Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

İç Göçler

KalbimdekiDeniz

O zaman bırak kurusun geceler..!
MFC Üyesi
Konum
İzmir
  • Üyelik Tarihi
    29 Eyl 2015
  • Mesajlar
    1,638
  • MFC Puanı
    94
İç Göçler
İç göçler 1950 "den sonra Ulaşımın gelişmesi ve sanayileşme ile artış göstermiştir .
İç Göçün ( Köyden Kente ) Sebepleri
1 . Hızlı nüfus artışı ,
2 . Tarım alanlarının miras yoluyla küçük parçalara ayrılması ,
3 . Tarımda makineleşme ile işsizliğin oluşması ( bu genelleme Karadeniz bölgesi için geçerliliğini yitirir . ) .
4 . Eğitim hizmetleri , alt yapı hizmetlerinin yetersizliği ,
5 . Kan davaları ve terör .
6 . İklim ve yer şekillerinin olumsuz etkileri .
7 . Sağlık hizmetlerinin yetersizliği ( en az etkili ) .
8 . İş imkanlarının sınırlı olması .
9 . Kentlerde sanayinin gelişmiş olması .
Köyden Kente Göçün Sonuçları
1 . Nüfusun dağılışında dengesizlik olur .
2 . Yatırımların dağılışında dengesizlik olur .
3 . İşsizlik ortaya çıkar .
4 . Konut sıkıntısı olur . Sonuçta gecekondulaşma olur .
5 . Sanayi tesisleri ( fabrikalar ) kent içinde kalır .
6 . Çevre sorunları artar .
7 . Trafik , eğitim-sağlık problemleri olur .
8 . Alt yapı hizmetlerinin götürülmesi zorlaşır .
9 . Kültür çatışması olur .
10 . Kırsal kesimdeki yatırımlarda verimsizlik olur .
Köyden Kente Göçü Önlemek İçin
1 . Sulamalı tarım yaygınlaştırılmalı ,
2 . Modern tarım yöntemleri yaygınlaştırılmalı .
3 . Besi ve ahır hayvancılığı geliştirilmeli .
4 . Eğitim -sağlık hizmetleri geliştirilmeli .
5 . Tarıma dayalı sanayi kolları kırsal kesime kaydırılmalı
6 . Alt yapı hizmetleri geliştirilmeli ( yol , su , elektrik , haberleşme ) .
GÖÇ
Waugh"a göre ( 1990: 301 ) "göç , devinim ve insanın yerleşme yerinde , bazı dönemlerde , kalıcı değişimidir . Göçler itici ve çekici faktörlerin etkileri ile ortaya çıkmaktadır . İtici faktörler , insanları mevcut yerleşmelerinden hoşnutsuz eden baskılar nedeniyle uzaklaştırırken , çekici faktörler insanların yeni bir yerleşmesine etki eder" . Göç , kısaca , insanların yaşadıkları yerleri
herhangi bir amaçla uzun veya kısa süreli olarak değiştirmesi olayıdır .
Göçün Sebepleri
Göç hareketinin çok sayıda sebebi bulunmaktadır . İnsanların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için ekonomik anlamda , içinde bulundukları devre göre , belirli standartlarda olanaklara sahip olmaları gerekmektedir . İnsanlar yaşamak için öncelikle fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olup , bunun için belirli bir gelire ihtiyaç duyarlar . Bu amaca yönelik insanlar , bir işte çalışarak kendisinin ve bakmak zorunda olduğu kişilerin geçimini sağlamaktadırlar . İnsanlar bulundukları ortamlarda iş bulamıyor ve geçimlerini sağlayamıyorlarsa iş bulabilecekleri bir yere göçmek zorundadırlar . Bu nedenle de araştırma sahasında , göçün en önemli sebebi , iş bulmak amacını taşımaktadır ( %78 , 1 ) . GAP"ın faaliyete geçmeye başlaması ile beraber , bu neden ortadan kalkmaya başlamıştır Yukarıda değinilen göçün nedenlerini Gökçe"de ( 1996: 264 ) destekleyerek , 1981 verilerine göre %40 olan topraksız çiftçi ailelerinin oranının 1993"e gelindiğinde de aynı olduğunu belirtmiştir . Ayrıca , bu durumun topraktan yeterli geçim sağlayamama , kentlere kitlesel göç ve işsizlik sorununu da beraberinde getirdiğini vurgulamıştır . Araştırma sahasında göç olayının sebeplerinden bir diğeri "kan davası"dır . Kan davasının göç nedeni olması ( %2 , 1 ) , sahada kan davası olaylarının hala devam ettiğini göstermesi bakımından oldukça önemlidir . Bu çağdışı olayın hala yaşanıyor olması sahadaki insanların geleneksel etkilerinden kopamıyor olmasının bir göstergesi olması yanında , eğitim , ekonomik ve kültürel anlamdaki bazı eksikliklerin etkili olduğu söylenebilir . F . Doğanay
( 1997: 21-22 ) , Harran"da 1970"li yıllarda , bazı aileler arasında kan davasının olduğuna dikkat çekerek , bunun ailelerde huzursuzluk ve güvensizlik nedeni olduğunu belirtmiştir .
