• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Astraldeki Varlıklar ve Korku

DarkWoman

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
27 Kas 2019
Konular
5,318
Mesajlar
11,488
MFC Puanı
66,370
atral, korku



Astraldeki Varlıklar ve Korku
Astral Seyahat'te korkudan başka korkulacak bir şey yoktur. Korkudan kurtulmayı başarmış bir kişi için astral seyahatte ne olursa olsun bir tehlike yoktur. Ne kadar uzağa ve ne kadar hızlı gittiğinizin bir önemi kalmaz.

Korku, çok negatif bir davranıştır. Daha yüksek algılarımızı bozan bir davranıştır. Neden korkarsak korkalım, korkunun herhangi bir şekli, zarar vericidir.

Çoğu kişi, astral aleme girdiklerinde, bedenlerine geri dönemeyeceklerinden korkabilirler. Fakat hiçbir kimse için yaşam planlarında onlara ayrılmış sürenin sonuna gelmeden ölüm olayı gerçekleşmez. Astrala seyahat yapmakla insana bir şey olmaz.

İtiraf etmeliyiz ki, insan, korkuyla paralize olacak kadar korkutulmuş olabilir. Bu, mümkündür ve bu haldeyken hiçbir şeyi doğru yapamaz. Böyle bir durumda insan astral bedeninde de olabilir. Elbette bu korkunun yoğunluğu uçup gidene kadar fiziksel bedene dönüşünü bir süre erteler.

Biliyorsunuz, bir duygu, sadece belli bir süre sonra güçlü kalabilir. Bu yüzden korkan kişi, bir süre sonra sadece gecikmiş olarak, ama son derece güvenle fiziksel bedene geri döner.

İnsanlığın dünyada üzerindeki tek yaşam formu olmaması gibi, biz de astraldeki tek yaşam formu değiliz. Dünyamızda sadece birkaçından bahsedeceğimiz kedi, köpek, at ve kuşlar gibi sevimli yaratıklar vardır. Ancak ısıran örümcekler ya da zehirli yılanlar gibi sevimsiz yaratıklar da vardır. Astral alemde, dünyada karşılaşabileceklerinizle benzeyen çok fazla şey vardır.

Astralde, olağanüstü yaratıklarla ve insanlarla da karşılaşacağız. Doğa ruhlarını da göreceğiz. Sırası gelmişken, doğa ruhları, neredeyse her zaman iyi ve hoşturlar. Fakat bazı mitolojilerde ve efsanelerde yazılmış var olan korkunç yaratıklar vardır. Çünkü bu yaratıklar, şeytanlara benzerler. Yarı insan yarı keçi ve mitlerin diğer değişik görünüşlü şeytanları. Bu yaratıkların bazıları sonradan insan olabilen ya da hayvan krallığında kollara ayrılabilen düşük seviyeli elemantallerdir. Her ne olursa olsunlar, gelişimlerinin bu aşamasında baştan sona çirkindirler.

Elemantaller derken ne demek istiyoruz? Elbette elemantaller, ruh hayatının temel bir şeklidir. Düşünce formlarından evrimleşmişlerdir. Bu düşünce formları, sadece insanın şuur ve şuuraltı zihninden yansımalarıdır ve sahte bir hayata sahiptirler.

Düşünce formları, Antik Mısır rahipleri tarafından, büyük firavunların ya da büyük krallıkların mumyalanmış bedenlerini, mezarların kutsallığını bozacak olanlardan korumak için yaratıldı. Düşünce formları, istilacıların ve hırsızların şuurlarına etki ederek, onların dehşet içinde kaçmalarına neden olmak fikriyle yapıldılar.



Elemantaller, belirttiğimiz gibi evrimin erken aşamasındaki ruh halkıdır. Astral dünyadaki durumları ve davranışları, mizaç olarak kaba bir benzetmeyle, dünyamızdaki eşekler tarafından doldurulan dereceye karşılık gelirler. Eşekler; sorumsuz, yaramaz, çoğunlukla kinci ve saldırgandırlar. İyi bir muhakeme güçleri yoktur. İnsan, onlara sadece canlandırılmış protoplazma yığınlarıdır, diyebilir, Elemantaller, insan dünyasındaki eşeklerin bulunması gibi, astral dünyada statüyü işgal eden, az ya da çok amaçsızca dolaşan formlardır, ileri gitmekte direnirler ve tuhaf, korkutulan ifadeler takınırlar. Astral seyahat eden bir insana tehditkar hareketler yaparlar, ancak elbette zarar vermezler, daima aklınızda bulunsun size zarar vermezler.

