-
- Üyelik Tarihi
- 24 Mar 2017
-
- Mesajlar
- 4,578
-
- MFC Puanı
- 1,437
Konyada yatan peygamberler ve evliyalar [ 1 ]
Anadolumuzun toprakları üzerinde, yurdun her şehir, kasaba ve köyünde hayatta oldukları zaman tanınmış veya tanınmamış, fakat kerameti, ilmi ve irfanı ile bugün adeta efsaneleşmiş hale gelmiş herhangi bir mucizesinden ötürü sözü edile gelen binlerce Evliya dediğimiz şahısların mezarlarına, türbelerine tesadüf etmek her gün için mevcuttur.
Konyamız bu hususta İstanbuldan sonra başta gelen şehirlerdendir. Bugün vilâyet sınırlan içerisinde yatan Evliya olmuş, tanınmış şahısların isimlerini ayrı ayrı tespit edip listeler halinde çıkarmaya girişecek olursak mevcut isimlerin bin rakamının üzerini çoktan aştığını görürüz. Biz bu kitapçığımızda ancak Konya Şehri Belediye sınırları içerisindeki isimleri tespit edilebilmen Peygamberler ile Velilerden daha geniş çapta kadın ve erkek dahil Evliyalardan söz edeceğiz. Bunların isimleriyle bazılarının halen mezarlarının bulundukları yerleri de göstermeye çalışacağım. Hayatları hakkında bilgi ise maalesef bir çokları tesbit olunamamakla beraber, tesbit olunanlar da hergün Konya Şehir Postasında seri halinde çıkarmakta olduğum ve ilerde (Konya Ansiklopedisi) ismi altında çıkaracağım KONYA BÜYÜKLERİ yazılarımdan takip edebilirler.
Bugün Konyada yatan (Peygamberler ve Evliyalar) m isimlerini Sayın Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünverin İstanbulda çıkan (Türk Folklor Araştırmaları) Dergisinin Aralık/1956 yılında çıkan 89.cu sayısının 1417. sahifesinde (Konyada Evliya Sayımı) yazısından, Konya Sultan Selim Camii Baş İmamı merhum kayın pederim Abdurrahman Şükrü Özaydının kitapları arasında bulduğum el yazması bir risale ile, halen hayatta bulunan yaşı seksenin üzerinde olan emekli öğretmen ve gazeteci Sayın İbrahim Aczi Kendinin bizzat yanındaki risaleden bana yazdırdığı yazıları birbirleriyle karşılaştırmak suretile meydana getirmiş bulunuyorum. Sayın Prof. Ünver (Konyada Evliya Sayımı) yazısını kendisine bizzat Galip Kemali Söylemezoğlunun hediye ettiği ve isimleri aşağıda yazılı şahısların hazırladığı bir eserden aldığını belirtmektedir ki bu eserde Galip Kemali Söylemezoğlunun babası merhum Konya Valisi Ali Kemali Paşanın Konyada bulunduğu sırada kendisine hediye edildiği büyük ihtimal dahilindedir. Bu eseri yazan şahıslar ise şunlardır:
1 Bendei Hazreti Mevlâna Sertarik Mehmet Fehmi Dede.
2 Bendei Hazreti Müşârünileyh Ser Tabbah Mehmet Nesip Dede.
3.- Bendei Hazreti Müşârünileyh Türbedar Safayi Ali Dede.
4 Bendei Hazreti Müşârünileyh Türbedar Hazreti Şemsi Ahmet Dede.
5 Bendei Hazreti Müşârünileyh Ser nâyî Hasip Dede.
6 Harrehül Müzbih Osmanül Hamdi El Sillevi.
5/Şevval/1312 tarihini taşıyan risaleden alınmıştır.^Ayrıca Konya Müzesi Kitaplığında 2188-12-443 C: 3-8 numarada kayıtlı bulunan (Haza Mecmuai Enbiyayı izam ve Evliyayı Kiram..) eserile de karşılaştırmadığını bildirmektedir. Az evvel A. Şükrü Özaydına ait olduğunu bildirdiğim risalede Türbede mevcut bu risaleden kopye edilmiş bulunulduğu ihtimal dahilindedir, zira merhum yirmiyedi sene Türbeler kapanıncaya kadar bura camisinin imamlığını yapmıştı. Sayın İbrahim Aczi Beyin yazdırdığı isimler de aynen bunları tutmaktadır.
