• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Kederin Alevi - Fantastik Hikaye Kurgusu

Üyelik Tarihi
26 Ocak 2021
Konular
93
Mesajlar
127
MFC Puanı
1,060
"Yaşam yolculuğumun başında kendimi çıkış yolu olmayan karanlık bir ormanda buldum. Bir gün aileme bunu yapan kötü adamlar benden korkacaklar!"​

-Gerard van den Akker​

Gerard ağlamaklı dehşet dolu gözleri az önce önünde bir domuz gibi kesilerek katledilmiş babasının yerde yatan cesedine kitlenmişti.

"Koş, Gerard!" ve o da koştu.

Ölmek üzere olan annesinin sözleri onu harekete geçirdi. Kafasına çizilmiş korkunç tecavüz ve cinayet imajı aklında bir alev gibi yanıyordu. Gerard evinden tüm gücüyle uzaklaşarak yoğun ağaçlarla kaplı olan bataklık ormanın içerisine daldı.

Yüzüne ve üstüne çarpıp, onu çizikler içerisinde bırakan sivri dalları umursamadan koşmaya devam etti. Birden güçlü eller Gerard'ı arkadan yakaladı. Kaçmak için çabaladı ama haydut onu çoktan kaldırmış zorla sürüklemeye başlamıştı.

Kınından çekilen bir kılıç sesi yankılandı. Ardından Gerard'ı sarmalamış eller yavaşça gevşemeye başladı. Haydut yere düştü. Gerard ise nefesini tutarak, arkasına bir bakış atma riskine girmeden ormanın karanlığının içine doğru kaçtı.

Ay ışığı korkutucu ormanın yolunu Gerard için aydınlatıyordu. Gerard ise bu yolun onu nereye götürdüğünü bilmemesine rağmen koşmaya devam etti.

Witcher evreninde yeni bir çağla beraber Cadı Adam'ın doğuşuna şahitlik edeceksiniz...

Yıl 7 Mart 1277 - Sahipsiz Topraklar Velen Mulbrydale Köyü


Gerard, witcher ile birlikte köye geldiğinde hava çoktan kararmaya başlamıştı. Genç Gerard ve ailesi için çalışmakla geçmiş uzun ve yorucu bir gün olmuştu. Akşam yemeğine misafirleriyle oturmak üzereydiler. Bu gün Gerard ve ailesi tarlada çalıştıkları sırada bir hortlağın saldırısına uğradılar. Şanslarına oranın yakınlarından bir witcher geçmekteydi.

Witcher ailenin imdadına yetişip hortlağı defetti. Gerard'ın babası bu iyiliğin karşılığında sunabilecekleri bir para ödülü olmadığından witcher'ı akşam yemeğine evine davet etmişti. Karnı aç olan witcher'da bu teklifi geri çeviremedi.

"Bu senin oğlan değil mi?" diye sordu witcher Gerard'a bakarken.

Gerard'ın babası başını kuşkuyla onaylayarak salladı. Babası Witcher'ın sorusu ardından huzursuzca yemeğini yemeye devam etti.

İlkbahar ağaçların yapraklarında, kendini göstermeye başlamıştı. Gece boyunca aniden bastıran yağmur neredeyse sabaha kadar aralıksız yağmıştı. Böyle olunca witcher geceyi orada geçirmek zorunda kaldı. Şiddetli sağanak evin çatısına zarar vermişti ve içeriye yağmur damlaları süzülüyordu. Gerard'ın babası sabah ilk iş olarak çatıyı tamir etti.

Gerard'ın annesi kahvaltıyı hazırladı. Witcher ise acelesi olduğu için kahvaltıya kalamayacağını söyledi. Evden ayrılmak için hazırlanırken kapıda onu uğurlamak için bekleyen Gerard ile tekrar göz göze geldi.

"Kaç yaşında?" diye sordu witcher.

"On dört"

Gerard geceden beri kendi hakkında sürmüş olan bu tuhaf konuşmalar ve bakışmalara sonunda bir anlam verebilmişti. Witcher onları kurtarma karşılığında ödeşmek için ailesinden Gerard'ı çırak olarak yanına almak istemişti. Ailesi bir witcher'ı kızdırmamaları gerektiğinin farkındaydılar. Bu yüzden isteğini geri çevirmediler.

Çocuk bir köle gibi satılmış gibi görünse de aslında işler onun ve ailesi açısından öyle değildi. Velen'de bir köylünün hayatı perişanlıkla geçer. Burası Gerard'ın hayatının geri kalanını geçirmek isteyeceği bir yer değildi kesinlikle.

İlerde bir witcher olma fikri bir yönüyle cazip ve ilginç geldi ona. Gerard'ın babası ve onun babası gibi hayatları boyunca çiftliklerde süt sağmak ve gübre yaymaktan çok daha fazlasını istiyordu. Olaya ailesi tarafından bakıldığında ise masalarından bir kap daha eksilmişti.

Gerard bundan biraz da olsa endişelenmiyor da değildi, çünkü bu korkutucu bir işti aslında. İnsanları, birdenbire ortaya çıkan yaratıklardan korumayı öğrenecekti. Witcher'ın bir günlük mesaisi bin bir çeşit kötücül yaratıkla uğraşmakla geçiyordu. Witcher bu şekilde yaşardı ve Gerard'ı çırağı olarak seçmişti. Gerard ise kendisiyle çok gururlanmıştı.

"Yaşına göre boyu küçük ve zayıf. Yeni hayatı zorlu olacak."

Witcher'ın suratı taştan oyulmuş bir heykel gibiydi. Kediye benzeyen amber renginde gözlerinde acımasız bakışlar vardı. Gerard'a bakarak aniden gülümsedi. Çocuk ise onun gülümseyebildiğini o ana kadar aklının ucundan bile geçirmezdi.

Omuzlarına kadar süzülen uzun beyaz saçları vardı. Gürleşmiş sakalı da saçı gibi süt beyazıydı. Yüzünde büyük ve derin yaralar vardı. Çocuğun dikkatini çeken diğer şeyse Witcher'ın sırtında upuzun iki tane kılıç taşımasıydı.

Boynundaysa asılı duran bir kurt başını andıran kolye sallanıyordu. Adam sima olarak Gerard'ın babasından daha yaşlı gibi görünse de fizik olarak daha dik ve dinç duruyordu. Uzun boyluydu. Gerard'ın babası ancak adamın çenesine kadar geliyordu. Heybetiyle Çocuğu efsunger etkilemişti. Çocuk o an büyüdüğünde onun gibi bir canavar avcısı olduğunu hayal etti.

"Buranın yakınlarında bazı işlerim var," dedi witcher. "Ama öğlene doğru delikanlıyı almak için geleceğim. Hazır olsun, bekletilmeyi hiç sevmem."

Efsunger atına binerek yola koyuldu. Çocuk witcher'ı gözden kayboluncaya kadar arkasından izledi. Babası omzuna dokundu. Bu dalıp giden çocuğu kendine getirdi.

"İstesen de istemesen de artık senin için yeni bir hayat başlıyor oğlum," dedi ."Bu günden itibaren artık bir witcher çırağısın."

Çocuk temizlendi ve kahvaltısını yaptı. Annesiyle, babasıyla ve kız kardeşiyle vedalaştı. Sonra yeni ustası olan witcher'ın gelmesini heyecanla evinin kapısının önünde oturup beklemeye başladı...
 
Üst