• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.
Bu, hızlı yüklenen mobil optimize edilmiş bir AMP sayfadır, gerçek sayfayı yüklemek istiyorsanız bu metni tıklayın.

Çorumda Gezilebilecek Yerler

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Müzeler

Çorum Müzesi

İl merkezinde Endüstri Meslek Lisesi yanında yer almaktadır. Hicri 1332 yılına tarihlenen bina yapıldığı bugünden bu yana hastane ve okul olarak kullanılmıştır. 1989 yılından itibaren Çorum Müzesi olarak kullanılmak üzere restorasyonuna başlanmış ve halen restore işlemi devam etmektedir. Müzede Geç Kalkolotik (M.Ö. 4500) dönemden itibaren kronolojik olarak Eski Tunç Çağı Asur Ticaret Kolonileri Çağı Eski Hitit Hitit İmparatorluk Firig Helenistik Roma ve Bizans Dönemi eserlerinin sergileneceği arkeolojik salon ile Çorum yöresine ait Etnoğrafik eserlerin sergileneceği Etnoğrafik salonu açma çalışmaları devam etmektedir.


Tüm resmi görmek için tıklayın



Tüm resmi görmek için tıklayın



Tüm resmi görmek için tıklayın



Tüm resmi görmek için tıklayın



Tüm resmi görmek için tıklayın



Tüm resmi görmek için tıklayın



Tüm resmi görmek için tıklayın



Tüm resmi görmek için tıklayın



Tüm resmi görmek için tıklayın



Tüm resmi görmek için tıklayın


Alacahöyük Müzesi

Alaca İlçesi Alacahöyük beldesinde yer almaktadır. Çorum Müze Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet veren müzede ; Alacahöyük kazılarında elde edilen Kalkolotik Eski Tunç Çağı Hitit ve Frig Dönemine ait eserler ile yöreden derlenen Etnoğrafik eserler sergilenmektedir.Çorum'a 45 km. uzaklıktadır. Alacahöyük'te ilk yerel müze 1940 yılında teşhire açılmış 1982 yılında ise yeni binasına taşınmıştır. İki katlı olan müzenin üst katında Hamit Zübeyr Koşay ve Remzi Oğuz Arık salonları bulunmaktadır. Kazı başkanlarının isimlerinin verildiği bu salonlarda Alacahöyük ve Pazarlı kazısında elde edilen eserler sergilenmektedir.



Tüm resmi görmek için tıklayın


Giriş salonunda ilk kazı malzemeleri Kalkolitik Döneme ait el yapımı seramikler ile Eski Tunç Çağına ait 13 kral mezarının buluntu anını gösteren fotoğraflar ve pişmiş toprak eserler sergilenmektedir.

İkinci salonda yer alan büyük duvar vitrinlerinde ; Hitit Dönemine ait pişmiş toprak gaga ağızlı testiler tabaklar çanaklar mangal ve maltızlar ile matara biçimli kaplar orta vitrinlerde ise Eski Tunç ve Hitit dönemlerine ait bronz iğneler kemik süs eşyaları kalıplar hayvan figürleri ve iki adet çivi yazılı tablet teşhir edilmektedir. Ayrıca aynı salonda Frig Dönemine ait tek vitrinde Pazarlı eserleri arasında pişmiş toprak kabartmalı duvar levhaları üzeri boyalı kaplar ve keklik biçimli riton yer almaktadır.

Mahmut Akok Salonu olarak adlandırılan ve etnografik eserlerin sergilendiği alt katta ise yöreye ait halı ve kilimler ahşap tarım aletleri dokuma tezgâhı ile Osmanlı Dönemine ait delici kesici ve ateşli silahlar teşhir edilmektedir.

Boğazköy Müzesi

Çoruma 84 km. uzaklıktaki Boğazkale ilçesinde yer almaktadır. Çorum Müze Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet veren müzede Boğazköy-Hattuşa kazılarında açığa çıkartılan eserler ile çevreden elde edilen eserler sergilenmektedir.

12 Eylül 1966 yılında açılan Müze Boğazköy (Hattuşaş) kazılarında açığa çıkan ve çevreden müzeye gelen eserlerin depo ve sergilemesinin yapıldığı mahalli bir müze konumdadır.

Hitit Dönemine ait eserlerin ağırlıklı olduğu müzede ; Kalkolitik Eski Tunç Hitit Frig Roma ve Bizans dönemlerine ait eserler de sergilenmektedir.


