PeriKızı
Moderatör
-
- Üyelik Tarihi
- 22 May 2019
-
- Mesajlar
- 8,676
-
- MFC Puanı
- 26,974
Yunan mitolojisinde Koç takımyıldızı, Athamasın oğlu Phriksosu kurban edeceği sırada ortaya çıkan altın postlu bir koçtan gelmektedir. Bu hikaye daha sonra Jason ve Altın Post Peşinde adlı ünlü bir anlatı ile birleşir. Altın postlu koçun oraya çıkış hikayesi kısaca şu şekildedir:
Boiotiada egemenliğini ilan eden Athamas, Heranın isteği ile Nephele ile evlenir. Nephele, Zeus tarafından Lapith Kralı İksionun Heraya olan ilgisini anlamak için gönderilen ve tıpatıp eşine benzeyen bir hayalettir. Böylece Athamas ve Nephele tanrıların isteği ile evlenmişlerdir.
Athamas ve Nephelenin evliliğinden Phriksos ve Leukon adında iki erkek çocuk ile Helle adında bir kız çocuk dünyaya gelir. Ancak daha sonra Nephele kendisini Athamastan üstün görmeye başlar. Bu durum Athamas için çekilmez bir hal alır ve tam da o sıralarda karşısına Boiotia Kralı, Kadmosun kızı İno çıkar.
İnoyu görür görmez aşık olan Athamas, sevgilisi İnoyu gizlice sarayına getirir ve iki sevgilinin buradaki kaçamağından Learkhos ve Melikertes dünyaya gelir. Çok geçmeden Athamasın bir aşığı olduğunu öğrenen Nephele, öfkeden çılgına döner ve hemen Olymposa çıkarak Heraya olan biten her şeyi anlatır. Bunun üzerine Hera, Athamas ile birlikte yuvasını da lanetler.
İstediğini alan Nephele bununla da kalmaz, Laphystion Dağının eteklerine kurulu olan ülkesine geri dönerek herkese Heranın yaptığı laneti anlatır ve halktan kralları Athamosa karşı isyan ederek onu öldürmelerini ister. Fakat Heradan çok kralları Athamastan korkan Boiotia erkekleri, kraliçelerini dinlemezler. Ayrıca ülkede yaşayan kadınlar İnoya Nepheleden daha fazla saygı göstermeye başlamışlardır.
Ne var ki yeni kraliçe İno, zamanla üvey evlatlarını kıskanmaya başlar ve onlardan kurtulmak amacıyla zekice bir plan hazırlar. İlk önce kadınları kocalarından habersiz tarlalara ekilmek için ayrılan tohumları kavurmaya ikna eder. Olanlardan habersiz olan erkekler buğdayları tarlalara ekerler. Fakat hasat mevsimi geldiğinde sarı başaklı saplar yerine buğday tanesi olmayan başaklar görünce dehşete düşerler. Boiotia erkekleri daha önce hiç karşılaşmadıkları bu olayı kralları Athamasa anlatırlar. Kral da olan bitene anlam veremez ve adamlarını Delphoi kahinine göndererek görülmemiş olay karşısından ne yapılması gerektiğini öğrenmek ister. Athamasın kahine başvuracağını önceden sezen İno, elçilere birbirinden değerli hediyeler vererek onları krala gerçeği söylememeleri için ikna eder. Bunun üzerine elçiler krallarına giderek lanetin ancak Nepheleden doğan kendi öz oğlu Phriksosun Laphysation Dağında Zeusa kurban edilmesi ile sona ereceği masalını uydururlar.
Kurban edilmesi istenen Nephelenin oğlu Phriksos, yakışıklı bir delikanlıdır. Güzelliği karşısında Kretheusun karısı Biadike bile etkilenmiş ve ona aşık olmuştur. Ancak Phriksos, Biadikenin isteklerini sert bir dille geri çevirince, bu sefer kadın bu gencin kendisine tecavüze yeltendiğini ve elinden zor kaçtığını anlatmaya başlar. Bu olayında bütün ülkede yayılmaya başlamasıyla halk bu gencin idam edilmesini artık yüksek sesle istemeye başlar. Athamas çaresiz kalır ve ağlaya ağlaya Phriksosu dağın zirvesine çıkarır. Tam boğazını kesecekken civarda bulunan Herakles, koşarak gelir ve bıçağı zorla elinden alır. Herakles babası Zeusun insan kurban edilmesini lanetlediğini söyler. Ancak bazılarına göre Hermes, bazılarına göre ise Zeus tarafından birdenbire kanatlı altın bir koç inmeseydi Heraklesin orda olmasına rağmen Phriksos kurban edilecekti. Koç Phriksosa sırtıma bin der. Phriksos itaat ederek koçun üzerine biner ve babasının insafına bırakılmak istenmeyen kız kardeşi Hellenin yalvarmalarına dayanamayarak onu da arkasına alır.
Koç doğuya doğru uçmaya başlar. Ne var ki Helle yükseklere çıkıldıkça dengesini sağlayamayarak Avrupa ve Asya arasındaki dar boğaza düşer ve orası onun anısına Hellespontos (Çanakkale Boğazı) adını alır.
