Cumhuriyetin Kuruluşu-Atatürk anlatıyor... Bu gün 29 Ekim.Cumhuriyetimizin kurulmasının 82. yılı. Küllerimizden doğmağa, yok olmaktan kurtulmaya çalışıyorduk.Vatan işgal altındaydı. Yabancı kuvvetler topraklarımızı haince ele geçirmiş hatta yetmemiş içerdeki kuvva-i inzibatiyecilerde hainlik yapıyordu. Top yoktu, tüfek yoktu, para, giyecek hatta çarık yoktu. İşgal kuvvetlerinin ellerindeki bizim silahlarımızı kahramanlarımız gizlice alıp İstanbul'dan Anadolu'ya kaçırıyordu.Bizim topraklarımızda 2.sınıf insandık. Halk uzun süren savaşlardan (Rusya, Trablusgarp, Balkanlar ve son olarak 1. Dünya Savaşı) yorgundu.Elde yoktu avuçta yoktu. 3 yıl süren bir savaş daha verdik. Sadece kanımızla değil, irademizlede. Yokluğa rağmen, düşmana rağmen, içerdeki hainlere rağmen! 3 yıl sonunda başardık. Türk'ün yoktan varoluş savaşını başardık. Günlerden 28 Ekimdi. Yıl 1923 ve Ülkemizin yönetim biçimini belirledik. 3 yıl süren gebelikten sonra Çocuk doğdu. Adı "Cumhuriyet"ti. Halkı yok sayan, halka koyun muamelesi yapan bir yönetim gitti ve yerine halkın eğemenliği geldi. Şimdi internet başındaysak bunu o günlerde kanını, canını veren, sevdiğinden vazgeçen, eşini çocuğunu geride bırakan, mücadele eden insanlara borçluyuz. bu yüzden o kahramanlara minnetlerimizi sunmalıyız.
Faik Doğan
Önder'imiz Diyor ki;
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün İstiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraiti düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar, gaflet ve delalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk İstikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!... Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
M.K.ATATÜRK
Atatürk'ten Cumhuriyeti'in ilanı...
Yemek sırasında : "Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz" dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemegi bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşlar ı görevlendirdim.
Yaptığım programın ve verdiğim talimatın uygulanışını göreceksiniz!
Önder'imiz Diyor ki;
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün İstiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraiti düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar, gaflet ve delalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk İstikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!... Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
M.K.ATATÜRK
Atatürk'ten Cumhuriyeti'in ilanı...
Yemek sırasında : "Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz" dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemegi bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşlar ı görevlendirdim.
Yaptığım programın ve verdiğim talimatın uygulanışını göreceksiniz!