Rapunzel
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 11 Mar 2015
-
- Mesajlar
- 5,320
-
- MFC Puanı
- -445
Din, sabır ve merhamettir
Din yani İslâmiyet, tertemiz ahlâk sâhibi olmayı, merhameti, muhabbeti, sevgiyi, büyüklere itâati, küçüklere de şefkatli olmayı emreder. İslâmiyet, Allahü teâlânın râzı olduğu, beğendiği yoldur. Çünkü İslâmiyet, insanlara merhamet etmeyi, onlara karşı sabırlı olmayı tavsiye eder. Allahü teâlâ, sabredenleri, iyilik edenleri, insanlara hizmet edenleri, nasîhat verenleri, tatlı dilli, güler yüzlü olanları, iyi iş yapanlara yardım edenleri sever. Kendini beğenenleri ise sevmez.
Her musîbete ve belâya sabretmek, şikâyet etmemek lâzımdır. Zîrâ, sabrı bulunmayan insanların dinleri, kolaylıkla helâk olur. Hadîs-i şerifte; (Sabreyleyen, belâdan kurtulur)buyurulmuştur.
Dert ve belâ çekenlere sevap olmaz. Dert ve belâlara sabredenlere, bunları Allahü teâlâdan bilip, Ona yalvaranlara sevap vardır. Beled sûresinin 17. ve 18. âyetlerinde meâlen; (Bundan sonra mü'minlerden olup, birbirlerine sabır ve merhamet tavsiye ederler. İşte bunlar, eshâb-ı yemîndendirler, yani Cennet ehlindendirler)buyurulmuştur. Resûlullah efendimiz de; (Başkalarına merhamet etmeyene, merhamet olunmaz) buyurmuştur.
NOT;
Seyyid Abdülhakim efendi buyurmuş ki; (Bu zamanda Ehl-i sünnet itikadında olup da haram işlemeyen zamanın evliyasıdır.)
Ehl-i sünnet itikadında olduğu halde bir birini ısıran insanlara da şahid oluyoruz. Acep nedendir?
İçinde yaşadığımız ahir zamanın fitnesinden 124 000'den ziyade peygamber Allahü tealaya sığınmış. Sebeplerinden biri de, her hal bundandır... Belki de Ehl-i sünnet görünüyorlardır... İnsan bu meçhul...
Din yani İslâmiyet, tertemiz ahlâk sâhibi olmayı, merhameti, muhabbeti, sevgiyi, büyüklere itâati, küçüklere de şefkatli olmayı emreder. İslâmiyet, Allahü teâlânın râzı olduğu, beğendiği yoldur. Çünkü İslâmiyet, insanlara merhamet etmeyi, onlara karşı sabırlı olmayı tavsiye eder. Allahü teâlâ, sabredenleri, iyilik edenleri, insanlara hizmet edenleri, nasîhat verenleri, tatlı dilli, güler yüzlü olanları, iyi iş yapanlara yardım edenleri sever. Kendini beğenenleri ise sevmez.
Her musîbete ve belâya sabretmek, şikâyet etmemek lâzımdır. Zîrâ, sabrı bulunmayan insanların dinleri, kolaylıkla helâk olur. Hadîs-i şerifte; (Sabreyleyen, belâdan kurtulur)buyurulmuştur.
Dert ve belâ çekenlere sevap olmaz. Dert ve belâlara sabredenlere, bunları Allahü teâlâdan bilip, Ona yalvaranlara sevap vardır. Beled sûresinin 17. ve 18. âyetlerinde meâlen; (Bundan sonra mü'minlerden olup, birbirlerine sabır ve merhamet tavsiye ederler. İşte bunlar, eshâb-ı yemîndendirler, yani Cennet ehlindendirler)buyurulmuştur. Resûlullah efendimiz de; (Başkalarına merhamet etmeyene, merhamet olunmaz) buyurmuştur.
NOT;
Seyyid Abdülhakim efendi buyurmuş ki; (Bu zamanda Ehl-i sünnet itikadında olup da haram işlemeyen zamanın evliyasıdır.)
Ehl-i sünnet itikadında olduğu halde bir birini ısıran insanlara da şahid oluyoruz. Acep nedendir?
İçinde yaşadığımız ahir zamanın fitnesinden 124 000'den ziyade peygamber Allahü tealaya sığınmış. Sebeplerinden biri de, her hal bundandır... Belki de Ehl-i sünnet görünüyorlardır... İnsan bu meçhul...