Araştırma sahasında , ankete katılan hane halkı reislerinden köyden "göçmek isteyenlerin" oranı azımsanmayacak kadar çoktur ( %25 , 4 ) , Ancak , bu sadece bir istek olup , kesinleşmiş bir olay değildir . Köyden göçmek istemeyenler ise çoğunluğu oluşturmaktadırlar ( %74 , 6 ) . Bu da , göçün durmaya başladığının göstergelerinden kabul edilebilir .
Ankete katılan hane halkı reislerinden yurt içine göçmek isteyenlerin önemli bir kısmı; Adana ( %34 , 9 ) ve İstanbul"u ( %21 , 7 ) tercih etmişlerdir . Göç isteği çoğunlukla yakın merkeze ve il içine doğru bir hareketlilik göstermiştir ( %72 , 2 ) , ( Tablo 5 ) . Bu oranlara bağlı olarak göç isteğinin , iş imkanı fazla olan gelişmiş uzak merkezlere ve yakın merkezlere şeklinde olduğu söylenebilir .
Dış göç eğilimine karşın , Şanlıurfa"dan dışa göç eğilimi son 15-20 yıl süresince sürekli düşüş göstermiştir . Buna karşın , bölge kentlerine olan göç; nüfus yığılmasına sebep olmaktadır .
Araştırma sahasına , göç ederek gelenlerin çoğu iş imkanının artmış olduğunu belirtmişlerdir ( %73 , 3 ) . İş kurduğu için gelenlerde de artış vardır ( %6 , 7 ) Bu durum , GAP"ın ve Şanlıurfa ilinin iş cazibesi bakımından önemli olmaya başladığını gösterdiği gibi gelecekte de önemli olacağının işaretlerindendir .
Sahada 1995 yılından itibaren , Atatürk Barajı"ndan sulamanın başlaması ile beraber , önceleri Türkiye"nin diğer bölgelerine çalışmaya giden insanların geriye dönmeye başlamış olmasına karşın , bu "tersine göç" nüfusun artış hızını etkiyecek kadar yüksek değildir . Çünkü , göç hareketinin etkileri kısa sürelerde görülmez . Araştırma sahasında yaşayan insanlar , daha önceleri , Adana ve Çukurova gibi yerlere çalışmaya gitmişlerdir . 1995"te GAP"ın devreye girmesi ise , henüz yeni sayılabilecek bir olaydır . Bunun "tersine göç"gibi sosyal boyuttaki olaylara geç tesir etmesi de gayet doğaldır . Bölge dışına göç eden insanlar göç ettikleri yerlerde ekonomik faaliyetlerini sürdürdüğü gibi buralardan genellikle geriye dönmek istemezler . Çünkü , geriye döndükleri zaman tekrar geldikleri yerlere uyum sağlamaları da geç olacak ve buna bağlı olarak da kurulu düzenleri bozulacaktır . Türkiye"de son yıllarda yaşanan , ülke genelindeki ekonomik çıkmazın da tersine göçe olumsuz etkisi olduğu söylenebilir . Bu sebeple , son yıllarda artması beklenen tersinegöç , yukarıda belirtilen nedenlerle az gerçekleşmiştir . Tersine göç olgusunun az da olsa başlamış olması , GAP"ın çekici özelliklerinden kaynaklanmaktadır .
