
1950’lerin başında, İsviçreli farmakolog Peter Witt, ilaç etkisindeki örümceklerin ördükleri ağların dokusundaki değişimler üzerine bir dizi büyüleyici deney yaptı. Ağın biçiminde farklı ilaçlar farklı bozukluklar üretti ve Witt teoriyi öylesine iyi geliştirdi ki, en son ortaya çıkan ağ üzerinde birkaç basit ölçümle örümceğin hangi ilacı aldığını tanımlayabildi.
1990’lara gelindiğinde, bu fikir NASA dâhil olmak üzere başkaları tarafından ele alındı ve çeşitli deneyler, genel olarak bir ilaç ne kadar zehirliyse, ağ dokusunda ürettiği bozukluğun da o kadar büyük olduğunu gösterdi. Ancak araştırmacılar, ağ dokusunda en yıkıcı etkiyi kafeinin gerçekleştirdiğini görünce şaşırdılar. Kafein verilmiş örümceğin ördüğü ağ, bütün düzenini yitirmiş ve tıpkı gelişigüzel bir iplik yığınına benziyordu.
Psikiyatri kaynaklarında, kafeinin etkilerine özle bir duyarlılığı olan kişilerde kafein kaynaklı psikoza dair pek çok vaka bulunur. Benzeri bir etki, örümceklerin ağlarını mahvediyor olabilir.
William Hartston, Kimsenin Bilmediği Şeyler
( İngilizce basım: 2011, Türkçe: 2016 )