranışsal ve habitat özellikleri ile kaplana daha yakındır. Tercih ettiği habitatcengel olsa da, ormanlık araziden açık araziye kadar çeşitli alanlarda yaşar. Genel olarak su kenarlarında bulunur ve kaplanla birlikte yüzmekten hoşlanan kediler olarak dikkat çekerler.
Jaguar genel olarak yalnız dolaşan, avını izleyip pusuya düşüren bir avcıdır ve avını seçerken fırsatçı davranır. Aynı zamanda ekosistemi dengelemek ve av türlerinin nüfuslarını kontrol altında tutmak konusunda önemli rol oynayan hem süper hem de kilittaşı avcıdır. Jaguar, diğer kedilere göre bile oldukça kuvvetli bir çeneye sahiptir. Kuvvetli çenesi sayesinde zırhlı sürüngenlerin kabuklarını deler ve memeliler arasında sıradışı olan bir öldürme yöntemi kullanır. Beyne ölümcül darbeyi indirmek için doğrudan avının kafatasını iki kulağının arasından ısırır.

[FONT=Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif]
www.harikasozler.net_-_Jaguar_resimi.jpg

[/FONT]
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160

Puma (Puma concolor), dağ aslanı olarak da bilinen, Kuzey ve Güney Amerika'da yaşayan, kedigiller (Felidae) ailesinden yırtıcı bir hayvan türüdür. Bu büyük ve yalnız dolaşan kedi kuzeyde Kanada'nın Yukon bölgesinden güneyde And Dağları'nın güneyine kadar oldukça geniş bir alanda yaşar. Bulunduğu çevreye uyum sağlayabilen puma Amerika kıtasındaki belli başlı her habitatta yer alır. Aşırı avlanma ve doğal yaşam alanlarındaki insan yerleşmeleri sonucu tarihi olarak bulundukları bölgelerde sayıları azalmıştır. Ancak bazı alanlarda son zamanlarda yapılan koruma çalışmaları ile popülasyonlarının arttığına rastlanmıştır.
Çok geniş bir alana yayılan puma değişik habitatlarda çok çeşitli renklerde ve cüssededir. Amerika kıtasında jaguardan sonra ikinci en büyük kedi olan puma, kaplan, aslan ve jaguardan sonra dünyanın en büyük dördüncü kedisidir.Leopardan daha da büyük olsa bile puma kükreyemediği için büyük kediler arasında sayılmaz ve Panthera cinsi içinde değil de Puma cinsi içinde sınıflandırılır.
Hem pusu hem de takip avını yapabilen pumanın avları da oldukça çeşitlidir. Ana besini geyikdir fakat aynı zamanda böcek, fare, tavşan, evcil kedi ve köpek, alpaka, sürü hayvanlarını da avlar. Sürekli olarak saklanan bir kedi olan puma insanlardan uzak durur fakat çok nadir de olsa insanlara saldırdığı görülmüştür.


www.yeniresim.com_-_Hayvan_Resimleri_-_Puma_Resimleri.jpg
 

Diego

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
9 Eyl 2009
Konular
1
Mesajlar
4
MFC Puanı
40
Kediciklere bak :)) Yaklarsa ham yapar. pylşm için saol
 
