-
- Üyelik Tarihi
- 2 Ağu 2016
-
- Mesajlar
- 11,694
-
- MFC Puanı
- -894
İnsanların, doğdukları yerden başka yerlere geçici ya da sürekli olmak üzere taşınmasına göç denir. Göçler ikiye ayrılır.
A. İÇ GÖÇLER
Ülke içerisinde, nüfusun yer değiştirmesine iç göç denir. İç göçlerle bir ülkenin toplam nüfusunda değişme olmaz. Sadece, bölgelerin ve illerin nüfusunda artma ya da azalma meydana gelir.
İç göçler, sürekli ve mevsimlik göçler olmak üzere ikiye ayrılır.
1. Sürekli İç Göçler
Ülke içerisinde yer değiştiren insanların, göç ettikleri yerlere yerleşmesiyle gerçekleşir.
Türkiye'de, Cumhuriyetin başlangıcından günümüze kadar, özellikle kırsal alanlardan kentlere doğru hızlı bir göç olayı görülmektedir.
1927'de kent nüfusu % 24, kır nüfusu % 76 iken 1997'de bu oran kentte % 65, kırda % 35 olarak gerçekleşmiştir. Yani, 70 yılda kent nüfusu % 40 oranında artarken, kır nüfusu aynı oranda azalmıştır. Kır nüfusunun doğurganlık oranı kent nüfusundan daha fazla olduğu halde, oran olarak azalması kırdan kentlere doğru göç olgusunun varlığını gösterir.
Türkiye'de iç göçler 1950 yılma kadar fazla etkili olmamış ve kır - kent nüfus oranlarında önemli bir değişiklik olmamıştır. İç göçler 1950'den itibaren, ulaşım ağının gelişmesi ve kırsal alanlara kadar ulaşmasına, sanayileşmenin artmasına bağlı olarak artış göstermiştir. Bunun sonucunda, kırsal nüfus oran olarak devamlı azalma, kent nüfusu da devamlı artma göstermiştir.
İç göçün nedenleri
Kırsal alanlardaki hızlı nüfus artışı
Miras yoluyla tarım alanlarının daralması ve ailelerin geçimini karşılamaması
Tarım alanlarının yetersiz gelmesi ve erozyonun artmasıyla toprağın verimsiz hale gelmesi
Tarımda makineleşmenin artması ve buna bağlı olarak tarımsal işgücünün azalması
Kırsal kesimde iş imkanlarının sınırlı olması
Ekonomik istikrarsızlık ve sosyal problemler
Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği
iklim ve yerşekıllerının olumsuz etkileri
Kentlerde sanayinin gelişmiş olmasından dolayı iş imkanlarının fazlalığı
Kentlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlığı
Türkiye'de iç göç, kırsal kesimde nüfusun artması ve kentlerde sanayileşmeye bağlı olarak, iş bulma imkanlarının gelişmesiyle artış göstermistir. Dolayısıyla iç göçteki en büyük etken ekonomik sıkıntılardır.
Ülkemizde yüksek oranda göç veren filerin başlıcaları şunlardır:
D. Anadolu'da, Kars, Tunceli, Bitlis, Ağrı, Muş, Bingöl, Sımak
G. D. Anadolu'da, Adıyaman, Mardin
Karadeniz'de, Zonguldak, Ereğli, Samsun çevresi dışındaki iller
İç Anadolu'da, Sivas, Yozgat, Çankırı, Kırşehir, Niğde, Nevşehir
Ege'de, Afyon, Uşak, Kütahya
Akdeniz'de, Burdur, İsparta, K. Maraş
Marmara'da, Çanakkale, Kırklareli, Edime, Bilecik
İç göç, özellikle Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerindeki illerde daha fazla olmaktadır.