Yukarıda ortaya koymuş olduğumuz görüş , bazı araştırmacılar tarafından da desteklenmektedir . GAP entegre bölgesel kalkınma projesi gerçekleştiğinde , Güneydoğu Anadolu , göç veren değil , yüksek oranda göçlerin yöneldiği bir bölge olacaktır . Gaziantep ve Şanlıurfa bölgenin en büyük ve Türkiye"nin sayılı metropolleri arasına girecektir ( H . Doğanay , 1997: 448 ) . Gökçe"de bu görüşü destekleyerek ( 1996: 265 ) , 2005 Hedef Yılı"nda , bölgesel istihdamın 1985 yılına göre % 251 oranında artış kaydedeceğini , buna karşılık , nüfus artış oranının ise % 240 olacağını belirtmiştir . Görüldüğü gibi , 2005 Hedef Yılı"nda bir istihdam fazlalığı dikkati çekmektedir . Bu istihdam fazlalığının bölge dışında çalışan nüfusu bölgeye çekme gücü vardır .
Yukarıdaki araştırmacıları Özer"de destekleyerek ( 1997: 161 ) , GAP ile birlikte bölgenin önemli oranda göç alacağını ve bu göçün en büyüğünün projenin başları ile ( 1990 ) sonları yani ürünlerin verileceği dönem ( 2010 ) olacağını belirtmiştir . Ayrıca , GAP bölgesine proje ile birlikte ve projeden sonra genellikle Doğu Karadeniz , Doğu Anadolu ve İç Anadolu"dan göç geleceğini vurgulamıştır .
Görüldüğü gibi , GAP"ın tamamlanmasıyla birlikte sadece daha önce araştırma sahasından Türkiye"nin diğer bölgelerine göç eden insanlar sahaya göç etmeyecek , buna ilave olarak Ülkenin diğer bazı bölgelerinden de araştırma sahasına göç hareketi gerçekleşecektir . Çünkü , GAP tamamlandığında sahaya göç verme ihtimali olabilecek bölgelerde istihdam sorun olmaya devam ederken , GAP bölgesinde istihdam fazlalığı olacaktır . Bu da , sahaya diğer bölgelerden göç hareketinin gerçekleşmesi için yeterli bir nedendir .
Araştırma sahasında "geni aile tipi"nde olan ailelerden işini ve kazancını ayıran bireyler daha sonra "çekirdek aile" kurarak toplumsal manada yaşamlarını önceki geniş ailelerinden ayrı olarak devam ettirirler . Bu durum , göçe sebep olabilmektedir . Şöyle ki; evini ayırarak yeniden çekirdek aile oluşturan bireyler bazen bulunduğu yerden iş bulmak için ayrılarak göç ederler .
İç Göç
Günümüzde , insanlar daha rahat ortamlarda yaşamak istemektedirler . Bu istek aynı zamanda göç nedenlerinin en önemlilerindendir . Göç çoğunlukla , insanların bölgeleri dışındaki sanayileşmiş büyük şehirlere olurken , bazen kendi yaşadıkları kırsal alanların bağlı bulundukları il ve ilçe merkezlerine de olabilmektedir . Hatta , bazı insanlar yurt dışına bile göç ederler . Araştırma sahasında , son zamanlara gelinceye kadar ciddi düzeyde bir göç olayı söz konusu idi . Ancak , sulamalı tarıma geçilmesi nedeniyle böyle bir hareketlilik ortadan kalkmaya hatta tersine dönmeye başlamıştır . Bu tersine durum , yani "tersine göç" çok önemli oranlarda olmamakla birlikte böyle bir eğilimden söz edilebilir . Şanlıurfa ilinde göç 1990"lı yıllar ve öncesinde negatif iken; 1990"lı yıllarda durmaya günümüzde ise tersine dönmeye başlamıştır .