Üyelik Tarihi
24 Mar 2009
Konular
1,208
Mesajlar
1,489
MFC Puanı
160
çita


Çita (Sanskritçede benekli anlamına gelen Çitraka sözcüğünden gelir) (Acinonyx jubatus) Kedigiller ailesinin ilginç bir üyesi olup,aslanlar gibi sürü halinde veya saklanarak avlanmak yerine, yüksek hızının avantajını kullanarak avlanan bir hayvandır. Kısa mesafede (460 m.kadar) 120km/saatlik bir hızı tutturabildiği gibi, sıfırdan 120 km/saat hıza sadece 3,1 saniyede erişebilmektedir.Eğer 460 metreden fazla koşarsa vücut ısısı 46 derecenin üstüne çıkar ve bu da çitanın beynine zarar verir. Vücudunda benekler olup başı küçüktür.Gözlerinin altından ağzına ve çenesine inen siyah çizgiler bulunur.Bu çizgiler güneş ışınlarını çeker ve böylece av için daha rahat bir görüş sağlar. En önemli özelliği de dünyanın en hızlı koşan memelisi olmasıdır.
Dişi çitalar yirmi ilâ yirmi dört aylıkken ergenliğe erişirler. Öte yandan erkek çitalar bu sürece on iki aylıkken ulaşırlar. Buna karşılık cinsel birleşme üç yaşından evvel nadiren gerçekleşir.
Çita yavrularında ölüm oranı yüzde 90'dır. Genellikle sırtlan ve kartalların saldırılarına kurban giderler. Yavrular genellikle 13-20 aylıkken annelerinden ayrılırlar. Çitalar 20 yıldan daha uzun süre yaşayabilirlerse de çoğu zaman ilerleyen yaşla birlikte azalan süratleri dolayısıyla daha kısa yaşarlar.
Çitanın avlanma sırasındaki koşusu genellikle bir dakikadan daha kısa sürer. Zira koşu sırasında vücut ısısı ölümcül derecede yükselir. Av girişimlerinin yalnızca yarısında başarılı olur. Ayrıca çitaların sahip oldukları hızlı koşma yeteneğinden dolayı kemikleri çok incedir.Bu nedenle çitalar avını bir yerde yerken sırtlanlar gibi hayvanlar gelirse o bölgeden çekilerek avını oracıkta bırakır.Çünkü sırtlanların çeneleri çok kuvvetlidir.Bu ince kemikler ise bu güçlü çeneye asla dayanamaz.Çitaların hızlı koşma sebeplerinden birisi de kuyruklarının uzun olmasıdır.Çitalar için kuyruk koşu esnasında da yardımcı olur. Çünkü; çitalar ceylan ve impala gibi savunmasız hayvanları yakalarlar. Ancak; ceylan ve impalalar dünyanın en hızlı manevra yapan hayvanlarıdır, çitalar da yüksek hızlarına rağmen kuyruklarını bir dümen gibi kullanarak keskin dönüşler yapabilirler çitaların maksimum hıza eriştiklerinde her adım arası mesafesi yaklaşık 15 metreye ulaşabilmektedir. Güney Afrika Cumhuriyetindeki çiftçiler hayvanlarını ve ekinlerini başta Çitalar olmak üzere yırtıcı hayvanlardan korumak için Sivas-Kangal cinsi köpekleri kullanıyorlar.
 

LeGoLaS

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
1 Ağu 2008
Konular
4,885
Mesajlar
16,461
MFC Puanı
15,790
çok asil hayvanlar ya
 
Üyelik Tarihi
14 Tem 2009
Konular
47
Mesajlar
993
MFC Puanı
210
Erkek Aslanlara bayiliyorum , kocaman yelesi muhteşem duruyo :)
dün hayvanat bahçesindeydm , kaplanlarda en az aslanlar kadar muhteşem hayvanlar, Allah nasılda güzel yaratmış... hayran kaldım :)

çitaya da of diyormm, süper ya :)

 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Aslan Felidae ailesinin bir üyesidir. Aslan bilimsel adı Panthera Leo. Aslan Hindistan'da bozkırlar, İran, Avrupa ve Afrika'da yaşıyor.

Erkek aslan değil 41 inç (90 105 cm) 36 olan kuyruk dahil olmak üzere uzun 5,6-8,2 ft (1,7 ila 2,5 m) 'dir. Aslan 4 ft (1,23 m) boyunda duruyor. Bu 33-550 kilo ağırlığındadır. (150 ila 250 kg). Aslan yelesi uzunluğu ve renk farklı olabilir. Kürk rengi kahverengimsi sarıdır.

Aslan avı böcekler, zürafalar ve zebralar. Bu avı ana gıdalardır.