Yüksek oranda göç alan şehirlerin başlıcaları şunlardır:
İstanbul, Ankara, izmir, Adana, Bursa, Ş. Urfa, Antalya, Mersin, Konya, Samsun, Gaziantep, Diyarbakır gibi illerdir. İç göç, ülkemizde özellikle sanayileşmiş merkezlere daha fazla olmaktadır.
İç göçlerin sonuçları
Ülke genelinde nüfusun dağılışında dengesizlik görülür.
Yatırımlar dengesiz dağılır.
Kırsal kesim yatırımlarında verimsizlik meydana gelir.
Düzensiz kentleşme görülür. '
Sanayi tesisleri kent içinde kalır. Kentlerde konut sıkıntısı çekilir. Kent nüfusunda aşırı artış meydana gelir.
Alt yapı hizmetlerinde (yol, su, elektrik) yetersizlik görülür.
Kentlerde işsiz insanların oranı artar.
İç göçü önlemek için,
Tarımda sulama imkânlarını arttırmak,
Intansif tarım metodunu geliştirmek,
Besi ve ahır hayvancılığını geliştirmek ve yaygınlaştırmak,
Kırsal kesimde eğitim ve sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmak,
Tarım ve hayvancılığa bağlı sanayi kollarını kırsal alanlara yönlendirmek,
Kırsal kesimde küçük sanayi kollarını geliştirmek, vb. gereklidir.
2. Mevsimlik İç Göçler
Kırsal kesimdeki bazı ailelerin büyük şehirlere, tarımın yoğun olarak yapıldığı yerlere, yaz turizminin geliştiği yerlere bir müddet çalışmak üzere göç etmeleri ile gerçekleşir.
Yaylaya çıkma olayı da mevsimlik göçler içerisinde yer alır. Mevsimlik göçlerle Adana, Mersin, Hatay, Aydın, Muğla, Antalya gibi merkezlerde, yaz ile kış mevsimleri arasındaki nüfus miktarlarında önemli değişmeler olmaktadır.
Kırsal kesimden göç edenlerin özellikleri
Genellikle genç nüfus göç etmektedir.
Erkek nüfus, kadından daha fazla göç etmektedir.
| Göç edenlerin çoğu sanayi ve hizmet sektöründe çalışmaktadır. Göç sonucunda kentlerde hızlı nüfus artışı meydana gelmiştir.
Sanayileşme göçü arttırmaktadır.
Kentleşme hızı sanayileşme hızından daha yüksektir.
Bölgelerin toplam nüfusu ve nüfus yoğunluğu göçlerle hızla değişmektedir.
Türkiye'de Dış Göçler
Bir ülkeden diğer bir ülkeye yapılan göçlere dış göç denir. Dış göçlerin başlıca nedenleri:
Ekonomik nedenlerle çalışmaya gidilmesi
Tabii afetler
Savaşlar
Etnik nedenler
Sınırların değişmesi
Uluslararası anlaşmalarla sağlanan nüfus değişimi
Dış göçlerin sonuçları
Göç eden ülkede nüfus artar, göç veren ülkede ise azalır.
Ülkeler arasında ekonomik ilişkiler gelişir.
Ülkeler arası kültürel ilişkiler gelişir.
Dış göçler ve Türkiye
Ülkemize 1923 - 1989 yılları arasında çoğu Balkan ülkelerinden olmak üzere 2,2 milyon göç olmuştur. Bu sayı nüfusumuzun % 5'ini oluşturur.
1950'den sonra, başta Almanya olmak üzere yurt dışına işçi gitmeye başlamıştır. Bugün Fransa, Belçika, Hollanda, İngiltere, İsveç, ABD, Avustralya, Libya, S. Arabistan, Kuveyt ve Orta Asya ülkelerinde işçilerimiz bulunmaktadır. Yurt dışındaki nüfusumuz 4 milyonu geçmiştir.
Türkiye'den yurt dışına göç sonucunda;
Ülkemize giren işçi dövizi artmıştır.
Ülke turizminin gelişmesini sağlamıştır.
