-
- Üyelik Tarihi
- 2 Ağu 2016
-
- Mesajlar
- 11,694
-
- MFC Puanı
- -894
Kelime anlamı ödünç almadır. Edebiyatta bir sözcüğü, geçici olarak bir başka sözcük yerine kullanma sanatına istiare denir. İstiare, benzetmenin iki unsurundan sadece birisinin kullanılması ile yapılır. Benzetmenin iki temel unsuru vardır. Bunlar benzeyen (zayıf olan) ve kendisine benzetilen (kuvvetli unsur)dir.
İstiarede benzetme ilgisi söz konusudur. Örneğin cesur bir insana benzerlik ilişkisi ile aslan denmesi bir istiaredir. Çünkü aslan hayvanlar arasında cesareti ile ünlüdür. Bu örnekte olduğu gibi, benzerlik ilişkisi ile bir insana aslan dendiğinde, istiare yapılmış olur. Yine tilki çok kurnaz bir hayvandır. Kurnazlık bakımından bir kişi ile tilki arasında benzerlik ilişkisi kurulabilir.
İstiare Sanatına Örnekler:
Kardeşi tilki gibi kurnaz biridir. cümlesinde benzetme vardır.
Benzeyen: kardeşKendisine benzetilen: tilkiBenzetme yönü: kurnazlıkBenzetme edatı: gibiAma biz bu benzetmede iki temel öğeden birini, kardeş sözcüğünü, çıkardığımızda istiare sanatı oluşur.
Ona dikkat et, çok tilkidir, seni aldatabilir. cümlesinde bir kişi tilkiye benzetilmiş, ama benzeyen (insan) söylenmemiş: sadece kendisine benzetilen (tilki) söylenmiş, böylece istiare yapılmıştır.
İstiare için şu şartların olması gerekir:
Benzeyen: sevgili (söylenmemiş)Kendisine benzetilen: gül (söylenmiş)Sadece kendisine benzetilen söylendiği için burada istiare yapılmıştır. Ayrıca dizelerde yandım ifadesi gül sözcüğünün gerçek anlamı ile kullanılmasını engellemektedir.
İstiareyi temelde açık ve kapalı istiare olarak incelemek mümkündür. Bir de temsili istiare vardır.
a. Açık istiare: Benzetmenin iki temel unsurundan sadece kendisine benzetilenin (kuvvetli unsur) kullanılması ile yapılan istiaredir.
Akşamın kızıllığı Uludağ eteklerinde al ipek gibidir bu akşam.Bu cümlede benzeyen akşamın kızıllığı, kendisine benzetilen ise al ipek sözleridir. Görüldüğü gibi bu cümlede benzetme vardır. Bu iki temel unsurdan benzeyeni çıkardığımızda:
Uludağ etekleri al ipekten bu akşamBu dizede benzeyen akşamın kızıllığı sözü söylenmemiş, yalnızca kendisine benzetilen al ipekten sözü kullanılmıştır. Sadece kendisine benzetilen söylendiği için bu dizede açık istiare vardır.
Garbın ucunda, son kıyıdan, en gürültülüBir med zamanı gökyüzü kurşunla örtülüBu dizelerde siyah bulutlar, kurşuna benzetilmiştir. Dizelerde kendisine benzetilen kurşun söylenmiş, ama benzeyen siyah bulutlar söylenmemiş, böylece açık istiare yapılmıştır.
İki kapılı bir handayımGidiyorum gündüz geceBu dizelerde dünya iki kapılı bir hana benzetilmiş, ama benzeyen dünya söylenmemiştir. Sadece kendisine benzetilen durumundaki iki kapılı han sözü söylendiğinden açık istiare vardır.
Havada bir dost eli okşuyor derimizidizesinde kendisine benzetilen dost eli söylenmiş, ama benzeyen rüzgar söylenmemiştir.
b. Kapalı istiare: Benzetmenin iki temel unsurundan sadece benzeyenin (zayıf unsur) söylenmesi ile yapılan istiareye kapalı istiare denir.
Yaldızlı perçemlerin ıslandıkça uzuyorYalnızlık damla damla şakağından sızıyorBu dizelerde yalnızlık, suya ya da tere benzetilmiştir. Ancak kendisine benzetilen su ya da ter söylenmemiş, özelliği olan damlamak söylenmiş, böylece kapalı istiare yapılmıştır.
Süzülüp akasya dallarından günErir damla damla ayaklarında dizelerinde gün, suya benzetilmiş, kendisine benzetilen su söylenmemiş, sadece suyu çağrıştıran damla kullanılmıştır. Sadece benzeyen kullanıldığı için bu dizelerde kapalı istiare vardır.
c. Temsili istiare: Teşbih öğelerinden yalnız birisiyle ve birden çok benzerlik (benzetme yönü) gösterilerek yapılan istiareye temsili istiare denir. Temsili istiarede bir davranışın, eylemin, düşüncenin simgelerle canlandırılıp somut hâle getirilmesi söz konusudur.
