Hamilelikte en sık yaşanan 10 problem

Karın ağrısı, kusma, baş ağrısı, halsizlik, sık idrara çıkma…

Tüm bu sorunlar, hormonlar ve fizyolojik değişiklikler nedeniyle hamilelik sürecinde en sık karşılaşılan şikayetler arasında yer alıyor. Bunların bir kısmı her insanda görülebilecek doğal belirtiler olabilirken; bazıları ise önemli sorunların habercisi olabiliyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Serap Mollaoğlu hamilelik sürecindeki şikayetler ve dikkat edilmesi gereken durumlar hakkında bilgi verdi.

Kasık ağrıları

Çoğunlukla 4. ve 5. haftalarda, bazı gebelerde kasık ağrısı şikayeti oluşabilir. Vajinal kanama ile birlikte olmadığı sürece, endişelenilecek bir durum değildir, embriyonun rahim iç duvarına yerleşme sürecinden kaynaklanıyordur.

Kanamalar

Özellikle ilk üç ayda yaşanan kanamalar, yine hamileliğin ilerleme sürecinin doğal bir parçası olabilir ancak düşük tehdidi belirtisi de sayılabileceğinden, uzman görüşü almakta fayda vardır.

Göğüs ağrıları

Östrojen, prolaktin ve progesteron hormonları, hamileliğin ve doğumun en önemli hormonlarıdır. Bu süreçte bu hormonların salgılanmasının artması, anne adayının göğüslerindeki değişikliklerin temel nedenidir. Gebeliğin ilk birkaç haftasında göğüslerde hafif değişiklikler hissedilebilir ve bunlar ağrılı olabilir. Göğüs ucunun fazla uyarılmasından kaçınmak ağrının artmasına engel olacaktır.

Sık idrara çıkmak

İlk üç ayda, rahim büyüdükçe böbreklerin fonksiyonlarında da değişimler olur ve hamilelik boyunca, normalde olduğundan daha sık idrara çıkma ihtiyacı hissedilebilir. Ancak en çok, son haftalarda bebeğin başı mesaneye baskı yapmaya başladığında idrara çıkma sıklığı gözlenir. Bu durum da normaldir ancak buna idrarda yanma gibi farklı belirtiler de eşlik ediyorsa, idrar yolu enfeksiyonu olup olmadığına bakılması ve durumun tedavi edilmesi gerekebilir.

Bulantı ve kusmalar

Gebeliğin erken dönemindeki bulantı ve kusmalarda; plasentadan salgılanan hormonlar, annenin psikolojik sıkıntıları, B6 vitamini eksikliği, gebeliğe bağlı mide-barsak sistemindeki değişiklikler, tiroit bezinin normalden çok çalışması olası nedenlerdendir. Gebeliğin ilk haftalarda rutin istenen gebelik tahlillerinde anormallik yoksa gebelik hormonlarının olası etkisi ya da psikolojik etki olarak kabul edilebilir. Kusmaların şiddetli olması, kusmalar nedeniyle iyi beslenilmemesi ve sürekli kilo kaybı olması tedaviyi gerektirebilir.

Halsizlik, yorgunluk

Gebeliğin özellikle ilk 3 ayında olan bu değişiklik vücutta miktarı artan “progesteron” hormonuna bağlıdır ve bu hormon halsizlik, yorgunluk hissi ve sürekli uyuma ihtiyacına neden olabilir.

Baş ağrıları

Özellikle ilk 3 ayda görülen baş ağrısının sebebi hissedilen bulantı ve kusmalardan dolayı uzun saatler boyunca aç kalınması ve su alımının oldukça azalmasıdır. Vücudun susuz kalması yani “dehidratasyon” baş ağrısına yol açabilmektedir. Son aylarda görülen olan baş ağrıları, tansiyon yüksekliği ve preeklempsi sebebiyle de oluşabileceğinden araştırılması gerekir. Bu nedenle son aylarda görülen baş ağrıları için gecikmeden doktora başvurulması gerekir.

Mide ve sindirim sistemi problemleri

Gebelikte reflü-mide yanması gibi şikayetler, çoğunlukla büyüyen rahmin mideye baskı uygulamasından kaynaklanır. Ayrıca salgılanan progesteron hormonu, yiyeceklerin yemek borusundan daha yavaş ilerlemesine neden olur. Metabolizma normalde olduğundan daha yavaş çalışabilir ve aynı zamanda sindirim sorunları da ortaya çıkar. Bulantı, kusma gibi şikayetler iyi değerlendirilmeli, çok rahatsızlık verecek durumda ise elbette uzmana danışılmalıdır.

Cilt problemleri ve çatlaklar

Hamilelikte ortaya çıkan lekeler ve kararmaların sebebi henüz tam olarak bilinmese de, östrojen hormonunun fazla salgılanmasından kaynaklandığı düşünülüyor. Hamilelik süresince güneş ışığı veya uv ışıklara maruz kalırken daha dikkatli olunması gerekir.

Kabızlık

Metabolizma hızının yavaşlamasıyla sindirim sistemi de genel olarak yavaşlar ve büyüyen rahim, bağırsakların son kısmına baskı da yapabilir. Bunun sonucunda kabızlık oluşması doğaldır. Ancak kabızlığa bağlı olarak gelişebilecek hemeroid (basur) ve anal fissür (makatta çatlama) oluşumuna dikkat edilmesi gerekir.

Kabızlıktan korunmak için hamilelik boyunca bol su tüketilmeli, lifli beslenme ve iyi sebze tüketimi yardımcı olacaktır. Yine de şikayet devam ederse muhakkak doktora danışılmalı, müshil benzeri ilaçlar doktora sormadan kullanılmamalıdır.