Teknoloji devi Appleın para gönderme-alma ve ödeme servisi Apple Card, geçtiğimiz hafta ABDde düzenlenen lansmanla tanıtılmıştı. Anlaşmalı tüm yerlerde geçen ve banka kartlarının yerini alması beklenen teknolojilere sahip Apple Card, Türkiyeye gelmeyebilir. Appleın Türkiyede finansal faaliyet göstermesi için diğer ülkelerden daha farklı davranması gerekecek.
Finansal teknoloji, günümüz devlerinin yeni oyun alanı. Facebookun Hindistanda WhatsApp ile blok zinciri tabanlı para gönderme alma servisini faaliyete sokmasının ardından, Appledan da büyük bir adım gelmişti. Geçtiğimiz hafta ABDde düzenlediği lansmanda, yeni nesil finansal teknoloji kartını tanıtan Apple, tüm dikkatleri üzerine çekmişti.
Halihazırda Avustralyada Apple cihazına sahip olanların %99unun kullandığı Apple Pay servisi, banka hesaplarına erişebilen finansal bir çözümdü. Kullanıcılara SMS gönderir gibi para havalesi ve ödeme yapma imkanı sunan çözüm, kartları, bankamatikleri, şubeleri ortadan kaldırıyor. Hatta üçüncü parti banka uygulamalarını da geri plana atıyordu. Bu hizmet Türkiyede aktif olmadığı için ülkemizdeki kullanıcıların çok bilgisi yoktu.
Tam Apple ve Facebook gibi şirketler yeni nesil bankacılık planlarını hayata geçiriyor, kartlar dahil olmak üzere her şeyi sanallaştırıyor diyorduk ki Apple Card ile sürpriz yaşandı. Titanyumdan oluşan Apple Cardın üzerinde sadece bir çip ve müşteri adı bulunuyordu. Kart numarası, CVV kodu ve şifre gibi geleneksel yöntemler saf dışı bırakılmıştı.
Tüketicilerin hâlâ kartlara sadık olması, temassız işlemlerde bile güvensiz hissetmeleri Applea bir boşluk yaratmıştı. Firma, açık konuşmak gerekirse bu boşluğu dolduran ilk teknoloji şirketi oldu. Elbette projenin başarısını Türkiye gibi alternatif finansal çözümlere meraklı bir pazarda ne yapacağı belirleyecek.
Türkiye demişken Apple Cardın ülkemizde gelmesi imkansıza yakın görünüyor:
Bunu söylemek için 2016 yılında yaşanan PayPal vakasına yakından bakmak gerek. Küresel bir dijital ödeme ve para gönderme servisi olan PayPal, ülkemizdeki hizmetlerini oldukça basit bir nedenle durdurmak zorunda kaldı. Firma, BDDKnın Türkiyedeki kullanıcıların verisini Türkiyede depolama teklifini reddetti.
Konuya ilişkin en son 2017de açıklamada bulunan BDDK, PayPalın izinsiz faaliyet gösterdiğini söylemişti.
Bu açıklamayla birlikte PayPalın ülkemizdeki kullanıcıların verilerini Türkiyede depolama teklifini reddetmesi tuz biber olmuştu. PayPal şirket politikaları gereğince merkezi sunucu sistemini tercih ediyordu.
Apple da merkezi sunucu sistemini tercih eden bir firma.
Kısaca söylemek gerekirse Apple Cardın Türkiyeye gelmesi için, Türkiyedeki kullanıcıların finansal verilerini yine Türkiyede tutması gerekecek. Bu da ülkemizde finansal açıdan fiziki bir varlık sürdürme, dolayısıyla da yerel vergi politikalarına uyma zorunluluğu anlamlarına geliyor. Tıpkı uluslararası bankaların Türkiyede yaptıkları gibi
Appleın Türkiye pazarı için sunuculara ilişkin politikalarını değiştirmesi, ayrıca bir ülkede bankaya benzer vergi denetimine tabi tutulmayı kabullenmesi gerekiyor. Bunun da son derece zor bir ihtimal olduğunu söylemek gerek.
Yine de Apple Card gibi çözümlerin ülkemize gelmesini, PayPal gibi servislerin geri dönmesini sağlayacak en önemli adım, bizzat BDDK tarafından atılmalı. Aksi takdirde küresel olarak yaygın ya da yaygınlaşmaya uygun hizmetler, Türkiyedeki kullanıcıları pas geçecekler.
Apple Card hakkındaki soru, görüş ve önerilerinizi yorumlar kısmında aktarabilirsiniz.
Finansal teknoloji, günümüz devlerinin yeni oyun alanı. Facebookun Hindistanda WhatsApp ile blok zinciri tabanlı para gönderme alma servisini faaliyete sokmasının ardından, Appledan da büyük bir adım gelmişti. Geçtiğimiz hafta ABDde düzenlediği lansmanda, yeni nesil finansal teknoloji kartını tanıtan Apple, tüm dikkatleri üzerine çekmişti.
Halihazırda Avustralyada Apple cihazına sahip olanların %99unun kullandığı Apple Pay servisi, banka hesaplarına erişebilen finansal bir çözümdü. Kullanıcılara SMS gönderir gibi para havalesi ve ödeme yapma imkanı sunan çözüm, kartları, bankamatikleri, şubeleri ortadan kaldırıyor. Hatta üçüncü parti banka uygulamalarını da geri plana atıyordu. Bu hizmet Türkiyede aktif olmadığı için ülkemizdeki kullanıcıların çok bilgisi yoktu.