Bin gemle bağlanan yağız at şâha kalkıyorGittikçe yükselen başı Allaha kalkıyorSon macerayı dinlememiş varsa, anlatınRâm etmek isteyenler o mağrur, asil atınBeyhudedir her uzvuna bir halka bulsa daBoştur köpüklü ağzına gemler vurulsa daCoştukça böyle sel gibi bağnnda hisleriBir gün başında kalmayacaktır seyisleriSon şanlı mâcerâsını tarihe anlatınZincir içinde bağlı duran kahraman atınGittikçe yükselen başı Allaha kalkıyorAsnn baş eğdi sandığı at, şâha kalkıyorFaruk Nafiz Çamlıbel in yukarıdaki At şiiri temsili istiareye güzel bir örnektir. Şiirde atın çeşitli özellikleri ile Türk milletinin özellikleri arasında benzerlik kurulmuştur. Şair şiirinde bir attan söz eder. Bu atın şaha kalktığını, zincirlerini ve seyislerini umursamadığını. ona gem vurmanın boş bir uğraş olduğunu anlatır. Bu şiirde at Türk milletini karşılayan bir sembol olarak kullanılmıştır. Yani şiirde Türk milleti şaha kalkan, zincirlerini ve seyisini önemsemeyen, gem vurulamayan bir ara benzetilmiş; ama Türk milleti söylenmemiştir.
Benzeyen: Türk milleti (söylenmemiş)Kendisine benzetilen: at (söylenmiş)Artık demir almak günü gelmişse zamandanMeçhule giden bir gemi kalkar bu limandanHiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yolSallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kolRıhtımda kalanlar bu seyahatten elemliGünlerce siyah ufka bakan gözleri nemliBiçare gönüller Ne giden son gemidir buHicranlı hayatın ne de son matemidir buDünyada sevilmiş ve seven nafile beklerBilmez ki giden sevgililer dönmeyeceklerBirçok gidenin her biri memnun ki yerindenBirçok seneler geçti, dönen yok seferinden Yine Yahya Kemal Beyatlının Sessiz Gemi şiiri de temsili istiarenin güzel bir örneğidir. Bu şiirde tabut, gemiye benzetilmiştir. Ama benzeyen unsur olan tabut söylenmeyip, kendisine benzetilen gemi söylenmiştir.
Benzeyen: tabut (söylenmemiş)Kendisine benzetilen: gemi (söylenmiş)Geminin özellikleri meçhule gitmesi, limandan kalkması, uğurlayanların olması, yolcusunun olması Bütün bunlarla tabut kastediliyor. Tabut sessizce gider, o giderken sevinç değil hüzün vardır, kalanlar elemlidir, çaresizlik söz konusudur.
İstiarede benzetme ilgisi söz konusudur. Örneğin cesur bir insana benzerlik ilişkisi ile aslan denmesi bir istiaredir. Çünkü aslan hayvanlar arasında cesareti ile ünlüdür. Bu örnekte olduğu gibi, benzerlik ilişkisi ile bir insana aslan dendiğinde, istiare yapılmış olur. Yine tilki çok kurnaz bir hayvandır. Kurnazlık bakımından bir kişi ile tilki arasında benzerlik ilişkisi kurulabilir.
İstiare Sanatına Örnekler:
Kardeşi tilki gibi kurnaz biridir. cümlesinde benzetme vardır.
Benzeyen: kardeşKendisine benzetilen: tilkiBenzetme yönü: kurnazlıkBenzetme edatı: gibiAma biz bu benzetmede iki temel öğeden birini, kardeş sözcüğünü, çıkardığımızda istiare sanatı oluşur.
Ona dikkat et, çok tilkidir, seni aldatabilir. cümlesinde bir kişi tilkiye benzetilmiş, ama benzeyen (insan) söylenmemiş: sadece kendisine benzetilen (tilki) söylenmiş, böylece istiare yapılmıştır.
İstiare için şu şartların olması gerekir:
- İstiare yapılan sözcüğün gerçek anlamının dışında kullanılması gerekir.
- Şiirde istiareyi oluşturan sözcüğün gerçek anlamda kullanılmasını engelleyen ipucu söz mutlaka bulunmalıdır.
- İstiare benzetmeye dayalı bir sanattır. Bu nedenle istiare yapılan sözcüğün benzetme amacının olması gerekir.
Benzeyen: sevgili (söylenmemiş)Kendisine benzetilen: gül (söylenmiş)Sadece kendisine benzetilen söylendiği için burada istiare yapılmıştır. Ayrıca dizelerde yandım ifadesi gül sözcüğünün gerçek anlamı ile kullanılmasını engellemektedir.
İstiareyi temelde açık ve kapalı istiare olarak incelemek mümkündür. Bir de temsili istiare vardır.
a. Açık istiare: Benzetmenin iki temel unsurundan sadece kendisine benzetilenin (kuvvetli unsur) kullanılması ile yapılan istiaredir.
