Tarih, insanların geçmişteki her türlü faaliyetini, olayların birbirleriyle olan ilişkilerini, sebep-sonuç belirterek, yer ve zaman göstererek belgelere dayalı olarak inceleyen bir bilim dalıdır.

Tanımdan da anlaşılacağı üzere tarihi meydana getiren insandır. Hikâye, masal, efsane ve kıssalarda değişmez kahraman olarak öne çıkması insanın tarihe karşı ilgisini artırmıştır.

İnsan ve Tarih

Tarih, insan hafızasında hep geçmişe ait bir kavram olarak yer edinmiştir. Bunun sebebi, tarihin geçmişte yaşanan olayları konu edinmesidir. İngiliz tarihçi Collingwood (Kolinvud)’un dediği gibi “Geçmiş, bir anlamda bugün, hâlâ yaşayan bir zaman dilimidir.”

Geçmişte yaşanan olayların etkisi uzun süre devam edebilir. Bu yüzden günümüzdeki olayların açıklanmasında geçmiş, önemli bir yere sahiptir. İngiliz tarihçi Edward H. Carr “Tarih Nedir?” adlı kitabında tarihi, bugün ile geçmiş arasında bitmez bir diyalog olarak ifade etmektedir. İnsan, tarih bilimiyle geçmişi sorgulayarak geleceğine yön vermektedir.

“Nereden gelip, nereye gidiyoruz?” sorusunun cevabını tarihin ışığında aramaktadır. Böylece insan, geçmişini tarih aracılığıyla anlamaya ve sorgulamaya çalışmaktadır.

Alıntıdır

Bilimsel araştırmalar ve tahminler milyonlarca ve milyarlarca yıldan bahsederken insanlığın gelişimi ve tarihi bulgular göze alındığında insanlık tarihinin o kadar da eski olmadığı düşüncesi de yabana atılmamalıdır. İnsanların milyonlarca yıl bir yere iz bırakmayı öğrenememesi veya bulamaması bana da mantıklı gelmiyor açıkçası. ama kafa yormak için cidden çok aşırı üst düzeyde bir konu, bir dine inanan insanlar meraklarını ahirette giderebilirler diye düşünüyorum.