Tam Apple ve Facebook gibi şirketler yeni nesil bankacılık planlarını hayata geçiriyor, kartlar dahil olmak üzere her şeyi sanallaştırıyor diyorduk ki Apple Card ile sürpriz yaşandı. Titanyumdan oluşan Apple Cardın üzerinde sadece bir çip ve müşteri adı bulunuyordu. Kart numarası, CVV kodu ve şifre gibi geleneksel yöntemler saf dışı bırakılmıştı.
Tüketicilerin hâlâ kartlara sadık olması, temassız işlemlerde bile güvensiz hissetmeleri Applea bir boşluk yaratmıştı. Firma, açık konuşmak gerekirse bu boşluğu dolduran ilk teknoloji şirketi oldu. Elbette projenin başarısını Türkiye gibi alternatif finansal çözümlere meraklı bir pazarda ne yapacağı belirleyecek.
Türkiye demişken Apple Cardın ülkemizde gelmesi imkansıza yakın görünüyor:

Bunu söylemek için 2016 yılında yaşanan PayPal vakasına yakından bakmak gerek. Küresel bir dijital ödeme ve para gönderme servisi olan PayPal, ülkemizdeki hizmetlerini oldukça basit bir nedenle durdurmak zorunda kaldı. Firma, BDDKnın Türkiyedeki kullanıcıların verisini Türkiyede depolama teklifini reddetti.
Konuya ilişkin en son 2017de açıklamada bulunan BDDK, PayPalın izinsiz faaliyet gösterdiğini söylemişti.
Bu açıklamayla birlikte PayPalın ülkemizdeki kullanıcıların verilerini Türkiyede depolama teklifini reddetmesi tuz biber olmuştu. PayPal şirket politikaları gereğince merkezi sunucu sistemini tercih ediyordu.
Apple da merkezi sunucu sistemini tercih eden bir firma.

Kısaca söylemek gerekirse Apple Cardın Türkiyeye gelmesi için, Türkiyedeki kullanıcıların finansal verilerini yine Türkiyede tutması gerekecek. Bu da ülkemizde finansal açıdan fiziki bir varlık sürdürme, dolayısıyla da yerel vergi politikalarına uyma zorunluluğu anlamlarına geliyor. Tıpkı uluslararası bankaların Türkiyede yaptıkları gibi
Appleın Türkiye pazarı için sunuculara ilişkin politikalarını değiştirmesi, ayrıca bir ülkede bankaya benzer vergi denetimine tabi tutulmayı kabullenmesi gerekiyor. Bunun da son derece zor bir ihtimal olduğunu söylemek gerek.
Yine de Apple Card gibi çözümlerin ülkemize gelmesini, PayPal gibi servislerin geri dönmesini sağlayacak en önemli adım, bizzat BDDK tarafından atılmalı. Aksi takdirde küresel olarak yaygın ya da yaygınlaşmaya uygun hizmetler, Türkiyedeki kullanıcıları pas geçecekler.
Apple Card hakkındaki soru, görüş ve önerilerinizi yorumlar kısmında aktarabilirsiniz.