Lions 18 ila 26 ayda bir cins. Bir batında 1 ila 4 yavrularını vardır. Çoğu yavrularını kalın, benekli kürk ile doğarlar.
 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
aslanq.jpg


İnsanların keşfi ile “vahşileşmiş” bir tabiattaki son asalet örneği, en vakur hayvanlar kediler. Ve kedilerin içinde diğerlerinden ayrılan aslanlar... Asla hayıflanmayan, ölümü bile sessizce bekleyen asil bir türün görkemli temsilcileri.

Aslanlar sadece ihtişamlı görüntüleriyle değil, sosyal gruplar halinde yaşayan tek kedi türü olmaları dolayısıyla diğer büyük kedilerden ayrılırlar. Görünüş olarak aslan güçlü yapılı, kaslı bir kedidir. Tüyleri kısadır ve genelde tek renk olur. Özellikle dişilerde göbekleri beyaz renkli tüylerle kaplıdır. Kulakların arkası ve kuyruğun ucu koyu kahverengi ya da siyah olur. Erkek aslanların en ayırt edici özelliği kuşkusuz yeleleridir. Bu yeleler uzun, kalın tüylerden olurşur ve renkleri açık kahverengiden koyu kahverengiye kadar çeşitlilik gösterir. Ergen bir erkek yelesini yaklaşık 18 aylıkken çıkartmaya başlar ve kedinin yetişkinliğe eriştiği 5 ay boyunca da uzamaya devam eder. Tamamen yetişkin bir erkeğin boyu 3 metreye kadar uzayabilir ve ancak kaplan ırkının büyük türleri bu ihtişamı geçebilir.

Meşhur “Ormanların kralı”, bilimsel adıyla Panthera Leo, aslında ormanlarda pek görülmez; bunun nedeni doğal yaşam alanının avları olan zebra, zürafa ya da antilopların bulunduğu açık ovalar veya otluk savanalar olmasıdır. Ayrıca bal rengi tüyleri bu ortamda mükemmel bir kamuflaja sahip olmasını da sağlar.

Aslanların kendi kabilesi vardır. Bu topluluk normalde bir baskın erkek lidere sahiptir. Bu erkek, diğer yetişkin dişiler üzerinde cinsel haklara sahiptir. Aslanın ailesi 6 ila 8 kadar birey olabileceği gibi 30-40 kedilik bir topluluğa kadar büyüyebilirler. Tabii ki, bu gurupta tek lider yetişkin erkektir. Diğer kediler yetişkin olmayan dişi ve erkekler, yetişkin dişiler ve yavrulardan oluşur. Bir yavru, 2 yıl içinde yetişkinliğe ulaşır ve kabilesinin reisine meydan okur. Bu dramatik çağrı karşısında lider kayıtsız kalmaz ve kıyasıya bir mücadele başlar; sonucunda da genç aslan ya o gurubun lideri olur ya da kovulur. Kovulmuş olan aslanlar kendilerine bir aile kurabilecekleri başka bölgeler aramaya çıkarlar. Orada yine meydan okurlar ve bu döngü böyle sürer gider.

Aslanların bu benzersiz kabilesinde lider erkeğin otoritesi çok büyük önem taşır ve topluluğu bir bütün halinde tutar. Eğer bu aslan zayıf ve kabilesini leopar ya da çakal gibi diğer etoburların saldırısından korumakta başarısız ise topluluk içinde (özellikle dişiler arasında) huzursuzluk ve gerilim artar; bu da dişilerin yavrularını ihmal etmesiyle ve de kaçınılmaz olarak yüksek ölüm oranlarıyla son bulur. Gelin görün ki, güçlü, gözü pek, akıncıları püskürtmeye her an hazır bir erkek, dişilerin keyiflerince dinlenip birbirlerinin yavrularıyla ilgilenebilecekleri güvenli bir kabile ortamı sağlar.



Doğuştan Avcılar

Şanlı erkek aslanların bu karizmatik liderliğine rağmen, iş avlanmaya geldi mi ipi dişiler ele alır. Erkekler minik adımlarla köşelerine çekilip objektiflere poz verirken dişi aslanlar genellikle sabahın çok erken saatlerinde guruplar halinde ava çıkarlar. Artık vakit av vaktidir, vakit organizasyon vaktidir.

