• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Gerçekten Komşu muyuz.?

Üyelik Tarihi
7 Nis 2015
Konular
158
Mesajlar
433
MFC Puanı
520
Ev oturmaları vardı bizim kültürümüzde.
İş arkadaşlarımızla, meslektaşlarımızla çocuğumuzun öğretmenleri ile komşularımızla mevcut arkadaşlığımızı samimiyetimizi bir adım ileri götürmek için bir araya geldiğimiz sıcak samimi ev oturmaları…

Öyle randevu falan alınmadan çat kapı gidilebilen ev gezmeleri.
Mesai ortamından, sokak tanışıklığından farklı yerlerde bir araya gelmiş olmanın sevinci olurdu o oturmalarda.
Erkekler spordan siyasetten günlük telaşelerden , kadınlar alışverişten, yemek tarifinden, örgülerden konuşur; çocuklarda evlerine gelen misafir çocukları ile kendi aralarında oyun oynarlardı.

Evde ne varsa çay, kahve imkanlar ölçüsünde konuklara ikram edilir varsa çerez ve meyve yenirdi.
Resmiyet -genel nezaket kuralları aşılmamak kaydıyla- asgari düzeyde olurdu bu oturmalarda. Ortalama 2,5- 3 saat sürer ve ayrılırken misafir gelenler bize de bekleriz demeyi ihmal etmezlerdi.

Ne oldu peki bu oturmalara ?
Hangi maniler çıktı bu samimi içten gezmelerin karşısına?
Cevabı duyar gibi oluyorum.

Evet çağımızın hastalıklarından birisi olan, misafire ikramda kusur etmeyelim derken ev sahiplerinin içine düştüğü anlamsız zorluk ve sıkıntı girdi işin içerisine.

Bir komşunun diğerinin evine gitmeden önce randevu alma zorunluluğu ortaya çıktı.

Evin beyi hanımına sormadan - izin almadan- eve misafir çağıramaz oldu.
Hanım bu talebi en erken 2 gün sonraya uygun olur şeklinde cevapladı.Ya da ev sahibi için uygun görülen ve karşı tarafa bildirilen tarih misafirliğe gelecek olanlar için uygun olmadı görüşme işi havada kaldı.
Randevuda iki taraf ta mutabık kaldı ise, evin hanımı, daha misafirler gelmeden telaşa düştü.

Evin temizliği baştan başa yeniden yapılacak, süpürge açılacak, ortalık yeniden derlenip toparlanacak!
İki tuzlu bir tatlı yapılacak.
Kahve fincanları ve servis tabakları nöbet beklediği yerlerinden çıkarılacak.
Servis sehpalarının ayaklarının kırık olup olmadığı kontrol edilecek.
Çocuklara ve kendisine yeni kıyafetler giydirilecek.

Bey alışverişe yollanacak elinde koca bir liste ile. Kuruyemiş alırken taze olsun denecek. Meyveleri seçerken dikkatli olunacak.Misafir terlikleri eskidi ise yenisi alınacak.
Nihayet çok ama çok büyük bir yorgunluğun sonunda kapının çalan zilinin ardından konuklar zoraki gülümsemelerle karşılanacak.
Ne kadar temiz düzenli tertipli evimizin olduğu, pasta böreklerin ne kadar itinayla yapıldığı, kahve fincanlarının desenleri görücüye çıkacak !
Maalesef, oturmaya gelen kişilerin asıl amaçlarının sohbet etmek olduğu, sıcaklık, içtenlik, samimiyet arandığı kahvenin bahane olduğu gerçeği yine gözlerden kaçacak…

Misafirler gittikten sonra deprem enkazı gibi ortalık , dağ gibi bulaşıklar ve dağılmış oyuncaklar yine tartışma konusu olabilecek.

Velhasıl bizim ev oturmalarımız diplomasi trafiğini bile geçer bir tarzda randevu alıp verme ve desinler haline dönüşen gösteriş alanına döndü.
Sahi sadece asansörde karşılaştığınızda selamlaştığınız, çocuklarının isimlerini dahi bilmedediğiniz,üst kat komşunuza ya da karşı komşunuza en son ne zaman oturmaya gitmiştiniz? -TzcN
 
Üst