- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Arnavutköyün Coğrafi Yapısı
Arnavutköy, İstanbulun Avrupa Yakasının merkezi sayılabilecek bir mevkide 41 derece Kuzey enlemi ile 28 derece Doğu boylamının kesiştiği noktada yer almaktadır. Kuzeyinde Karadeniz, güneyinde de Sazlıdere Barajı bulunmaktadır. İstanbulun ciğerleri tabir edilen ormanlık alanlara sahip olan Arnavutköyün çevresinde Boğazköy, Bolluca, Taşoluk, Haraççı gibi beldeler bulunmaktadır. Tarihte, Osmanlı İmparatorluğunun Avrupaya düzenlediği seferlerde kullandığı yol olarak da bilinen Eski Edirne Asfaltıda Arnavutköyün merkezinden geçmektedir.
Resmi Gazetede 22 Mart 2008 tarihinde yayınlanan İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun ile birlikte resmen ilçe olan Arnavutköy, Avrupa Yakasının yüzölçümü en büyük ilçelerinden biri haline gelmiştir. Önceki nüfusu 60 bin olan Arnavutköyün ilçe olmasıyla birlikte nüfusu 140 bin kişiye ulaşmıştır. İstanbulun Avrupa Yakasının içme suyunu karşılayan Durusu Gölü ile Sazlıdere Barajını da içine alan Arnavutköyün yüzölçümü ise 506,52 km²ye kadar genişlemiştir. Genç ilçe çevresinde bulunan Boğazköy, Bolluca, Taşoluk, Haraççı, Durusu ve Hadımköy beldelerinin birleşiminden oluşturulmuştur.
Tüm bunların yanı sıra Arnavutköy sahip olduğu su potansiyeli ile İstanbulun bir çok ilçesini geride bırakmaktadır. Başta Durusu Gölü olmak üzere Sazlıdere Barajı ile kuzeyinde mesire yeri olarak kullanılan ve İstanbulluların hoşça vakit geçirebildiği irili ufaklı bir çok gölet bulunmaktadır. Yeşil alanları, piknik alanları, mesire yerleri ve ormanlarıyla Arnavutköy, İstanbulluların özellikle hafta sonları sıkça ziyaret ettiği yerlerin başında gelmektedir.
Resmi Gazetede 22 Mart 2008 tarihinde yayınlanan İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun ile birlikte resmen ilçe olan Arnavutköy, Avrupa Yakasının yüzölçümü en büyük ilçelerinden biri haline gelmiştir. Önceki nüfusu 60 bin olan Arnavutköyün ilçe olmasıyla birlikte nüfusu 140 bin kişiye ulaşmıştır. İstanbulun Avrupa Yakasının içme suyunu karşılayan Durusu Gölü ile Sazlıdere Barajını da içine alan Arnavutköyün yüzölçümü ise 506,52 km²ye kadar genişlemiştir. Genç ilçe çevresinde bulunan Boğazköy, Bolluca, Taşoluk, Haraççı, Durusu ve Hadımköy beldelerinin birleşiminden oluşturulmuştur.
Tüm bunların yanı sıra Arnavutköy sahip olduğu su potansiyeli ile İstanbulun bir çok ilçesini geride bırakmaktadır. Başta Durusu Gölü olmak üzere Sazlıdere Barajı ile kuzeyinde mesire yeri olarak kullanılan ve İstanbulluların hoşça vakit geçirebildiği irili ufaklı bir çok gölet bulunmaktadır. Yeşil alanları, piknik alanları, mesire yerleri ve ormanlarıyla Arnavutköy, İstanbulluların özellikle hafta sonları sıkça ziyaret ettiği yerlerin başında gelmektedir.
Arnavutköy Tarihi
Arnavutköy, mübadeleden (yaşayan halkların değişimi) önce yaklaşık 180 haneden oluşan Rum köylülerin yaşadığı ve şimdilerde Eski Köy , Köy içi, Aşağı Köy gibi değişik adlarla anılan bir bölgede yer alıyordu. 1923 Lozan Anlaşması çerçevesinde; Yunanistan ve Türkiye Cumhuriyeti arasında yaşan halkların değişimi mübadele protokolünün imza altına alınmasıyla birlikte karşılıklı göçler başlamıştır. Halkların karşılıklı değişimini öngören Protokol gereği bu bölgede yaşayan Rum Köylüler Yunanistana, Yunanistan Drama bölgesinde yaşayan Müslüman Türkler ise bu bölgeye yerleştirilmişlerdir.