Örenyerleri



Tüm resmi görmek için tıklayın

Alacahöyük Örenyeri

Çorumun 45 km güneyinde Alaca İlçesinin 17 km kuzeybatısında yer almakta olup Boğazköye 34 Ankaraya ise 210 km uzaklıktaki Alacahöyük Köyü yerleşim alanı içerisindedir. Höyük bilim alemine ilk kez 1835 yılında W.C.HAMİLTON tarafından tanıtılmış olup bu yıllardan itibaren Orta Anadoluyu ziyaret eden bilginlerin uğrak yeri olmuştur.

Eski Tunç ve Hitit Çağında çok önemli bir kült ve sanat merkezi olan Alacahöyükte 4 uygarlık çağı bulunmaktadır. Geç Kalkolotik çağını Eski Tunç Hitit Frig Roma ve Bizans dönemleri takip eder. Örenyerinde Hitit İmparatorluk dönemine ait Sfenksli Kapı şehrin batısındaki Poternli Kapı ve mimari eserler ile Hatti uygarlığının aydınlanmasına çok katkıları olan Alacahöyük Eski Tunç Çağı haneden mezarları ile yerel müzesi Boğazköy ve Yazılıkayayı ziyaret edenler için aynı gün gezilebilecek önemli bir örenyeridir.

Hitit İmparatorluk dönemine tarihlenen kalker temel üzerine andezit bloklarla inşa edilmiş iki kule arasında yer alan Sfenksli Kapının genişliği 10 metredir. O bir yolla bağlandığı büyük mabedin anıtsal geçididir. Dış girişin iki yanındaki büyük söğe bloklarının dış yüzleri Sfenks protomları ile süslüdür. Kulelerin dış ve iç yüzlerinde yer alan kabartmalar Fırtına Tanrısı onuruna kutlanan bir kült festivalini yansıtmaktadır.

Alacahöyük kazıları Orta Anadolunun kuzey bölgesinin kesintisiz stratiğrafisini veren tek merkez olması ve özellikle 13 kral mezarı ile eski Tunç dönemine monimental mimari kalıntılarıyla Hitit dönemine ışık tutması açısından dünya arkeoloji literatüründe önemli bir yere sahiptir.


Boğazköy Örenyeri

Boğazköy ( Hattuşa ) Örenyeri Çorum ilinin 82 km güneybatısında yer almakta olup Ankaraya uzaklığı ise 208 kmdir. Hitit devletinin eski çekirdek bölgesinin merkezinde bulunan Boğazköy ( Hattusa ) örenyeri Budaközü Çayı vadisinin güney ucunda ovadan 300 m. Yükseklikteki sayısız kaya kütleleri ve dağ yamaçlarının bölünmesiyle çevrili olarak kuzey ve batıda derin yamaçlarla sınırlandırılmıştır. Şehir kuzeye doğru açık olup kuzey kısmı dışında diğer kısımları surla çevrilidir. Arkeolojik kazılarda gün ışığına çıkarılarak restore edilen ve artık bir açık hava müzesi niteliğinde ziyaret edilebilen kalıntılar Boğazköy Tarihi Milli Parkının da odak noktasını oluşturmaktadır. Hattuşa 1986 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine alınmıştır. Ayrıca burada bulunan çivi yazılı tablet arşivleri de 2001 yılından itibaren UNESCOnun Dünya Belleği Listesinde yer almaktadır.

Hattuşanın keşfi 1834 yılında Fransız mimar Charles Texier tarafından gezilmiş ve dünyaya tanıtılmıştır. Bu buluş aslında yalnızca Hattuşanın keşfi değil tamamen unutulmuş olan Hititlerin keşfi olarak da tanımlanabilir. 1893-94de Ernest Chantrenin birkaç sondaj yapmasına ve ilk çivi yazılı tabletleri yayınlamasına kadarki dönemde pek çok bilim adamı ve gezgin Hattuşayı ziyaret eder. Muze-i Humayun müdürü Osman HAmdi Bey 1906da müzesi adına Makridinin sorumluluğunda Boğazköy kazılarını başlatmış zamanın çivi yazısı uzmanı Assiriyolog Hugo Winckleri de kazı heyetine alarak burasının Hitit Başkenti Hattuşa olduğunu tespit etmişlerdir. 1931-1939 yılları arasında ve 2.Dünya savaşı nedeniyle verilen aradan sonra 1952de yeniden başlatılan kazılar kesintisiz olarak Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından sürdürülmektedir.