Araştırma sahasında yurt içine göç; "il içi" ve "il dışı" olarak iki şekilde değerlendirilebilir . Ankete katılan hane halkı reislerinden il dışına göç eden hane bireylerinin olduğunu belirtenler önemli bir oran oluşturmaktadır . Hane halkı reislerinden önemli bir kısmı , haneden herhangi bir bireyin yurt içine göçtüğünü belirtmişlerdir . Göç eden hane halkı bireylerinin önemli bir kısmı ( %45 , 5 ) Adana"yı tercih etmiştir . İl dışına göç edenlerin çoğunluğu ise çevre illeri tercih etmişlerdir ( %55 , 8 ) . Geriye kalanların önemli bir kısmı , Şanlıurfa Merkez İlçe"ye göç ederken ( %23 , 9 ) , arta kalanlar ise uzaktaki illere göçmüşlerdir
Sulamalı tarım henüz ildeki iş isteğine yeterince cevap veremediği için Şanlıurfa"da hala il dışına göç vardır . Sulamalı tarıma 1995"te geçildiği düşünülürse bu durum oldukça doğaldır . Göç gibi toplumsal olayların sonuçlarının ortaya çıkması uzun sürebilir .
Hane halkı reislerinden ülke içinden göç ederek geldiğini belirtenler %3 , 2 orandadır . Bu da , GAP"ın bir çekim gücü oluşturmaya başladığını göstermektedir . Ülke içinden göç ederek gelenlerin çoğunluğu Adana ( %38 , 5 ) ve Gaziantep"ten gelmiştir ( %30 , 8 ) . Şanlıurfa"dan göç ederek geldiğini belirtenler de önemli bir orandadır ( %15 , 4 ) , ( Tablo 9 ) . Daha önceleri tarımda ve değişik işlerde çalışmak amacıyla Adana ve Gaziantep"e çalışmaya giden ailelerin geriye dönmeye başlamış olması iç göç içerisinde değerlendirilebilir .
Toplam hane halkı reislerinin Şanlıurfa il merkezinden Şanlıurfa"nın değişik köylerine göçtüğünü belirtmesi dikkat çekicidir . Çok ciddi bir oranda olmamakla beraber Şanlıurfa"da "kentten köye göç" olgusu başlamıştır . Bunun da başlıca sebebi , ilde sulamalı tarıma geçilmesi ile sulamalı tarım arazilerinde işgücüne ihtiyaç doğmasıdır . Bu durum , aynı zamanda GAP"ın sonuçlarının alınmaya başlandığının da bir göstergesidir .
Araştırma sahasında "kırdan kente" göçün en önemli sebepleri şunlardır:
- Kırsal alanlarda yeterli iş imkanın olmaması ,
- Miras yoluyla arazilerin bölünmesi veya çiftçilikle geçinen ailelerin toprak sahibi olamamaları ,
- GAP kapsamında yer alan Atatürk , Birecik ve Hacı Hıdır Barajı"nın göl aynası altında kalan yerleşmelerdeki insanların kente göç etmesi en belirgin nedenlerdendir .
- Kırdan kente göçün bir başka sebebi de; kırsal kesimde doğurganlık oranın fazla olması dolayısıyla aşırı nüfus artışıdır .
Zorunlu Göç Araştırma sahasında , GAP ile gerçekleştirilen baraj gölü aynasının altında kalan yerleşmelerden başka yörelere önemli miktarda göç yaşanmıştır . Ayrıca , kan davası ve terör zorunlulukları dahilinde de "zorunlu göç" olayı mevcuttur . Sahada zorunlu göç olayı , özellikle Atatürk , Birecik ve Hacı Hıdır barajlarının göl aynalarında kalan yerleşme yerlerinde yaşayan insanların göçmek zorunda kalması durumu ile daha da önem kazanmıştır ( Tablo 10 ) . Gerek araştırma sahasında , gerekse GAP Bölgesi"nde baraj göl aynalarının suları altında arazileri ya da ev ve dükkanları kalan insanların bu mülklerinin kamulaştırılması ve bu insanların yeniden yerleştirilmeleri birbirinden ayrılmayan konulardır . Sahada kamulaştırma ve yeniden yerleştirme sorunlu olmuştur . Bu sorun , ekonomik olduğu kadar sosyolojik ve psikolojiktir . Bu sebeple , üzerinde özenle durulması gereken bir konu olup , hala devam eden bir problemdir .