Türk ticaretinin yaklaşık % 20 sine kaynak oluşturmuştur.
Artan nüfusun işsizlik sorununa kısmen çözüm bulunmuştur.
A. İÇ GÖÇLER
Ülke içerisinde, nüfusun yer değiştirmesine iç göç denir. İç göçlerle bir ülkenin toplam nüfusunda değişme olmaz. Sadece, bölgelerin ve illerin nüfusunda artma ya da azalma meydana gelir.
İç göçler, sürekli ve mevsimlik göçler olmak üzere ikiye ayrılır.
1. Sürekli İç Göçler
Ülke içerisinde yer değiştiren insanların, göç ettikleri yerlere yerleşmesiyle gerçekleşir.
Türkiye'de, Cumhuriyetin başlangıcından günümüze kadar, özellikle kırsal alanlardan kentlere doğru hızlı bir göç olayı görülmektedir.
1927'de kent nüfusu % 24, kır nüfusu % 76 iken 1997'de bu oran kentte % 65, kırda % 35 olarak gerçekleşmiştir. Yani, 70 yılda kent nüfusu % 40 oranında artarken, kır nüfusu aynı oranda azalmıştır. Kır nüfusunun doğurganlık oranı kent nüfusundan daha fazla olduğu halde, oran olarak azalması kırdan kentlere doğru göç olgusunun varlığını gösterir.
Türkiye'de iç göçler 1950 yılma kadar fazla etkili olmamış ve kır - kent nüfus oranlarında önemli bir değişiklik olmamıştır. İç göçler 1950'den itibaren, ulaşım ağının gelişmesi ve kırsal alanlara kadar ulaşmasına, sanayileşmenin artmasına bağlı olarak artış göstermiştir. Bunun sonucunda, kırsal nüfus oran olarak devamlı azalma, kent nüfusu da devamlı artma göstermiştir.
İç göçün nedenleri
Kırsal alanlardaki hızlı nüfus artışı
Miras yoluyla tarım alanlarının daralması ve ailelerin geçimini karşılamaması
Tarım alanlarının yetersiz gelmesi ve erozyonun artmasıyla toprağın verimsiz hale gelmesi
Tarımda makineleşmenin artması ve buna bağlı olarak tarımsal işgücünün azalması
Kırsal kesimde iş imkanlarının sınırlı olması
Ekonomik istikrarsızlık ve sosyal problemler
Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği
iklim ve yerşekıllerının olumsuz etkileri
Kentlerde sanayinin gelişmiş olmasından dolayı iş imkanlarının fazlalığı
Kentlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlığı
Türkiye'de iç göç, kırsal kesimde nüfusun artması ve kentlerde sanayileşmeye bağlı olarak, iş bulma imkanlarının gelişmesiyle artış göstermistir. Dolayısıyla iç göçteki en büyük etken ekonomik sıkıntılardır.
Ülkemizde yüksek oranda göç veren filerin başlıcaları şunlardır:
D. Anadolu'da, Kars, Tunceli, Bitlis, Ağrı, Muş, Bingöl, Sımak
G. D. Anadolu'da, Adıyaman, Mardin
Karadeniz'de, Zonguldak, Ereğli, Samsun çevresi dışındaki iller
İç Anadolu'da, Sivas, Yozgat, Çankırı, Kırşehir, Niğde, Nevşehir
Ege'de, Afyon, Uşak, Kütahya
Akdeniz'de, Burdur, İsparta, K. Maraş
Marmara'da, Çanakkale, Kırklareli, Edime, Bilecik
İç göç, özellikle Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerindeki illerde daha fazla olmaktadır.
Yüksek oranda göç alan şehirlerin başlıcaları şunlardır:
İstanbul, Ankara, izmir, Adana, Bursa, Ş. Urfa, Antalya, Mersin, Konya, Samsun, Gaziantep, Diyarbakır gibi illerdir. İç göç, ülkemizde özellikle sanayileşmiş merkezlere daha fazla olmaktadır.
