Bakınız Atatürk döneminde, çocuklar için din kitabı nasılmış... Sene 1930, hemen ortada tarihi göreceksiniz... Şu anlatımdaki estetiğe, terbiyeye bakınız...
Kitabın daha başında, ''Sade bir tarzda İslam dinini öğretir'' diyor...
Hurafe yok, batıl yok, zorlama yok, tokat yok, falaka yok, sadece tatlı bir anlatım var...
Hani yıkıldı, kapatıldı, ahır oldu dedikleri o camiler ile ilgili, 1930 yılında bakın neler diyor, şu anlatımdaki çekiciliğe nezakete bakınız :
"...Göğe doğru uzanan beyaz minareleriyle, yuvarlak kubbeleriyle camiler gözümüze ne hoş görünür! Sanki gizli bir duygu bizi daima içeri çekmek ister. Haydi camiye girelim! İçerisi biraz karanlıktır, fakat pencerelerden süzülüp gelen güneş, tatlı bir aydınlık verir..."
Hemen altta, Ezanın Arapçası ve Türkçesi yanyana verilmiş... Hazreti Muhammed aleyhisselam efendimiz denmiş...
Buyrun, Atatürk döneminde çocuklara okutulan kitap karşınızda...

Kitabın daha başında, ''Sade bir tarzda İslam dinini öğretir'' diyor...
Hurafe yok, batıl yok, zorlama yok, tokat yok, falaka yok, sadece tatlı bir anlatım var...
Hani yıkıldı, kapatıldı, ahır oldu dedikleri o camiler ile ilgili, 1930 yılında bakın neler diyor, şu anlatımdaki çekiciliğe nezakete bakınız :
"...Göğe doğru uzanan beyaz minareleriyle, yuvarlak kubbeleriyle camiler gözümüze ne hoş görünür! Sanki gizli bir duygu bizi daima içeri çekmek ister. Haydi camiye girelim! İçerisi biraz karanlıktır, fakat pencerelerden süzülüp gelen güneş, tatlı bir aydınlık verir..."
Hemen altta, Ezanın Arapçası ve Türkçesi yanyana verilmiş... Hazreti Muhammed aleyhisselam efendimiz denmiş...
Buyrun, Atatürk döneminde çocuklara okutulan kitap karşınızda...