Yeniden yerleştirme zorunlu göçün bir çeşidi olarak tanımlanabilir . Araştırma sahasında , devlet tarafından oluşturulan tesisler sebebiyle kamulaştırmadan etkilenenlerin iskanı 2510 sayılı İskan Kanunun Ek-10 Maddesine göre isteğe bağlı olarak yapılmıştır . Vatandaş devlet eliyle iskan istemediği takdirde kamulaştırma bedellerini alabildikleri gibi , diledikleri şekilde kullanmak için serbest bırakılmışlardır . İnsanların zorunlu olarak yeniden iskana tabi tutulmaları , hiçte istenecek bir durum değildir . Bu sebeple de
birtakım sorunlar ortaya çıkmıştır . Bu sorunlar bazen gerçek olurken bazen de spekülatif olmaktadır .
Sahada zorunlu göçe etki eden en önemli faktörlerden birisi PKK adlı yasadışı terörist örgütün ortaya koymuş olduğu terörist faaliyetlerle ortaya çıkan güvenlik sorunudur . PKK"nın bölgede göstermiş olduğu faaliyetlerden canını kurtarmak isteyen insanlar özellikle kırsal kesimden kent alanlarına göç etmişlerdir . Bu durum , son 5-6 yıldır bu örgütün faaliyetlerinin durdurulması ile oldukça az bir düzeye indirgenmiştir . PKK , sahada fazla etkili olmamakla beraber , Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinin bazı illerinde daha etkili olmuştur . Güvenlik sorunu , gerek Şanlıurfa"da , gerekse bölgedeki diğer illerden Şanlıurfa merkezine göç olaylarının yaşanmasına sebep olmuştur .
Göçün Sonuçları
Göç olgusu genellikle olumsuz olup , göç veren yeri olumlu ya da olumsuz etkilediği gibi göç alan yeri de aynı şekilde etkilemektedir . Bu sonuçları göçveren yerler ve göç alan yerler için ayırarak ele almak mümkündür .
Göç veren yerler için;
- Öncelikli olumsuzluğa sahip olan iş gücü göçüdür . İş gücü göçü o yerin iş yapma ve ürün üretme becerisinin azalması ya da yok olması demektir .
- Sermaye göçü ise , göç veren yeri sermaye açısından olumsuz etkileyerek , bu yerdeki toplam sermaye miktarını azaltır .
- Beyin göçü bir diğer olumsuz etki olup , belki de en olumsuzudur .
Çünkü , göç veren yerin beyin kadrosunun azalması demektir . Bu da , bir yerin gelişimi için en gerekli olan unsurunun yok olması manasını taşır .
- Göçün uzun vadeli etkisine bakıldığında , göç eden nüfus daha önce yaşadığı yere dönerse göçtüğü yerde kazanmış olduğu sermayeyi göç etmeden önceki yere taşıyabilmektedir . Bu yönüyle ortaya çıkan döngüsel durum , göç veren yerler için ancak uzun vadeli olarak , bir yarar sağlamaktadır . 1990"dan önceki yıllarda il dışına göçmüş olan nüfus , 1995"li yıllarda artık Şanlıurfa"ya göçmeye başlamıştır . Tersine göç eden bu nüfus daha önce göçmüş olduğu Adana , Mersin ve diğer bazı şehirlerde kazanmış oldukları bilgi , beceri ve sermayelerini il için kullanmaktadırlar . Araştırma sahasında , pamuk yetiştiriciliğinin fazla yapılma sebeplerinden birisi , yukarıda belirtilen bölgelerden , tersine göçle gelen nüfusun pamuk tarımını bilmesi ve yapmak istemesiyle az da olsa alakalıdır . Suruç ilçesindeki çiftçilerin önemli bir kısmı daha önce Mersin ve Adana"da pamuk işçiliğinde , özellikle pamuk sulamasında çalışmıştırlar . Bu sebeple , göçe katılan çiftçilerden , pamuk yetiştiriciliği konusunda diğer çiftçiler yararlanmaktadırlar .
Göçün , göç alan yerler içinde olumlu ve olumsuz etkileri vardır . Göç alan yerlere olan olumsuz etkileri şunlardır:
- Yerel yönetim boyutunda oldukça önemlidir . Göç ederek gelen insanların barınması , sosyal ve kültürel manada bir takım hizmetleri alması için en fazla iş yerel yönetimlere düşmektedir . Bir yere göç edilmesi eğer göç patlaması şeklinde ise bu durum çok daha ciddidir .