Antik Kapadokya bölgesinin kuzey sınırına yakın bir yerde bulunan ve arkeolojik kazılarla gün ışığına çıkartılıp restore edilen ve açık hava müzesi niteliğindeki ziyaret edilebilen Hititlerin başkenti Hattuşa-Boğazköydeki kalıntılar Boğazköy Tarihi Milli Parkın temelini oluşturmaktadır. Yüz yıldır sürdürülen kazı ve araştırmalar Hattuşa-Boğazköy çevresindeki en erken yerleşmenin Kalkolotik çağda (M.Ö. 6000) olduğunu ortaya koymuştur. Eski Tunç Çağında da sürekli yerleşmenin görüldüğü Hattuşada bu dönemi Asur Ticaret Koloni devri izler. Yazılı belgelere göre M.Ö. 2. binin başlarında Kuşarlı Anitta Hattuşa Kralı Pijustiyi yenip şehri tahrip eder ve şehri lanetler. Anittanın lanetine rağmen şehir M.Ö. 1600/1650 yıllarında Hitit Kralı 1. Hattuşili tarafından başkent olarak seçilir. Hititlerin M.Ö.1200de şehri çeşitli nedenlerle terk etmesiyle burada Erken Demir Çağı (Karanlık Çağ) başlar. Bu dönemi M.Ö. 9.yüzyılda Frig Çağı daha sonra Helenistik Galat ve Roma/Bizans çağları takip eder.


Boğazkale Yazılıkaya

Boğazkale Hattuşa'nın 1.5 km. kuzeydoğusunda yer almaktadır. Hattuşanın en büyük ve etkileyici olan kutsal mekanı şehrin biraz dışında yer alan yüksek kayalar arasına saklanmış Yazılıkaya tapınağıdır. Özellikle ilkbahardaki yeni yıl kutlamalarında kullanıldığı sanılan bu Açıkhava tapınağında ülkenin önemli Tanrı ve tanrıçaları alay halinde kayalara kabartma olarak işlenmiştir.

Yazılıkaya Açıkhava tapınağında tabii kayalığa yapılmış olan A odası olarak adlandırılan büyük galeri ile B odası olarak adlandırılan küçük galeri yer almaktadır. Büyük galerinin ( A Odası ) batı duvarı Tanrı kabartmalarıyla doğu duvarı ise tanrıça kabartmalarıyla bezelidir. Ayrı bir girişi bulunan Küçük Galeriyi ( B Odası ) girişin iki yanında bulunan aslan başlı insan gövdeli cinler korumaktadır. B odasının batı duvarında sağa doğru ilerleyen 12 tanrı doğu duvarında ise Kılıç Tanrısı ile Tanrı Şarruma ve himayesindeki Kral IV.Tudhalia yer almaktadır.

Ortaköy Şapinuva

Çorumun 53 km güneydoğusunda yer alan Ortaköy ilçesinin 3 km güneyindedir. Ortaköy Hitit şehri Yeşilırmak Nehrinin üzerinde bulunduğu ve Kelkitten başlayan Koyulhisar-Reşadiye-Niksar üzerinden Amasyaya doğru gelişen vadinin hemen sonunda yer almaktadır.Şehir derince bir vadinin kuzey yamaçlarındaki bir plato üzerine kurulmuştur.

1990 yılında Prof. Dr.Aygül Süel ve Dr.Mustafa Süel başkanlığında kazı çalışmaları başlatılmıştır.1994 yılında Ortaköyün Hitit Çağındaki adının Şapinuwa olduğu tesbit edilmiştir. Bu önemli Hitit şehri Hitit Devletinin başkentlerinden biridir.

Yapılan çalışmalarda monumental yapılar günışığına çıkarılmıştır.Bu binalarda şu ana kadar sayıları dört bini aşan Hitit çivi yazılı tablet arşivleri ele geçirilmiştir. Bunların çoğunu Hititçe metinler oluşturur. İçerik olarak birbirleriyle ilişkileri paleografileri ve buluntu durumlarına göre Ortaköy Şapinuva tabletlerinin büyük bir kısmının aynı döneme ait oldukları Boğazköy ve Maşat Höyük belgeleri ile olan ilişkileri nedeniyle de bu tabletlerin Orta Hitit döneminin sonlarına tarihlendiği açıklanmıştır.

Eskiyapar Örenyeri

Alaca ilçesinin 5 Km Batısında Alaca-Sungurlu yolu üzerindeki höyük Boğazköyün 25 Km Kuzeydoğusunda Alacahöyükün ise 20 Km Güneydoğusunda yer almaktadır. Yapılan çalışmalar sonucunda Höyükte kesintisiz bir iskanın varlığı tespit edilmiş olup Höyükte eski Tunç Hitit Frig Roma ve iki safhalı Helenistik döneme rastlanmıştır.