Türkler, bu bölgeye yerleşim esnasında Rum köylüleri ile 2 ay beraber yaşamak zorunda kalmışlardır. Daha sonra Rumlar kendilerine ait bir kilisenin de bulunduğu bu bölgeden evlerini bırakarak anlaşma gereği kendi topraklarına göç etmişlerdir. Arnavutköy İsmi Nereden Geliyor?
ski dönemlerde bu bölgede yaşayan Arnavut bir köylü Arnavutköyün isim babası olarak bilinir. Şöyle ki; bölge en eski dönemlerinden bu yana Edirneye ve dolayısıyla Avrupaya gidiş güzergâhı üzerinde yer almıştır. Yol üzerinde oluşu ve burada bir Arnavutun yaşamasından dolayı bu güzergâhtan geçenler zamanla bu mevkie Arnavutun Köyü ismini takmışlardır. Geçen süre içerisinde de Arnavutun Köyü Arnavutköy olarak değişmiş ve halkın diline bu şekilde yerleşmiştir.
Bir tane okul ve bir tane bakkalı olan yolcuların konakladığı han ve kahvehanesi olan köyde ulaşımın ve yolların bulunmamasından dolayı İstanbula at arabaların kullanıldığı araçlarla konvoy yapılarak gidilebiliyordu.
Edirne asfaltı olarak bilinen yol güzergâhı1939 yılından sonraulaşımın kolay olmasıaçısındanyeniden düzenlenmiştir. Bu bölgeye Bulgaristan ve Yunanistandan mübadele yolu ile gelen Türklerin yerleşimi ile hane sayısı 350ye ulaşan Arnavutköy 1951 yıllarında yeni yerleşimlerle bugünkü merkez isimli bölge oluşmaya başlamıştır.
Beldemize bağlı ve İmrahor adı verilen bölge isim itibariyle Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahın atlarına ve onlarla alakalı araçlara bakmakla yükümlü olan kişinin adıdır. Rivayet olunur ki, İmrahor, Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmetin atlarının bulunduğu bir hara ile anılmıştır. 1893 yılında Tatar Türklerinin yerleşimi ile faaliyete geçmiştir. İmrahor tarihi dokusu ve doğal zenginliği ile tartışılmaz güzellikte olan bir mesire yeridir.
Yıllar itibariyle ülke genelinde köylerden şehirlere doğru yaşanan göç furyasından Arnavutköy de nasibini almış ve giderek büyük bir merkez haline gelmiştir. Şu an 100 bin kişiyi bulan merkez nüfusu ile Türkiye genelinde bir çok ili geride bırakan Arnavutköy, 2009 Yerel Seçimlerine ilçe olarak girmektedir.
Türkler, bu bölgeye yerleşim esnasında Rum köylüleri ile 2 ay beraber yaşamak zorunda kalmışlardır. Daha sonra Rumlar kendilerine ait bir kilisenin de bulunduğu bu bölgeden evlerini bırakarak anlaşma gereği kendi topraklarına göç etmişlerdir. Arnavutköy İsmi Nereden Geliyor?
ski dönemlerde bu bölgede yaşayan Arnavut bir köylü Arnavutköyün isim babası olarak bilinir. Şöyle ki; bölge en eski dönemlerinden bu yana Edirneye ve dolayısıyla Avrupaya gidiş güzergâhı üzerinde yer almıştır. Yol üzerinde oluşu ve burada bir Arnavutun yaşamasından dolayı bu güzergâhtan geçenler zamanla bu mevkie Arnavutun Köyü ismini takmışlardır. Geçen süre içerisinde de Arnavutun Köyü Arnavutköy olarak değişmiş ve halkın diline bu şekilde yerleşmiştir.
Bir tane okul ve bir tane bakkalı olan yolcuların konakladığı han ve kahvehanesi olan köyde ulaşımın ve yolların bulunmamasından dolayı İstanbula at arabaların kullanıldığı araçlarla konvoy yapılarak gidilebiliyordu.
Edirne asfaltı olarak bilinen yol güzergâhı1939 yılından sonraulaşımın kolay olmasıaçısındanyeniden düzenlenmiştir. Bu bölgeye Bulgaristan ve Yunanistandan mübadele yolu ile gelen Türklerin yerleşimi ile hane sayısı 350ye ulaşan Arnavutköy 1951 yıllarında yeni yerleşimlerle bugünkü merkez isimli bölge oluşmaya başlamıştır.
Beldemize bağlı ve İmrahor adı verilen bölge isim itibariyle Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahın atlarına ve onlarla alakalı araçlara bakmakla yükümlü olan kişinin adıdır. Rivayet olunur ki, İmrahor, Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmetin atlarının bulunduğu bir hara ile anılmıştır. 1893 yılında Tatar Türklerinin yerleşimi ile faaliyete geçmiştir. İmrahor tarihi dokusu ve doğal zenginliği ile tartışılmaz güzellikte olan bir mesire yeridir.
Yıllar itibariyle ülke genelinde köylerden şehirlere doğru yaşanan göç furyasından Arnavutköy de nasibini almış ve giderek büyük bir merkez haline gelmiştir. Şu an 100 bin kişiyi bulan merkez nüfusu ile Türkiye genelinde bir çok ili geride bırakan Arnavutköy, 2009 Yerel Seçimlerine ilçe olarak girmektedir.