İç göçlerin sonuçları
Ülke genelinde nüfusun dağılışında dengesizlik görülür.
Yatırımlar dengesiz dağılır.
Kırsal kesim yatırımlarında verimsizlik meydana gelir.
Düzensiz kentleşme görülür. '
Sanayi tesisleri kent içinde kalır. Kentlerde konut sıkıntısı çekilir. Kent nüfusunda aşırı artış meydana gelir.
Alt yapı hizmetlerinde (yol, su, elektrik) yetersizlik görülür.
Kentlerde işsiz insanların oranı artar.
İç göçü önlemek için,
Tarımda sulama imkânlarını arttırmak,
Intansif tarım metodunu geliştirmek,
Besi ve ahır hayvancılığını geliştirmek ve yaygınlaştırmak,
Kırsal kesimde eğitim ve sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmak,
Tarım ve hayvancılığa bağlı sanayi kollarını kırsal alanlara yönlendirmek,
Kırsal kesimde küçük sanayi kollarını geliştirmek, vb. gereklidir.
2. Mevsimlik İç Göçler
Kırsal kesimdeki bazı ailelerin büyük şehirlere, tarımın yoğun olarak yapıldığı yerlere, yaz turizminin geliştiği yerlere bir müddet çalışmak üzere göç etmeleri ile gerçekleşir.
Yaylaya çıkma olayı da mevsimlik göçler içerisinde yer alır. Mevsimlik göçlerle Adana, Mersin, Hatay, Aydın, Muğla, Antalya gibi merkezlerde, yaz ile kış mevsimleri arasındaki nüfus miktarlarında önemli değişmeler olmaktadır.
Kırsal kesimden göç edenlerin özellikleri
Genellikle genç nüfus göç etmektedir.
Erkek nüfus, kadından daha fazla göç etmektedir.
| Göç edenlerin çoğu sanayi ve hizmet sektöründe çalışmaktadır. Göç sonucunda kentlerde hızlı nüfus artışı meydana gelmiştir.
Sanayileşme göçü arttırmaktadır.
Kentleşme hızı sanayileşme hızından daha yüksektir.
Bölgelerin toplam nüfusu ve nüfus yoğunluğu göçlerle hızla değişmektedir.
Türkiye'de Dış Göçler
Bir ülkeden diğer bir ülkeye yapılan göçlere dış göç denir. Dış göçlerin başlıca nedenleri:
Ekonomik nedenlerle çalışmaya gidilmesi
Tabii afetler
Savaşlar
Etnik nedenler
Sınırların değişmesi
Uluslararası anlaşmalarla sağlanan nüfus değişimi
Dış göçlerin sonuçları
Göç eden ülkede nüfus artar, göç veren ülkede ise azalır.
Ülkeler arasında ekonomik ilişkiler gelişir.
Ülkeler arası kültürel ilişkiler gelişir.
Dış göçler ve Türkiye
Ülkemize 1923 - 1989 yılları arasında çoğu Balkan ülkelerinden olmak üzere 2,2 milyon göç olmuştur. Bu sayı nüfusumuzun % 5'ini oluşturur.
1950'den sonra, başta Almanya olmak üzere yurt dışına işçi gitmeye başlamıştır. Bugün Fransa, Belçika, Hollanda, İngiltere, İsveç, ABD, Avustralya, Libya, S. Arabistan, Kuveyt ve Orta Asya ülkelerinde işçilerimiz bulunmaktadır. Yurt dışındaki nüfusumuz 4 milyonu geçmiştir.
Türkiye'den yurt dışına göç sonucunda;
Ülkemize giren işçi dövizi artmıştır.
Ülke turizminin gelişmesini sağlamıştır.
Türk ticaretinin yaklaşık % 20 sine kaynak oluşturmuştur.
Artan nüfusun işsizlik sorununa kısmen çözüm bulunmuştur.