• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Gizemini koruyan konular

Malkoçoğlu

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
28 Nis 2020
Mesajlar
2,639
MFC Puanı
18,383

Cengiz Han’ın mezarı (Moğolistan)

Moğol İmparatorluğu’nun dört bir yanından gelen hazineleri içerdiğine inanılan Cengiz Han’ın mezarı, üstünden 800 yıl geçmesine rağmen bulunamıyor.

Cengiz Han bir zamanlar Büyük Okyanus ile Hazar Denizi arasındaki topraklara hükmetmişti. Öldüğünde cenazesinin gizli tutulmasını istemişti. Yas tutan ordusu, cenazeyi taşırken önlerine çıkan herkesi öldürmüş, Cengiz Han gömüldükten sonra mezarın izini kaybettirmek için üzerinde bin at dolaştırılmıştı. Ölümünden sonraki 800 yılda kimse mezarına ulaşamadı.

Cengiz Han, Hunların Moğolların atası olduğuna inanıyordu. Bu nedenle mezarı onlarınkine benzeyebilirdi. Hun kralları 20 metre derinlikte ahşap bölmeler içine gömülür, yerin üzerine kare şeklinde taşlar dizilirdi. Ancak Hun tarzı bir mezarın bulunması biraz zor. Mezar üstündeki taşlar kaldırılmış olabilir. Moğolistan’ın genişliği düşünüldüğünde 20 metre derinlikte bir mezarın bulunması neredeyse imkansız.



Antikitera Düzeneği (Yunanistan)

Fantastik bir hazine filmi senaryosunu andıran Antikitera Düzeneği’nin keşfinden itibaren bu buluntu başlıca arkeolojik muammalardan biri olarak kaldı.

1900 yılında sünger dalışçıları tarafından Antikitera batığında bulunmuş olan bu bronz eser, labirenti andıran birbirine kenetlenen dişliler ve açıkta kalan yüzüne kazınmış gizemli karakterleri içeriyor.

1902’de içerisindeki çarklı düzeneği inceleyen arkeolog Valerios Stais tarafından astronomik bir saat olarak yorumlanan ya da bir tür seyrüsefer usturlabı olduğu düşünülen bu düzeneğin özellikleri hâlâ daha arkeologlar tarafından ortaya çıkartılmaya devam ediyor ve şu anda en azından çok karmaşık bir astronomik takvim olduğu biliniyor.

MÖ. 2. yüzyılda yapılan düzenek otuzdan fazla bronz dişli çarktan oluşuyordu. Düzenek, Girit ve Mora yarımadası arasında bulunan bir yük gemisi batığından çıkarıldı. Mekanizma, astronomik olayların zamanlarını ve konumlarını, güneş tutulmalarını, Olimpiyatların zamanlarını hesaplamak için kullanılan bir çeşit hesap makinesi, hatta en erken bilgisayar olarak anılıyor.

Antikitera düzeneği, teknik olarak gelecek bin yıl içinde yapıldığı bilinen diğer tüm aletlerden daha ileriydi. Kadranları üzerinde bulunan ay isimlerinin Korintçe olması düzeneğin kuzeybatı Yunanistan ya da Sicilya’daki Siraküza’dan geldiğini gösteriyor. Fotoğrafta mekanizmanın 82 parçasından en büyüğü ve parçanın röntgen çekilmiş hali gözüküyor.



Nuh’un Gemisi (Türkiye)​


Bazı şeyler o kadar ilginçtir ki tekrar tekrar keşfedilirler – örneğin Nuh’un gemisi. Bu kutsal gemi, birçok insan tarafından defalarca keşfedildi … ya da keşfedildi mi?

Dünyanın dört bir yanından gelen amatör arkeologlar, yüzyıllarca, Ağrı Dağı ve çevresinde, geminin kanıtlarını bulduklarını iddia ettiler. Ama diğer araştırmacılar ise, Nuh’un devasa gemisinin gerçekten inşa edilip edilmediğinden kuşku duyuyorlar. Atlantis gibi, Nuh’un Gemisi de hiç varolmamış olma ihtimaline rağmen tekrar tekrar çözülmeye devam edecek olan bir arkeolojik gizem.

 
Geri
Üst