Çoğunlukla avcılar bir antilop ya da zürafa sürüsünün etrafında çember oluşturup sürü içindeki en zayıf ya da genç olanı seçerler. Daha sonra planları gereği o kurbanı sürüden ayırıp çevirirler. Hep birlikte çalışırlar. Bir kısmı pusuda beklerken diğerleri avı sıkıştırır. Sonra da ölüm darbesi gelir...

Öldürme işlemi genellikle ön patiden kurbanın boynuna gelen bir darbe şeklinde ya da kurbanın sırtına atlayıp kemiğini kırmak, sonra da boğazını ısırıp nefesini kesmek suretiyle olur. Tüm kedilerin “kralları” olarak bu işi en iyi aslanlar yapar. Yemek vakti gelince tüm aile bu ziyafete katılır ve avı paylaşır. İnanışa göre bazen katı bir hiyerarşi uygulanır, yani önce erkek, sonra dişiler en son da yavrular yer. Yavruların avın önünde yiyecek için birbirleriyle mücadele etmesi aslanların eğitiminin çok önemli bir parçasıdır. Yiyecek paylaşımı konsepti aslanların değişik sosyal kurallarının bir özelliğidir. Diğer kedi türlerinde yiyecek paylaşımı aforoz edilmiş bir durumdur.

Bir aslan kabilesinin yemek ihtiyacını karşılayabilmesi için büyük bir alana ihtiyacı vardır. Bu durum yüzünden ancak tüm bireyleri birlikte çalışarak bu talebi karşılayabilir. Eğer etrafı kasıp kavuran zor günler yaşanıyorsa, aslanlar leşçilik yapabilir ve hatta ot ya da böcek yiyebilir. Tür için çok büyük bir şansızlık olarak çiftlikler onların yaş** alanlarına yaklaşmaktadır. Oradaki çiftlik hayvanları aslanlar için kolay bir av olurlar, ve sonuç olarak aslan akıncılar vurularak öldürülür.

Üreme

Aslanların muhteşem bir cinsel performansa sahip olduğu bu türü ilk gören yerlilerden beri süre gelen bir inanıştır. Tabii, belgesel kanallarında yayınlanan erkek & dişi aslan görüntüleri bu durumu şüpheye mahal bırakmamacasına onaylar gibidir. Bir gözlemci aynı erkek ve dişi aslanın 55 saat içinde 100 kez çiftleştiklerini, ve her bir seansın (!) 21 saniye sürdüğünü iddia etmiş. Gebelik dönemi 15 ila 16 hafta arasında sürer ve genellikle bir-dört arası yavru dünyaya gelir; fakat zaman zaman en fazla yedi kedi yavrusunun da doğduğu olur.

Dişi aslan annelik rolünü hemen benimseyerek kendisini doğum için sürüden ayırır ve suya yakın bir yerde yuva yapar. Doğumdan sonra sürüye ancak yavrular üç haftalıp olup yürüyebilince dönerler. Sürüdeki tüm sütü olan dişiler yavruların emzirilmesinde ve ilerleyen zamanlarda av eğitiminde tam bir iş bölümü içerisinde olurlar. Tüm büyük kedi türleri gibi, yavrularda ölüm oranları ne yazık ki yüksektir. Yavruların sadece üçde ikisinin ilk birkaç günde sağ kalabildikleri ve bunların ancak yarısının bir yaşına kadar yaşabildikleri tahmin edilmektedir. Bu gerçek de aslanların ve diğer büyük kedilerin ne kadar özenle korunması gerektiğini bir kez daha gösteriyor.

