- Üyelik Tarihi
- 27 May 2019
- Konular
- 32
- Mesajlar
- 599
- MFC Puanı
- 4,740
Ömrün suretinden çaldığım bir gecenin daha koynundayım.
Yazmak denildiğinde aklına gelen ne varsa etrafıma topladım.
Biraz anı koydum yüreğimin üzerine,
Biriktirdiğim ne kadar sen varsa avuçlarımın arasına sakladım.
Şarkılardan bir demet var aklımın ucunda,
Ezberimde eskilerden afili bir iki mısra.
Karanlığım vuruyor usulca kapıya,
Ve olmazsa olmaz hayallerin girdi şimdi sıraya.
Gitarın tellerinde gezmeye başlıyor parmaklar,
Ben alıyorum yolumu usulca mısraların arasında.
Nereden gelip nereye gittiğimi umursamadan,
Öznesiz, yüklemsiz, kimliksiz cümleler kuruyorum dudaklarımın arasında.
Aşkın halleriydi elbette çemberinden geçtiğimiz.
En yalınına şahitlik etmiştik, hatırlıyorum.
İstanbul'un koynunda üzerimizi örten bir geceydi tek hazinemiz.
Şanslıysak yıldızlar göz kırpardı ayın arkasından.
Uzaklardan duyulurdu mavinin şen kahkahaları.
Hani İstanbul demişken,
Bilirsin denizi olmazsa olmazdı.
Kurduğumuz cümlelerin sayısı arttı önce,
Birden fazla adımız vardı artık.
Kimliklerimiz değişti belleklerimizde.
Yakamoza karşı asıyorduk tekil şahıs zamirlerini.
Celladıydık aslında yalnızlığımızın bir nebze.
Müebbet hapise hükmediyordu İstanbul bizi bize.
Sorgusuz sualsiz kabullendik payımıza düşeni,
Hapsolduk, hüküm giydik sevgili..
Beraat olmadı derdimiz ama
Galiba eskidik..
İstanbul ihtişamını yitirdi sanki,
Yıldızlar göz kırpmıyor artık ayın ardından.
Mavi lâl..
Tek haber gelir oldu,
O da yalnızlığımdan.
Bir serzeniş değil okudukların, bir sitem.
Zamanımız geçmiş,
Bundandır böyle gidip gelmem.
Avuçlarımın arasında sakladığım sen'leri,
Kapıda bekleyen eflatun hayalleri,
Anıların üzerinde durduğu yüreği,
Fondaki gitar sesini.
Hadi,
Unut şimdi hepsini..
İnsan tükenmez derlerdi,
Unutmadım..
Gittiğin gün kıyametti..!
Yazmak denildiğinde aklına gelen ne varsa etrafıma topladım.
Biraz anı koydum yüreğimin üzerine,
Biriktirdiğim ne kadar sen varsa avuçlarımın arasına sakladım.
Şarkılardan bir demet var aklımın ucunda,
Ezberimde eskilerden afili bir iki mısra.
Karanlığım vuruyor usulca kapıya,
Ve olmazsa olmaz hayallerin girdi şimdi sıraya.
Gitarın tellerinde gezmeye başlıyor parmaklar,
Ben alıyorum yolumu usulca mısraların arasında.
Nereden gelip nereye gittiğimi umursamadan,
Öznesiz, yüklemsiz, kimliksiz cümleler kuruyorum dudaklarımın arasında.
Aşkın halleriydi elbette çemberinden geçtiğimiz.
En yalınına şahitlik etmiştik, hatırlıyorum.
İstanbul'un koynunda üzerimizi örten bir geceydi tek hazinemiz.
Şanslıysak yıldızlar göz kırpardı ayın arkasından.
Uzaklardan duyulurdu mavinin şen kahkahaları.
Hani İstanbul demişken,
Bilirsin denizi olmazsa olmazdı.
Kurduğumuz cümlelerin sayısı arttı önce,
Birden fazla adımız vardı artık.
Kimliklerimiz değişti belleklerimizde.
Yakamoza karşı asıyorduk tekil şahıs zamirlerini.
Celladıydık aslında yalnızlığımızın bir nebze.
Müebbet hapise hükmediyordu İstanbul bizi bize.
Sorgusuz sualsiz kabullendik payımıza düşeni,
Hapsolduk, hüküm giydik sevgili..
Beraat olmadı derdimiz ama
Galiba eskidik..
İstanbul ihtişamını yitirdi sanki,
Yıldızlar göz kırpmıyor artık ayın ardından.
Mavi lâl..
Tek haber gelir oldu,
O da yalnızlığımdan.
Bir serzeniş değil okudukların, bir sitem.
Zamanımız geçmiş,
Bundandır böyle gidip gelmem.
Avuçlarımın arasında sakladığım sen'leri,
Kapıda bekleyen eflatun hayalleri,
Anıların üzerinde durduğu yüreği,
Fondaki gitar sesini.
Hadi,
Unut şimdi hepsini..
İnsan tükenmez derlerdi,
Unutmadım..
Gittiğin gün kıyametti..!