- Göç eden nüfusun göç ettikleri yere sosyal ve kültürel boyutta uyum sağlaması ayrıca değerlendirilmesi gereken bir problemdir . Bu durumda bir Güneydoğu Anadolu Projesi"nin ( GAP ) Şanlıurfa"daki Göçe Etkisi çok yerel yönetim çaba gösterse de yeterli olamamakta ve göç eden nüfusun bir takım sosyal ve psikolojik problemi ortaya çıkmaktadır . Doğrudan insanların ruh sağlığı ile alakalı olması dolayısıyla göç olgusu içerisinde belki de en önemli olumsuzluk budur . Göç olgusu , gerek nedensel açıdan gerekse sonuç açısından daha çok ekonomik bir boyut taşımaktadır . Bundan dolayı da göç olgusunun olumsuzluğunu ortadan kaldırmak için göç eden insanların bulundukları yerlerde değerlendirilmesi göç probleminin çözümü için en kısa ve en ekonomik yoldur .
Göç alan yerler için göçün olumlu etkileri: Göç ederek gelen nüfusun beceri düzeyleri göç ettiği yeri olumlu etkiler . Göç eden nüfusun sermaye olanakları da gittiği yerde kullanılmaktadır . Dolayısıyla , göç eden insanların sahip olduğu bütün olumlu imkanlar göç ettiği yerde kullanılmakta ve buna bağlı olarak , göç veren yer kısa süre içerisinde bu nüfusun olumlu yönlerinden yararlanamamaktadır .
SONUÇ
Araştırma sahasında göçün en önemli sebebi istihdam sorunudur . Daha iyi yaşam isteği , toprak mülkiyetinin olmaması ya da az olması , eğitim ve kan davası diğer göç nedenleridir . İtici faktörler nedeniyle 1990"lı yıllara kadar Şanlıurfa"dan ülkenin bazı bölgelerine önemli miktarda göç yaşanmıştır .
Ülkenin farklı bölgelerine göç eden insanlar , 1995"te Atatürk Barajı"ndan sulamanın başlaması ile ortaya çıkan istihdam olanakları nedeniyle geriye dönmeye başlamışlardır . Bu "tersine göç" , ilde son on yılda en önemli insan hareketi olmuştur . Önceleri göç hareketi , daha çok araştırma sahasından Türkiye"nin diğer illerine doğru görülürken , günümüzde GAP"ın faaliyete geçmesine bağlı olarak , çevre illerden araştırma sahasına olmaktadır .
Araştırma sahasında kırsal kesim son zamanlarda , sulamalı tarım ile birlikte kentsel alanlara kıyasla daha fazla istihdam olanağı sağlamaktadır . Bu istihdam olanağı çoğunlukla tarımsal faaliyetlerde olmaktadır . Bu sebeple , sahada 1995 yılından itibaren özellikle Şanlıurfa"nın merkezinden Merkez İlçe"nin köylerine ve baraj sulamasının başladığı ova köylerine doğru "kentten köye göç" başlamıştır .
"Zorunlu göç" içerisinde yer alan kamulaştırmaya dayalı yeniden yerleştirme hem sosyo-ekonomik hem de psikolojik bir olaydır . Yeniden yerleştirme çalışmalarına bu açılardan yaklaşılarak , bu durumdan etkilenenlere en uygun ortamlar hazırlanmalıdır .
Şanlıurfa"da "yarı-göçebe" toplulukların mevsimlik devinimi uzun yıllardan beri var olan bir mevsimlik göç olayı olup , ilde Karacadağ ve Tektek dağlarında az da olsa devam etmektedir . Ayrıca , pamuk işinde çalışmak için Şanlıurfa"ya pamuk çapalama ve toplama mevsiminde çevre illerden gelen işçi göçü de mevsimlik göç içerisinde değerlendirilebilir . Araştırma sahsında , göçün olumsuz tarafı "iş gücü , sermaye ve beyin göçü"dür . Göçün olumlu sonuçları ise uzun vade de gerçekleşmekte olup , "sermaye ve kalifiye iş gücü" şeklindedir .
 
Üst Alt