Doğal Yaşam Alanları


Tarih önceki çağlarda aslanlar güney Avrupa, Afrika ve güney Asya’ya yayılmışlardı; ama artık sadece Afrika, Sahara’nın güneyi ve az bir miktarda Hindistan’ın kuzey-batısında sınırlı bir alanda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Hindistanda “Gir Ormanı” adı verilen yerde yaklaşık 250 aslana 1966 yılında bir koruma alanı kuruldu. 1850’li yıllarda aslanlar Hindistan’ın her yerinde görülebiliyordu. Fakat çiftçilerin ve büyük hayvan avcılarının aktiviteleri yüzünden sonraki yüzyılda sayıları çok hızlı bir şekilde azaldı. İngiliz Lord Curzon, 1898-1905 yılları arasında sömürgeleştirilmiş Hindistan valisi iken bu aslanların korumaya alınmasını emretti. (Bir dip not olarak, kendisini baskıcı ve emperyalist görüşleriyle Kurtuluş Savaşı’ndan ve sonraki Lozan başarısızlığı ertesi mecburi emekli oluşundan hatırlayabilirsiniz.)


O zamanlar Gir Ormanı’nda sadece birkaç ayrı birey olan aslan kalmıştı. Bu plan esnasında Afrika’dan aslanlar getirtilerek ve avlanma yasağı konularak tekrar bir miktar çoğalmaları sağlandı.

Başka yerlerde aslanlara ne yazık ki böyle bir koruma sağlanmadı – kendi kaderlerine terkedildiler. Son Barbary aslanı – yeleleri vücudun çoğunu kaplayan özellikle güzel bir Kuzey Afrika alt türü – 1922 yılında vurulup öldürüldü. 1991 gibi yakın bir geçmişte ise Namibya’nın kıyı şeridinde yaşayan bir aslan kolonisi yok edilene kadar vuruldu. Var olduğu coğrafyayı ve doğal hayatı yok eden insanlığın sonu ne olacak?

Efsanelere göre korkusuz ve vahşi olan Aslanlar, normalde oldukça sakindirler ve genelde yiyecek kaynağının bol olduğu bölgelerde sessiz sakin bir hayat ararlar. Eğer açlarsa daha cesur olurlar, ama genelde insanların yollarından uzak dururlar. Geçmişte insan yiyen aslanlar hakkında pek çok öykü anlatılmıştır, fakat bunlar genellikle çok daha atik olan canlılar için düzenlenen avlara katılamayan yaşlı aslanlardır.

 

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Fillerin devasa kulakları insanların duyamayacağı sesleri duyacak kadar hassastır. Fakat gecenin sessizliğinde bu kulaklar hiçbir işlerine yaramayan bir yükten başka bir şey değildir. Ayrıca fillerin görüş yetenekleri fazla iyi olmadığından gece çok savunmasızdırlar. Fakat aslanlar kedilerde olduğu gibi geceleri insanlardan 6 kat daha iyi göre bilirler. Bu yüzden de filleri iyi bir grup çalışmasıyla kolayca avlaya edebilirler.
aslan-resim-120x120.jpg


Afrika aslanları çoğunlukla etobur olmakla birlikte bazen yere düşmüş meyveleri de yerler. Protein, yağ, karbonhidrat ve maden tuzlarına ek olarak vitaminini çoğunlukla bu meyvelerden ve avlarının iç organlarından alırlar. Aslanlar, tipik bir şekilde önce avın iç organlarını ve arka kısmını yerler. Sonra yavaşça başa doğru gelirler. Avı çoğu zaman dişi aslan öldürür; fakat her zaman yeme önceliği erkek aslanındır. Sonra sıra dişiye gelir. Yavrular ise sona kalır. Aslanlar genellikle antilop ve zebraları avlarlar. Fakat bazen kamış sıçanı gibi küçük avları yakalar. Çiftlik hayvanlarına da saldırdıkları olur. Hatta insanları bile av olarak seçebilirler. Aslanların avları bir araştırmayla şöyle belirlendir gnu, impala, zebra, su antilobu, kudu, zürafa dır. Daha sonraki bir araştırma ise bu avları şöyle listelenmiştir Su antilobu, gnu, kudu, zürafa, samur antilobu, çessebe, zebra, Afrika mandası, rebok dur. Fakat Afrika aslanları bazen Afrika filleri ve suaygırlarına saldırabilirler.
aslanlar-yemekte-120x120.jpg


