Hiyerarşinin en tepesinde Şeyh
İmam
her türlü sırrın sahibi Hasan Sabbah vardı. Yakın çevresinde bir avuç propagandacı derviş
yani "dai"ler bulunuyordu
bunlardan üçü Şeyhin yardımcılarıydı. Biri Doğu İran
Horasan
Kuhistan ve Maveraünnehir'den sorumluydu; diğeri Batı İran ve Irak'tan; üçüncüsü de Suriye'den sorumluydu. Onların bir basamak altında hareketin kadroları
yani "refik"ler bulunuyordu. Gerekli eğitimi aldıkları için bir kaleye komuta etme
bir kent veya eyalet örgütünü yönetme yetkileri vardı. En yeteneklileri zamanı geldiğinde dai yapılıyordu.
Hiyerarşinin daha aşağısında ise "lesik"ler
yani örgüte bağlı olanlar yer alıyordu. Bunlar ilme veya şiddet eylemlerine özel bir yeteneği olmayan
tabandaki müritlerdi. Aralarında Alamut civarından pek çok çoban
ayrıca çok sayıda kadın ve ihtiyar vardı.
Daha sonra sıra "mücib"lere
"icabet edenler"e
"teklif verenler"e yani örgüt üyeliğine aday olanlara geliyordu. Bunlar aldıkları ilk eğitimin ardından yeteneklerine göre ya refik olmak üzere daha ileri eğitim aşamalarına
ya müritler kitlesine ya da o dönemde yaşayan Müslümanlarn gözünde Hasan Sabbah'ın gerçek gücünü oluşturan kategoriye
"fedai"ler sınıfına doğru yönlendirilirdi. Şeyh onları imanı çok sağlam
çok becerikli ve dayanıklı; ama ilme
eğitime fazla yeteneği olmayan müritlerin arasından seçerdi. Dai olabilecek çapta birini asla fedai yapmazdı.
Fedainin eğitimi
Hasan'ın tutkuyla ve incelikle uğraştığı hassas bir görevdi. Hançerini gizlemeyi
hiç belli etmeden çıkarmayı
kurbanın tam kalbine veya göğüs bir zırhla korunuyorsa boynuna saplamayı öğrenmek; Alamut'la hızlı ve gizli haberleşmenin araçları olan posta güvercinlerine alışmak
şifreli alfabeleri ezberlemek; kimi zaman yerel bir lehçeyi
bir ağzı öğrenmek
yabancı ve düşman bir ortama sızmayı becermek
orada haftalarca
aylarca kendini belli etmeden yaşamak
infaz için en uygun anı kollarken her türlü kuşkuyu yatıştırmayı bilmek; avını bir avcı gibi izlemek
nasıl yürüdüğünü
neler giydiğini
alışkanlıklarını
dışarıya hangi saatlerde çıktığını inceden inceye araştırmak; bazen
çok iyi korunan biri söz konusuysa
yanına kapılanmanın
ona yaklaşmanın
bazı yakınlarıyla dostluk kurmanın yolunu bulmak. İki fedainin
kurbanlardan birinin canını alabilmek için
iki ay boyunca bir Hıristiyan manastırında keşiş kılığında yaşadıkları rivayet edilir. Afyon
esrar kullanan birinden böyle çarpıcı bir bukalemunluk yeteneği sergilemesi beklenemez. Ama hepsinden önemlisi
müridin ölüme meydan okuyabilmek için gerekli inancı kazanması; taşkın kalabalık tarafından canı alındığı anda şehitlik mertebesi sayesinde önünde kapıların derhal ve anında açılacağı bir cennete iman etmesidir.








Hiyerarşinin daha aşağısında ise "lesik"ler



Daha sonra sıra "mücib"lere






Fedainin eğitimi




















