Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Duyulara güvenebilir miyiz?

DarkWoman

MFC Üyesi
Konum
Germany
  • Üyelik Tarihi
    27 Kas 2019
  • Mesajlar
    13,323
  • MFC Puanı
    58,672
Pietro-Paolini-Allegory-of-the-Five-Senses-680x350.jpg



Duyulara Güvenebilir miyiz?


Dünya düz mü? Sadece duyularımıza güvenirsek evet. Duyular yanıltıcı olabiliyor. Tarih boyunca insanlar bilfiil gördükleri şeyleri bile yanlış bilmişlerdir. Çünkü duyular da her öğrenme yolu gibi yanılır. Birkaç yüzyıldır dünyanın güneşin etrafında döndüğünü bilsek de ondan önceki binlerce yıl güneş dünyanın etrafında dönüyordu, çünkü duyularımıza göre gerçekten de öyle!




“Dış dünyanın uyaranlarını görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla algılama yeteneği” olarak tanımlanan duyulara ne kadar güvenilebilir? Modern zamanlara kadar beş duyumuz olduğuna inanılırmış. Şu an 10 ila 33 arasında duyumuz olduğu söylenmekte. Kesin bir sayı yok, çünkü duyunun kesin bir tanımı yok. Dış uyaranları algılama yeteneği tanımına göre çeşitli açıklamalar var.

Görme, işitme, dokunma, tatma, koklama duyularına ek olarak denge, yön, acı, basınç gibi eklemeler yapılması duyulara güveni artırmak bir yana, daha da azalttı. Duyunun ne olduğunu bilmediğimiz halde ona güvenmek sıkıntılı bir hal aldı. Zaman geçtikçe duyuların ne kadar yanılabildiğini gösteren araştırmalar çoğaldı ve güven meselesinin yanında kaçınma davranışı gündeme geldi.

Gerçeklik sadece bir illüzyondur, yalnız istikrarlı bir tanesidir.

Felsefe tarihinde duyuların ve aklın tek başına bir öğrenme yolu olarak kullanılamayacağına dair felsefeye en büyük örnek skeptikler(şüpheciler) ve modern zamanlarda Descartes ve Hume’dur. Özetle duyuların yanılabilmesi ve aklın da bilgi için duyulara ihtiyaç duyması nedeniyle tek taraflı düşünmeler doğru bilgiye ulaştıramaz.

Günlük işleri yapmada duyulara güvenir ve şüphe duymayız, ancak daha önemli meselelerde- mesela felsefe- duyular sorgulanma ve tek başına güvenilmemelidir. Çünkü duyularla gerçekliği temin ederken aynı zamanda şekillendiririz. Diğer öğrenme yollarının(akıl,inanç,dil…) işin içine girmesi nedeniyle duyular gerçekliği çarpıtabilir. Ayrıca sadece duyumsama değil bir de duyuları yorumlama işi de yaptığımız için -hiçbir bilgi edinme yoluna güvenemeyeceğimiz gibi- tek başına duyulara güvenemiyoruz.



Normal bir bardak




Yatay çizgilerde yamukluk yok


kisi aynı boyutta, parmağınızla ölçün.



Meşhur mavi elbise illüzyonu


A ve B noktaları aynı renkte




A ve B aynı boyutta




“Zevkler ve renkler tartışılmaz” diye boşuna dememişler. Hoşlandığımız renkler, tatlar, kokular, sesler ve hatta iyi ve kötü duyular tartışmalıdır. Hoşlantılarımız farklıysa yargılarımız da farklıdır. Dolayısıyla yargılama aracı olarak sadece duyular kullanılamaz. Sadece duyular kullanılamasa da başlangıç noktası olarak duyuların kullanılması gerektiği Descartes ve Hume başta olmak üzere felsefede ifade edilen bir husustur.

Duyular bize dışarıdan verilen malzemelerdir, malzemenin ne olduğunu kararlaştıramayız ve tam olarak tanıyamayız. Yine de bunları bükerek işimize yaramasını umarız. Zihinde net resimleri bulunan somur nesneler ve hareketler için gayet sağlıklı şekilde işleyen bu süreç soyut ifadelerde ve felsefede aksar.

“Tüm bilgilerimizin deneyim ile başladığı konusunda hiçbir kuşku olamaz, ama tüm bilgimizin deneyim ile başlamasına karşın, bundan tümünün de deneyimden doğduğu sonucu çıkmaz…”
Immanuel Kant (Devamında deneyim akla tabidir ve akıldan üstün bir bilgi yolu yoktur iddiasındadır.)


Epistemoloji ve bilgi kuramı bilgi edinme yollarını mümkün olduğu kadar çeşitlendirmeyi önerir. Gözümüzle gördüğümüze bile inanmak güç olabilir. Bu yüzden bilginin sınanması ve mümkünse farklı bilgi edinme(öğrenme) yollarına başvurulması gerekir.
 

Brida

- koyu lacivert -
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    15 May 2020
  • Mesajlar
    766
  • MFC Puanı
    7,869
:geek: Dark düşünsene şimdi, çimenlerin mavi, ağaçların kırmızı, denizin siyah olduğunu?
Renk körü olan gözlerine güvenirse ne olacak şimdi?
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Konum
Germany
  • Üyelik Tarihi
    27 Kas 2019
  • Mesajlar
    13,323
  • MFC Puanı
    58,672
:geek: Dark düşünsene şimdi, çimenlerin mavi, ağaçların kırmızı, denizin siyah olduğunu?
Renk körü olan gözlerine güvenirse ne olacak şimdi?


Ya ben varya aslinda bunu cok SIK düsünüyorum .. mesela hayvanlarda degisik görür.

Acaba gercek olan baska mi yoksa ; ) biz mi gercek görüyoruz diye..

Bazen kendimi alamiyorum bu düsünceden : )))
 

Brida

- koyu lacivert -
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    15 May 2020
  • Mesajlar
    766
  • MFC Puanı
    7,869
Ya ben varya aslinda bunu cok SIK düsünüyorum .. mesela hayvanlarda degisik görür.

Acaba gercek olan baska mi yoksa ; ) biz mi gercek görüyoruz diye..

Bazen kendimi alamiyorum bu düsünceden : )))

Onların yeşili benim mavim diyeceğiz, başka türlü işin içinden çıkamayız:a-(198):

İnan bana, anlamak zorunda kaldığında anlamın hiçbir önemi kalmıyor.
İnsan sadece o mecburiyetin hudutları içerisine sıkışıp kalmış bir döngüye esir oluyor
ve neyi anladığını zannediyorsa onun ne olmadığına maruz kalıyor.
 

DarkWoman

MFC Üyesi
Konum
Germany
  • Üyelik Tarihi
    27 Kas 2019
  • Mesajlar
    13,323
  • MFC Puanı
    58,672
Onların yeşili benim mavim diyeceğiz, başka türlü işin içinden çıkamayız:a-(198):

İnan bana, anlamak zorunda kaldığında anlamın hiçbir önemi kalmıyor.
İnsan sadece o mecburiyetin hudutları içerisine sıkışıp kalmış bir döngüye esir oluyor
ve neyi anladığını zannediyorsa onun ne olmadığına maruz kalıyor.


evet herseyi anlamaya calismak insani kanser yapar * : )
 
Üst Alt