Dişi aslanlar erkek aslanların neredeyse yarısı kadardır. Postu kahverengimsi sarı renktedir. Erkeğin yelesi kahverengimsi sarıdan siyaha kadar değişmektedir. Geniş alınlı, güçlü çeneli, uzayıp çekilebilen tırnaklı, sarımtırak kısa ve yatık tüylüdür. Kuyruğunun ucu püsküllüdür.
disi-ve-erkek-aslan-120x120.jpg


Afrika aslanları, savanların en büyük yırtıcısı, dünyanın en büyük dört kedisinden biridir.
aslan-resimleri-120x120.jpg



Dişi aslanlar yavrularını herhangi bir hehlikeye karşı ağızlarına alarak bölgeden uzaklaştırırlar.

anne-aslan-yavrusunu-agzina-almis-120x120.jpg
 

OBERON

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
20 Kas 2016
Konular
2,670
Mesajlar
2,919
MFC Puanı
1,410
Aslanların Özellikleri Nelerdir |Aslanın Özellikleri

Aslanların Özellikleri Nelerdir Aslanın Özellikleri konusu Aslanların özellikleri kısaca,
aslan hakkında bilgi


Aslan:
Günümüzde en çok Afrika’da Sah*ra’nın güneyindeki savanlarda ve step*lerde yaşar. Sayısı azalmıştır, fakat tü*kenme tehlikesinde değildir. Uzunluğu 160-170 cm, kuyruğu 80-90 cm, omuz yüksekliği 80-100 cm’dir. Postu düz, kı*sa tüylü, kırmızımsı sarı ya da soluk kahverengidir. Cinslere göre açıklı koyulu olabilir. Erkekte, başın çevresinde dola*nan uzun bir boyun yelesi vardır.
Bacak*ları bedenine oranla kısa, fakat çok güç*lüdür. Koyu renk tüylü kuyruğu vardır. Sürüler halinde dolaşır ve avlanırlar. Sü*rü yöneticisinin çok sayıda dişisi vardır. Poligami aileler oluştururlar. Yaşlı ve yal*nız dolaşan hayvanlar saldırgan olsa da, zorda kalmadıkça saldırmazlar.
 

Mavera

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
14 Ara 2018
Konular
259
Mesajlar
916
MFC Puanı
180
Aslan

UGzFJA.jpg


Aslan (Panthera leo)

Kedigiller ailesinden iri, etçil, memeli hayvan türü (Bilimsel Adı: Panthera leo). Aslanın erkeği, 1,8-2,4 m uzunluğunda ve 90 cm boyunda, 177-227 kg ağırlığındadır. Ayrıca 58- 89 cm uzunluğunda tüylü bir kuyruğu vardır. Aslanların bacakları kısa ve kalın ayakları büyüktür. Ayaklarında ağır ve yırtıcı pençeleri vardır. Erkeklerde büyük olan baş genelde bir yeleyle çevrilidir. Kürkleri sarımsı kahverengidir. Yelede kulaklarda ve yetişkin hayvanın kuyruk uçlarında siyah tüylerde görülür. Erkek aslan 'hayvanların kralı' diye tanınsa da daha hafif ve daha az heybetli dişi aslan, kurbanları tuzağa düşürüp avlama misyonuna sahiptir. Aslan ailesinin merkezinde de dişi aslan yer alır. Eskiden aslanlar, Avrupa'nın, Afrika'nın ve Asya'nın birçok bölgesinde yaşarken günümüzde yalnızca Afrika'da Büyük Sahra'nın güneyindeki koruma altına alınmış bölgelerde ve Hindistan'da Gir ormanındaki yaban hayvanlarının korunduğu bölgede yaşamaktadırlar. Aslanlar açık çayırlık alanları ve suyun bulunduğu dikenli çalılık bölgeleri tercih ederler. Aslan sürüleri kendi bölgelerini ise başka aslan sürülerine karşı kıyasıya korur.

Kaynak: Grolıer Internatıonal Amerıcana
 
Üst