Sadece magazin dünyasında değil hepimizin yaşamında, çevresinde evlendikten çok kısa süre sonra boşanma haberlerini duyuyoruz. Boşanmaların tek nedeni çiftlerin birbirini az tanımaları değil ancak en önemli nedenlerinden biri.
"Seni yanlış tanımışım!"
Pek çok çift evlendikten kısa süre sonra aşık olduğu insanın aslında ne kadar farklı olduğunu, bunu flört ederken ya da nişanlıyken göremediğini söyler ve ilişki çatırdamaya başlar. İstenen ve beklenen tavırlar, davranışlar görülmediğinde suçlamalar, küskünlükler yaşanabilir.Yaşanan hayal kırıklığı ve pişmanlık evliliği sona götürebilir.
"Aşkın gözü kördür..."
Aslında aşkın değil, aşık olanın gözü kördür. Aşık olduğu kişiye üstün değerler yükler, onu yüceleştirir, sorunları görmezden gelir hatta yanlışları doğru görür. Evlendiğinde ise kenarından kıyısından geçmeye çalıştığı sorunlar karşısına çıkıverir ve tablo netleşir. Örneğin flört ederken "Beni ne kadar çok sevip sahipleniyor, kıskanması çok hoşuma gidiyor" denirken evlendikten sonra bu kıskançlığın aile, iş, sosyal hayatı nasıl baltaladığı gerçeği öne çıkıyor.
Flörtün önemi nedir?
Evlilik öncesi flört ve nişanlılık döneminin sadece süresi değil, niteliği önemlidir. Çiftlerin birlikte geçirdiği zaman ve paylaşımları, birbirlerini tanımaya verdikleri önem ve fırsatlar ilişkinin niteliğini arttırır. İki sene flört edip hiç tartışmadıysanız bu çok da iyi bir haber değildir. Önemli olan bir sorunu yaşamak, çatışmak ve bu çatışmayı çözme yolları geliştirebilmektedir. Evlilik yolculuğunuzda her şey dümdüz gitmeyecektir, virajları, zor yolları aşmayı evlilik öncesinden öğrenmek gerekebilir. Müstakbel eşinizin öfkelendiğinde, kırıldığında, kıskandığında ve diğer pek çok duygu durumunda nasıl tepki verdiğini görmeniz onu gerçekten tanımanızı sağlar.
"O kadar aşıktık ki iki ay içinde evlendik"
Aşıklara ve aşk evliliklerine saygım sonsuz ama sadece aşkla atılan adımların pek de uzun ömürlü olmadığını terapilerimizde görmek mümkün. "Aşkın ömrü" gibi reçete tariflere pek inanmasam da aşkın dışında kalan gerçeklere inanırım. Özellikle evlilikte aşk devam etse de buna eşlik edecek olan problemleri aşmak ve çözmek için farklı bir donanım gerekmektedir.
"Birbirinizi ve kendinizi Tanıyın!"
Evlilik için sadece karşıdakini tanımak yetmez, kişinin ilişkideki kendi rolünü tavırlarını bilmesi, geliştirmesi çok önemli bir farkındalıktır. Evlilik öncesi bir iki yıl nitelikli flört etmek, ailevi ilişkileri de görebilmek ve dengeleyebilmek için altı ay nişanlı kalmak bu zaman zarfında yaşanan sorunlara çözüm odaklı yaklaşmak, çözümsüz kalınan noktalarda evlilik öncesi terapi almak yaşamın geri kalanı için yapılacak en mantıklı hamleler arasındadır.
"Seni yanlış tanımışım!"
Pek çok çift evlendikten kısa süre sonra aşık olduğu insanın aslında ne kadar farklı olduğunu, bunu flört ederken ya da nişanlıyken göremediğini söyler ve ilişki çatırdamaya başlar. İstenen ve beklenen tavırlar, davranışlar görülmediğinde suçlamalar, küskünlükler yaşanabilir.Yaşanan hayal kırıklığı ve pişmanlık evliliği sona götürebilir.
"Aşkın gözü kördür..."
Aslında aşkın değil, aşık olanın gözü kördür. Aşık olduğu kişiye üstün değerler yükler, onu yüceleştirir, sorunları görmezden gelir hatta yanlışları doğru görür. Evlendiğinde ise kenarından kıyısından geçmeye çalıştığı sorunlar karşısına çıkıverir ve tablo netleşir. Örneğin flört ederken "Beni ne kadar çok sevip sahipleniyor, kıskanması çok hoşuma gidiyor" denirken evlendikten sonra bu kıskançlığın aile, iş, sosyal hayatı nasıl baltaladığı gerçeği öne çıkıyor.
Flörtün önemi nedir?
Evlilik öncesi flört ve nişanlılık döneminin sadece süresi değil, niteliği önemlidir. Çiftlerin birlikte geçirdiği zaman ve paylaşımları, birbirlerini tanımaya verdikleri önem ve fırsatlar ilişkinin niteliğini arttırır. İki sene flört edip hiç tartışmadıysanız bu çok da iyi bir haber değildir. Önemli olan bir sorunu yaşamak, çatışmak ve bu çatışmayı çözme yolları geliştirebilmektedir. Evlilik yolculuğunuzda her şey dümdüz gitmeyecektir, virajları, zor yolları aşmayı evlilik öncesinden öğrenmek gerekebilir. Müstakbel eşinizin öfkelendiğinde, kırıldığında, kıskandığında ve diğer pek çok duygu durumunda nasıl tepki verdiğini görmeniz onu gerçekten tanımanızı sağlar.
"O kadar aşıktık ki iki ay içinde evlendik"
Aşıklara ve aşk evliliklerine saygım sonsuz ama sadece aşkla atılan adımların pek de uzun ömürlü olmadığını terapilerimizde görmek mümkün. "Aşkın ömrü" gibi reçete tariflere pek inanmasam da aşkın dışında kalan gerçeklere inanırım. Özellikle evlilikte aşk devam etse de buna eşlik edecek olan problemleri aşmak ve çözmek için farklı bir donanım gerekmektedir.
"Birbirinizi ve kendinizi Tanıyın!"
Evlilik için sadece karşıdakini tanımak yetmez, kişinin ilişkideki kendi rolünü tavırlarını bilmesi, geliştirmesi çok önemli bir farkındalıktır. Evlilik öncesi bir iki yıl nitelikli flört etmek, ailevi ilişkileri de görebilmek ve dengeleyebilmek için altı ay nişanlı kalmak bu zaman zarfında yaşanan sorunlara çözüm odaklı yaklaşmak, çözümsüz kalınan noktalarda evlilik öncesi terapi almak yaşamın geri kalanı için yapılacak en mantıklı hamleler arasındadır.