Kilisenin Başlangıcı
Kilise, İsanın dirilmesinden 50 gün sonra (yaklaşık olarak İ.S. 35 yılında) başladı. İsa, kilisesini kuracağını vaat etmişti (Matta 16:18) ve Pentikost gününde Kutsal Ruhun gelmesiyle (Elçilerin İşleri 2:1-4), kilise yani (çağrılmış topluluk anlamına gelen) ekklesia resmen başladı. O gün Petrusun verdiği mesajı üç bin kişi kabul ederek Mesihi izlemeyi seçti.
Hristiyanlığı ilk kabul edenler Yahudiler ya da Yahudiliği seçmiş olan kişilerdi ve kilisenin merkezi Yeruşalimdi. Bundan ötürü, Hristiyanlık ilk olarak Ferisiler, Sadukiler ve Esenîlere benzeyen bir Yahudi mezhebi olarak görülmüştü. Ancak elçilerin vaaz ettikleri şey, diğer Yahudi grupların öğrettiklerinden radikal bir şekilde farklıydı. İsa, Yasayı yerine getirmeye gelen (Matta 5:17) ve Kendi ölümünü temel alan yeni bir antlaşma başlatan (Markos 14:24) Yahudi Mesihti. Bu mesaj ve buna eşlik eden Yahudilerin Kendi Mesihlerini öldürdükleri suçlaması birçok Yahudi lideri çok kızdırdı ve Tarsuslu Saul gibi bazıları da İsanın yolunda yürüyenleri yok etmek için harekete geçmişti (Elçilerin İşleri 9:1-2).
Hristiyanlığın köklerinin Yahudilikte olduğunu söylemek çok doğrudur. Eski Antlaşma, Yeni Antlaşmanın temelini atmıştır ve Eski Antlaşmayı iyice bilmeden Yeni Antlaşmayı tamamen anlamak imkânsızdır (Bkz. Matta ve İbraniler kitapları). Eski Antlaşma, bir Mesihe olan gereksinimi açıklar, Mesihin halkının tarihini içerir ve Mesihin geleceğini önceden bildirir. Yeni Antlaşma ise Mesihin gelişi ve Onun bizi günahtan kurtarmak için gerçekleştirdiği iş hakkındadır. İsa, 300den fazla belirli peygamberliği yerine getirerek, Kendisinin Eski Antlaşmada beklenen Kişi olduğunu kanıtladı.
Kilise, İsanın dirilmesinden 50 gün sonra (yaklaşık olarak İ.S. 35 yılında) başladı. İsa, kilisesini kuracağını vaat etmişti (Matta 16:18) ve Pentikost gününde Kutsal Ruhun gelmesiyle (Elçilerin İşleri 2:1-4), kilise yani (çağrılmış topluluk anlamına gelen) ekklesia resmen başladı. O gün Petrusun verdiği mesajı üç bin kişi kabul ederek Mesihi izlemeyi seçti.
Hristiyanlığı ilk kabul edenler Yahudiler ya da Yahudiliği seçmiş olan kişilerdi ve kilisenin merkezi Yeruşalimdi. Bundan ötürü, Hristiyanlık ilk olarak Ferisiler, Sadukiler ve Esenîlere benzeyen bir Yahudi mezhebi olarak görülmüştü. Ancak elçilerin vaaz ettikleri şey, diğer Yahudi grupların öğrettiklerinden radikal bir şekilde farklıydı. İsa, Yasayı yerine getirmeye gelen (Matta 5:17) ve Kendi ölümünü temel alan yeni bir antlaşma başlatan (Markos 14:24) Yahudi Mesihti. Bu mesaj ve buna eşlik eden Yahudilerin Kendi Mesihlerini öldürdükleri suçlaması birçok Yahudi lideri çok kızdırdı ve Tarsuslu Saul gibi bazıları da İsanın yolunda yürüyenleri yok etmek için harekete geçmişti (Elçilerin İşleri 9:1-2).
Hristiyanlığın köklerinin Yahudilikte olduğunu söylemek çok doğrudur. Eski Antlaşma, Yeni Antlaşmanın temelini atmıştır ve Eski Antlaşmayı iyice bilmeden Yeni Antlaşmayı tamamen anlamak imkânsızdır (Bkz. Matta ve İbraniler kitapları). Eski Antlaşma, bir Mesihe olan gereksinimi açıklar, Mesihin halkının tarihini içerir ve Mesihin geleceğini önceden bildirir. Yeni Antlaşma ise Mesihin gelişi ve Onun bizi günahtan kurtarmak için gerçekleştirdiği iş hakkındadır. İsa, 300den fazla belirli peygamberliği yerine getirerek, Kendisinin Eski Antlaşmada beklenen Kişi olduğunu kanıtladı.