Sağ sağlim Kolkhise ulaşan Phriksos koçu burada Zeus onuruna kurban eder. Koçun altın postunu kutsal meşe ağacına asar. Altın post, ağacı saran ve hiç uyumayan dev bir yılan tarafından korunur. Bundan sona ise Koç, Zeus tarafından bir takımyıldızı olarak diğer yıldızların arasında yerini alır.Hikayenin devamında kendisine Argonauntlar diyen ve altın postu arayan bir grup cesur, güçlü denizci ile liderleri Jason (İason) devreye girer.
Boiotiada egemenliğini ilan eden Athamas, Heranın isteği ile Nephele ile evlenir. Nephele, Zeus tarafından Lapith Kralı İksionun Heraya olan ilgisini anlamak için gönderilen ve tıpatıp eşine benzeyen bir hayalettir. Böylece Athamas ve Nephele tanrıların isteği ile evlenmişlerdir.
Athamas ve Nephelenin evliliğinden Phriksos ve Leukon adında iki erkek çocuk ile Helle adında bir kız çocuk dünyaya gelir. Ancak daha sonra Nephele kendisini Athamastan üstün görmeye başlar. Bu durum Athamas için çekilmez bir hal alır ve tam da o sıralarda karşısına Boiotia Kralı, Kadmosun kızı İno çıkar.
İnoyu görür görmez aşık olan Athamas, sevgilisi İnoyu gizlice sarayına getirir ve iki sevgilinin buradaki kaçamağından Learkhos ve Melikertes dünyaya gelir. Çok geçmeden Athamasın bir aşığı olduğunu öğrenen Nephele, öfkeden çılgına döner ve hemen Olymposa çıkarak Heraya olan biten her şeyi anlatır. Bunun üzerine Hera, Athamas ile birlikte yuvasını da lanetler.
İstediğini alan Nephele bununla da kalmaz, Laphystion Dağının eteklerine kurulu olan ülkesine geri dönerek herkese Heranın yaptığı laneti anlatır ve halktan kralları Athamosa karşı isyan ederek onu öldürmelerini ister. Fakat Heradan çok kralları Athamastan korkan Boiotia erkekleri, kraliçelerini dinlemezler. Ayrıca ülkede yaşayan kadınlar İnoya Nepheleden daha fazla saygı göstermeye başlamışlardır.
Ne var ki yeni kraliçe İno, zamanla üvey evlatlarını kıskanmaya başlar ve onlardan kurtulmak amacıyla zekice bir plan hazırlar. İlk önce kadınları kocalarından habersiz tarlalara ekilmek için ayrılan tohumları kavurmaya ikna eder. Olanlardan habersiz olan erkekler buğdayları tarlalara ekerler. Fakat hasat mevsimi geldiğinde sarı başaklı saplar yerine buğday tanesi olmayan başaklar görünce dehşete düşerler. Boiotia erkekleri daha önce hiç karşılaşmadıkları bu olayı kralları Athamasa anlatırlar. Kral da olan bitene anlam veremez ve adamlarını Delphoi kahinine göndererek görülmemiş olay karşısından ne yapılması gerektiğini öğrenmek ister. Athamasın kahine başvuracağını önceden sezen İno, elçilere birbirinden değerli hediyeler vererek onları krala gerçeği söylememeleri için ikna eder. Bunun üzerine elçiler krallarına giderek lanetin ancak Nepheleden doğan kendi öz oğlu Phriksosun Laphysation Dağında Zeusa kurban edilmesi ile sona ereceği masalını uydururlar.
Kurban edilmesi istenen Nephelenin oğlu Phriksos, yakışıklı bir delikanlıdır. Güzelliği karşısında Kretheusun karısı Biadike bile etkilenmiş ve ona aşık olmuştur. Ancak Phriksos, Biadikenin isteklerini sert bir dille geri çevirince, bu sefer kadın bu gencin kendisine tecavüze yeltendiğini ve elinden zor kaçtığını anlatmaya başlar. Bu olayında bütün ülkede yayılmaya başlamasıyla halk bu gencin idam edilmesini artık yüksek sesle istemeye başlar. Athamas çaresiz kalır ve ağlaya ağlaya Phriksosu dağın zirvesine çıkarır. Tam boğazını kesecekken civarda bulunan Herakles, koşarak gelir ve bıçağı zorla elinden alır. Herakles babası Zeusun insan kurban edilmesini lanetlediğini söyler. Ancak bazılarına göre Hermes, bazılarına göre ise Zeus tarafından birdenbire kanatlı altın bir koç inmeseydi Heraklesin orda olmasına rağmen Phriksos kurban edilecekti. Koç Phriksosa sırtıma bin der. Phriksos itaat ederek koçun üzerine biner ve babasının insafına bırakılmak istenmeyen kız kardeşi Hellenin yalvarmalarına dayanamayarak onu da arkasına alır.
Koç doğuya doğru uçmaya başlar. Ne var ki Helle yükseklere çıkıldıkça dengesini sağlayamayarak Avrupa ve Asya arasındaki dar boğaza düşer ve orası onun anısına Hellespontos (Çanakkale Boğazı) adını alır.
Sağ sağlim Kolkhise ulaşan Phriksos koçu burada Zeus onuruna kurban eder. Koçun altın postunu kutsal meşe ağacına asar. Altın post, ağacı saran ve hiç uyumayan dev bir yılan tarafından korunur. Bundan sona ise Koç, Zeus tarafından bir takımyıldızı olarak diğer yıldızların arasında yerini alır.Hikayenin devamında kendisine Argonauntlar diyen ve altın postu arayan bir grup cesur, güçlü denizci ile liderleri Jason (İason) devreye girer.