Akşamın kızıllığı Uludağ eteklerinde al ipek gibidir bu akşam.Bu cümlede benzeyen akşamın kızıllığı, kendisine benzetilen ise al ipek sözleridir. Görüldüğü gibi bu cümlede benzetme vardır. Bu iki temel unsurdan benzeyeni çıkardığımızda:
Uludağ etekleri al ipekten bu akşamBu dizede benzeyen akşamın kızıllığı sözü söylenmemiş, yalnızca kendisine benzetilen al ipekten sözü kullanılmıştır. Sadece kendisine benzetilen söylendiği için bu dizede açık istiare vardır.
Garbın ucunda, son kıyıdan, en gürültülüBir med zamanı gökyüzü kurşunla örtülüBu dizelerde siyah bulutlar, kurşuna benzetilmiştir. Dizelerde kendisine benzetilen kurşun söylenmiş, ama benzeyen siyah bulutlar söylenmemiş, böylece açık istiare yapılmıştır.
İki kapılı bir handayımGidiyorum gündüz geceBu dizelerde dünya iki kapılı bir hana benzetilmiş, ama benzeyen dünya söylenmemiştir. Sadece kendisine benzetilen durumundaki iki kapılı han sözü söylendiğinden açık istiare vardır.
Havada bir dost eli okşuyor derimizidizesinde kendisine benzetilen dost eli söylenmiş, ama benzeyen rüzgar söylenmemiştir.
b. Kapalı istiare: Benzetmenin iki temel unsurundan sadece benzeyenin (zayıf unsur) söylenmesi ile yapılan istiareye kapalı istiare denir.
Yaldızlı perçemlerin ıslandıkça uzuyorYalnızlık damla damla şakağından sızıyorBu dizelerde yalnızlık, suya ya da tere benzetilmiştir. Ancak kendisine benzetilen su ya da ter söylenmemiş, özelliği olan damlamak söylenmiş, böylece kapalı istiare yapılmıştır.
Süzülüp akasya dallarından günErir damla damla ayaklarında dizelerinde gün, suya benzetilmiş, kendisine benzetilen su söylenmemiş, sadece suyu çağrıştıran damla kullanılmıştır. Sadece benzeyen kullanıldığı için bu dizelerde kapalı istiare vardır.
c. Temsili istiare: Teşbih öğelerinden yalnız birisiyle ve birden çok benzerlik (benzetme yönü) gösterilerek yapılan istiareye temsili istiare denir. Temsili istiarede bir davranışın, eylemin, düşüncenin simgelerle canlandırılıp somut hâle getirilmesi söz konusudur.
Bin gemle bağlanan yağız at şâha kalkıyorGittikçe yükselen başı Allaha kalkıyorSon macerayı dinlememiş varsa, anlatınRâm etmek isteyenler o mağrur, asil atınBeyhudedir her uzvuna bir halka bulsa daBoştur köpüklü ağzına gemler vurulsa daCoştukça böyle sel gibi bağnnda hisleriBir gün başında kalmayacaktır seyisleriSon şanlı mâcerâsını tarihe anlatınZincir içinde bağlı duran kahraman atınGittikçe yükselen başı Allaha kalkıyorAsnn baş eğdi sandığı at, şâha kalkıyorFaruk Nafiz Çamlıbel in yukarıdaki At şiiri temsili istiareye güzel bir örnektir. Şiirde atın çeşitli özellikleri ile Türk milletinin özellikleri arasında benzerlik kurulmuştur. Şair şiirinde bir attan söz eder. Bu atın şaha kalktığını, zincirlerini ve seyislerini umursamadığını. ona gem vurmanın boş bir uğraş olduğunu anlatır. Bu şiirde at Türk milletini karşılayan bir sembol olarak kullanılmıştır. Yani şiirde Türk milleti şaha kalkan, zincirlerini ve seyisini önemsemeyen, gem vurulamayan bir ara benzetilmiş; ama Türk milleti söylenmemiştir.
Benzeyen: Türk milleti (söylenmemiş)Kendisine benzetilen: at (söylenmiş)Artık demir almak günü gelmişse zamandanMeçhule giden bir gemi kalkar bu limandanHiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yolSallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kolRıhtımda kalanlar bu seyahatten elemliGünlerce siyah ufka bakan gözleri nemliBiçare gönüller Ne giden son gemidir buHicranlı hayatın ne de son matemidir buDünyada sevilmiş ve seven nafile beklerBilmez ki giden sevgililer dönmeyeceklerBirçok gidenin her biri memnun ki yerindenBirçok seneler geçti, dönen yok seferinden Yine Yahya Kemal Beyatlının Sessiz Gemi şiiri de temsili istiarenin güzel bir örneğidir. Bu şiirde tabut, gemiye benzetilmiştir. Ama benzeyen unsur olan tabut söylenmeyip, kendisine benzetilen gemi söylenmiştir.
Benzeyen: tabut (söylenmemiş)Kendisine benzetilen: gemi (söylenmiş)Geminin özellikleri meçhule gitmesi, limandan kalkması, uğurlayanların olması, yolcusunun olması Bütün bunlarla tabut kastediliyor. Tabut sessizce gider, o giderken sevinç değil hüzün vardır, kalanlar elemlidir, çaresizlik söz konusudur.