Karl Marx Sözleri..
Cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşelidir.
Demokrasi, sozyalizme giden yoldur.
İnsan gelişmesinin alanı zamandır.
Her şeyi sorgulayın.
Anlatılan senin hikayendir.
Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır.
Bir kimsenin özgür olarak gelişmesi, herkesin özgür olarak gelişmesinin şartıdır.
Bir hortlak Avrupa’nın aklından çıkmıyor – komünizmin hortlağı.
Dünyayı anlamak yetmez, onu değiştirmek gerekir.
Kapitalist üretimin en büyük engeli, sermayenin ta kendisidir
.
Dünyanın kurtuluşu sosyalizmdedir.
İnsanoğlu önüne çıkan sorunlara çözüm arar.
Görünen, gerçek olsaydı bilime gerek kalmazdı.
Hadi oradan. Son sözler yeterince doğru söz söylememiş aptallar içindir.
Yalnız yaşayanlardan değil, ölülerden de çekeceğimiz var.
Toplumlar üstesinden gelemeyecekleri sorunları gündeme getirmezler.
İnsan bedeninin kendisi olmayan doğa,insanın organik olmayan bedenidir.
İnsan doğaya ne kadar yabancılaşırsa o kadar toplumsallaşır, ne kadar toplumlaşırsa da o kadar kendine yabancılaşır.
Kitaplarım, onları yazarken içtiğim tütünün bile parasını karşılamadı.
Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser.
Filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır; oysa sorun onu değiştirmektir.
Tarih kendini tekrarlar, ilk trajedi, sonra güldürü şeklinde.
Asacağımız son kapitalist, muhtemelen bize asma halatını satan kişi olacaktır.
Din, bunalmış mahlukun iç çekişi, merhametsiz bir dünyanın ruhu ve aynı zamanda akılsız bir çağın aklıdır.
İnsanların varlıgını belirleyen onların bilinçleri degildir; tersine insanların bilinçlerini belirleyen onların varlıklarıdır.
İşe fiilen başlar başlamaz, artık, emeği onun olmaktan çıkmıştır ve bunun için de bu emeğin şimdi işçi tarafından satılması sözkonusu olamaz.
İnsanların maddi yaşam koşullarını belirleyen onların bilinçleri değildir, bu maddi koşullar onların bilinçlerini belirler.
Eğer dış görünüş ve şeylerin özü aynı olsaydı, o zaman bilime gerek kalmazdı.
Bir adama balık satarsanız, bir gün yer, balık tutmayı öğretirseniz, harika bir iş fırsatını mahvedersiniz.
Din, bunalmış mahlukun iç çekişi, merhametsiz bir dünyanın ruhu ve aynı zamanda akılsız bir çağın aklıdır. Din halkın afyonudur.
Eğer sevgi üretmiyorsa yüreğiniz,başarılı bir üretici değilsiniz.
Toplumun kalabalıkları ve onlar gibi düşünenler benim kitabımı okumasınlar; hem ben, ona hiç el sürmemelerini alışkanlıklarına uyarak eserimi yanlış anlamalarına yeğ tutarım.
Bir adama balık satarsanız, bir gün yer, balık tutmayı öğretirseniz, harika bir iş fırsatını mahvedersiniz.
Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecekleri şeyleri yok, kazanacakları bir dünya var. Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!
İşe fiilen başlar başlamaz, artık, emeği onun olmaktan çıkmıştır ve bunun için de bu emeğin şimdi işçi tarafından satılması sözkonusu olamaz.
Asacağımız son kapitalist,muhtemelen bize asma halatını satan kişi olacaktır.
Toplumun kalabalıkları ve onlar gibi düşünenler benim kitabımı okumasınlar; hem ben, ona hiç el sürmemelerini alışkanlıklarına uyarak eserimi yanlış anlamalarına yeğ tutarım.
Filozofların yaptığı tek şey dünyayı farklı yollardan izah etmek.Onu değiştirmek ise bizim işimiz.
Yoksulluğu azaltmadan zenginliği arttıran ve suç işleme bakımından,sayılardan daha hızlı artış gösteren bir toplumsal sistemin özünde çürümüş bir şeylerin olması gerekir.
Ne kadar azsan, yaşamını ne kadar az görkemli kurmuşsan o kadar çoksun demektir ve görkemli yaşamın da o denli büyüktür.
Karşılığında sevgi uyandırmadan seviyorsanız, yani sevgi olarak sevginiz karşılıklı sevgi yaratmıyorsa; seven bir kişi olarak dışavurumunuzla kendinizi sevilen bir kişi yapamıyorsanız, sevginiz güçsüzdür, bu bir talihsizliktir.”
Cimri aklını kaçırmış bir kapitalisttir, kapitalist ise aklı başında bir cimri.
Katı olan her şey buharlaşıyor, kutsal olan her şey dünyevileşiyor ve en sonunda insanlar yaşamın gerçek koşullarıyla ve diğer insanlarla ilişkileriyle yüzleşmeye zorlanıyor. Modern burjuva toplumu, böylesine kudretli üretim ve mübadele araçlarının bir araya getirmiş olan bu toplum, yer altı güçlerini kontrol edemez bir büyücüye benziyor.
Modern sanayinin gelişmesi, burjuvazinin ayaklarının altından bizzat ürünleri ona dayanarak ürettiği ve mülk edindiği temeli çeker alır. Şu halde, burjuvazinin ürettiği, her şeyden önce, kendi mezar kazıcılarıdır. Kendisinin devrilmesi ve proletaryanın zaferi aynı ölçüde kaçınılmazdır.