Höyükün Kuzeydoğu ve Batı kesimlerinde Hitit İmparatorluk çağı şehir surunun temelleri bulunmuş dikdörtgen planlı avluları taş döşeli binalar Boğazköy ve Alacahöyükteki binalardan farksız olarak Hitit üslubunda inşaa edilmişlerdir.Höyükün Güneydoğu kesiminde geniş bir alana yayılan eski Hitit dönemi mahallesinin yanmış evlerinden çok sayıda toprak eserler elde edilmiştir.Yine bu alanlarda bulunan kabartmalı kült vazoları burasının dini bir merkez olduğu görüşünü kuvvetlendirmiştir.Höyükte Hitit tabakaları altında yer alan eski Tunç çağı tabakalarında yapılan çalışmalarda bir evin tabanı altında altın ve gümüş objelerden oluşan bir defineye rastlanılmıştır.Gümüş vazolar Suriye şişesi gümüş merasim baltası değişik tiplerde altın iğne boncuk küpe ve bileziklerden oluşan define bir taraftan Alacahöyük Kültepe diğer taraftan Truva Poliochni ve Kuzey Suriye-Mezopotamya buluntularıyla benzer olup bu buluntular Ankara Medeniyetler Müzesinde sergilenmektedir.

Yörüklü (Hüseyindede Tepesi)

İlimiz Sungurlu ilçesi Yörüklü kasabası Hüseyindede tepesi olarak adlandırılan mevkiide bulunmaktadır.Yapılan çalışmalar sonucunda Eski Hitit dönemine ait iki ayrı kabartmalı vazo parçalarına yine aynı döneme ait olan tek mekanlı bir odada rastlanmıştır.Elde edilen parçaların restorasyon çalışmaları sonucunda birisinin inandık vazosu tipinde olduğu diğerinin ise daha küçük ve boyun üzerinde tek filiz halinde Hitit dini törenlerini anlatan bir tasvir bantının olduğu tespit edilmiştir.Bu tasvir bantı üzerindeki en önemli sahneyi ise boğa üzerinde takla atan bir akrobat oluşturmaktadır.İnandık vazosu tipinde olan ve üzerinde 4 tasvir bantı olan büyük vazonun ağız kenarında küçük bir tekne ve başları içe bakan dört boğa başı yer almaktadır.Tasvir bantlarında konular yine Hitit dini törenlerini anlatmaktadır.Bu kabartmalı vazoların yanı sıra yapılan çalışmalarda Eski Hitit dönemine ait olan (formlarını daha önceden bilinen) Matara biçimli kap ve yuvarlak ağızlı yüksek boyunlu testiler de elde edilmiştir. 1998 yılındaki çalışmalarda ise teraslama tekniğinde yapıldığı ortaya çıkan Eski Hitit Dönemine ait mimari takip edilmiş olup ileri ki dönemlerde kazı çalışmalarına devam edilecektir.

Laçin Kapılıkaya Anıtsal Kaya Mezarı

Çorumun yaklaşık 27 km. kuzeyinde Kırkdilim mevkiinde oldukça sarp kayalık ve akarsu tarafından yarılmış derin vadilerin oluşturduğu engebeli arazi üzerinde kuzeye doğru uzanan bir kaya blokunun burun kısmının kuzey-batı köşesinde yer almaktadır.



Tüm resmi görmek için tıklayın


Komutan İKEZİOSa ait hellenistik dönem kaya mezarı olup M.Ö. II.yüzyıla tarihlenmektedir. Çay seviyesinden 65 m. Yükseklikteki kaya mezarının yamuk biçimli bir podyum zemini vardır.Bu podyumdan 8 basamaklı merdivenle ikinci platformda oradan da 12 basamaklı merdivenle mezar önündeki podyuma geçilmektedir.

Mezar odasının kapısı üzerinde İKEZİOSyazısı okunmaktadır. Mezar odası kareplanlı olup girişin sağ ve solunda niş şeklinde oyulmuş ölü şekilleri vardır.

İskilip Kaya Mezarı





İskilip merkezinde bulunan Osmanlı dönemine ait 100 m yükseklikteki tabi bir kaya üzerine inşa edilmiş kalenin güney ve güneydoğu eteğinde Roma dönemine ait kaya mezarları bulunmaktadır. Güneydoğusunda bulunan kaya mezarının iki sütunlu dikdörtgen bir girişi vardır.Yuvarlak sütun gövdeleri yukarı doğru inmektedir. Başlıklarda bulunan bilezikler üzerinde oturmuş birer aslan bulunmaktadır. Sütun başlıkları üzerindeki üçgen alınlık içerisinde ise yatar durumda karşılıklı kanatlı iki aslan figürü bulunmaktadır. Kabartmalardan birinin elinde kılıç diğerinin elinde kadeh mevcuttur. Mezar odası içerisinde iki adet ölü sekisi bulunmaktadır.