Astral seyahate başladığınızda bunu nasıl izlediğinizi başardığınızı izleyen, aşağı seviyelerdeki varlıklardan iki ya da üç tanesiyle karşılaşırsınız. İzleyiciler, daima kanlı ya da heyecanlı bir şeylerin olacağını umut ederler ve bazen astral deneyci, onları hayal kırıklığına uğratır ya da daha genel olarak, bir kuzu postuyla ya da seyircilerin çok hoşlanacağı başka bir şeyle çatışacaktır.

Seyirciler, tehlikesiz oldukları gibi, sadece ucuz heyecan yaşamak isteyen sansasyonalistlerdir. Elemantaller de böyledir; sadece ucuz eğlence için dışarıdadırlar. İnsanların rahatsız olduklarını görmek isterler. Bu yüzden herhangi bir korku gösterirseniz, bu elamanteller memnun olacaklar, el-kol hareketlerini saldırgan ve tehditkar yaklaşımlarını sürdüreceklerdir.

Gerçekten ne olursa olsun, hiçbir insana bir şey yapamazlar; sadece havlayabilen köpekler gibidirler. Bilirsiniz, havlayan bir köpek, ısırmaz. Fakat korkutmalarına izin verdiğiniz sürece sizi tâciz edebilirler.

Korkuyu sahiplenmeyin, size olabilecek hiçbir şey yoktur. Bedeninizi terk edersiniz, astral seviyeye yükselirsiniz ve yaklaşık yüzde 90 ya da 99'unuz, bu aşağı varlıkların birini görmeyeceksiniz. Sadece onlardan korktuğunuz zaman onları göreceksiniz.

Normalde siz, yukarılara ve onların alemlerinin ötesine süzülerek yükseleceksiniz; onlar bir denizin ya da ırmağın dibinde kümelenen kurtçuklara benzer şekilde, astral seviyelerin tam dibinde kümeleneceklerdir.

Yüksek astral seviyelere hareket edeceğiniz zaman, pek çok olağanüstü olayla karşılaşacaksınız. Işığın parlak ve harika parıltılarını uzaktan görebilirsiniz. Bunlar, şu anda erişiminizin ötesindeki varlık seviyelerindendir. Klavyemizi hatırladınız mı? İnsan varlığı, fizik bedene bağlıyken sadece 3 ya da 4 ‘nota’ dizisini daha yukarılara uzatmış olur. Önünde daha harika şeylerin olduğunun farkına varmak için yeterli bir düzeye ulaşmıştır artık, Parlak ışıklarla temsil edilen bu ‘şeylerin’ bazıları öyle parlaktır ki, ne olduklarını gerçekten göremezsiniz.

Astraldeyken korkunuz olmasın, ne kadar korkunç olursa olsun hiç kimse size zarar veremez. Muhtemelen görmeyeceğiniz aşağı varlıkların görünümleri ne kadar korkunç olursa olsun önemsizdir. Siz korkmazsanız, size hiçbir şey yapamazlar. Korkunun olmaması, tam korunmanızı güvenceye alır.

Eğer bir akıl hastanesinde bulunduysanız ve zihinsel dengesizliklerin gerçekten berbat hallerini gördüyseniz, en kötü durumdakilerin bazılarının size yaklaşıp korkutan ve anlamsız el-kol hareketlerinden muhtemelen şok olmuş olacaktınız. Ağızlarından salyalar akar. Ancak bir kararlılıkla karşılaştıklarında pısarlar ve daima köşelerine çekilirler.

Aşağı astral seviyelerde dolaştığınız zaman, bu tuhaflıkların bazılarıyla karşılaşabilirsiniz. Bazen bir seyahatçi ürkek davranırsa, bu yaratıklar onun etrafında toplanırlar ve onu heyecanlandırmaya çalışırlar. Bunda bir tehlike yoktur. Oldukça zararsızdırlar. Gerçekten onlardan korkmuyorsanız.

Siz de astral seyahat yapabilirsiniz. Sevdiğiniz kişileri görebilirsiniz. Daha da önemlisi sevdiğiniz kişiler ve sizin aranızdaki bağlar, seyahat yapabilmenizi daha da kolaylaştıracaktır. Bu, pratiğe ve daha fazla pratiğe ihtiyaç duyar.

Eski Doğu efsanelerine göre, çok zaman önceki günlerde bütün insanlık, astralde seyahat yapabiliyordu. Fakat bu ayrıcalık, pek çok insan tarafından kötüye kullanıldığı için geri alındı. Düşüncelerinde ve zihinlerinde saf olanlar ve pratiği olanlar, bedenin bıktırıcı ve kasvetli ağırlığından kurtuluşu getirecektir ve her nereye isterse gidebilmesi mümkün olacaktır.[1]

Kaynaklar
[1] Lobsang Rampa, "30 Derste İçimizdeki Gizli Güçleri Geliştirme Teknikleri", Onbir Yayınları, İstanbul 2009, s. 79-87.
 
Üst