Şu önemli noktayı da arz edeyim, bunlardan başka Ricâlullah ve Enbiyaullahdan çok kimseler Konyada gömülü olup ismi şerifleri bilinmediğinden burada zikredilmedi. Burada isimleri geçen Peygamberlerin tamamen Konyada yattıkları yine meçhulümüz olmakla beraber onların namına dikilmiş bir anıtın (yani herhangi bir şekilde yapılan mezarın) bu Peygamberlere izafe edilmesile burada yatır vaziyette gösterilmiş olması da ihtimal dahilindedir. Bu kabirlerde bugün için tamamen meçhulümüzdür.
Müze kütüphanesindeki mecmuada 335 Evliya ismi vardır. Sayın Ünverin elindeki risalede 355 isim yazılı olduğunu bildiriyor, bendeki ve İbrahim Aczi Kendinin risalelerinde 329-335 arasındadır. Bunların hepsini bir araya getirerek Alfabetik sıraya göre bir ayırım yaptım, aynı isimleri çıkarmış, noksanları ilâve etmek suretile tam 379 Evliya ismi tesbit ve meydana gelmiştir.
Bu düzende belki ufak değişimlerle bir şahıs iki defa gösterilmiş ise şimdiden özür dilerim.
İsimlerini sunacağım birçok Evliyaullahın maalesef mezarları tesbit olunamamıştır, tesbit olunmasına da imkân yoktur, imkân yoktur diyorum, çünkü meşhur seyyah ve mütefekkir Fransız Sefareti Başkâtibi Mösyü C. Huart (Dönen Dervişler Şehri) eserinde 1895 yılında Konyaya geldiği zaman gözüne ilk çarpan manzara şehrin çok harap vaziyette oluşu, kerpiç yapılı, toprak örtülü binaların yanında bir çok kabristanlar bulunduğunu ve bu kabristanlarda dikili olan taşların hemen, hemen hepsinin yazısız alelade taşları teşkil ettiğini, bazı kabristanlar içerisinde tesadüf ettiği türbelerin de kitabeleri bulunmadığından kime ait olduğu bilinmemekle zamanla ortadan kalkmaya mahkûm olduğu belirtilmektedir.
Konya Şehir Postası Gazetesindeki yazı serimizde isimleri geçen birçok şahısların içerisinde Evliya denilecek mertebeye yükselmiş kimseler mevcut olup burada isimlerinin geçmemesi de ayrıca düşünülecek konuyu teşkil eder.
Konyamızda yakın zamana kadar mevcut olup bugün, varlıkları birkaç adede düşen kabristanlara ait eski bir bilgiyi de Sayın İbrahim Aczi Beyin (Konyalı Âşık Şemi Konuşuyor) eserinin 79.cu sahifesinden alarak aynen bildireceğim. Burada otuz beş kabristan isminden bahsediliyor ki mevcut olanlarla olmayanları, kalkmış mezarlıkların şimdi yerinde ne bulunduğunu tanıtmaya çalışacağım. Koca Aşık Şemi yıllarca evvel şehrin o günkü acıklı haline bakmış bir koşmasında İbrahim Aczi Beyin de belirttiği gibi şu acı mısraları terennüm etmiştir:
Nettin ey bivefâ Hakanların nerede?
Bunca dilberler, bunca can, cananların nerde
Kamu hak ile yeksan o tenler yalan olmuş.
Göster bana acep senin imkânların nerde?
demektedir.
Anadolumuzun toprakları üzerinde, yurdun her şehir, kasaba ve köyünde hayatta oldukları zaman tanınmış veya tanınmamış, fakat kerameti, ilmi ve irfanı ile bugün adeta efsaneleşmiş hale gelmiş herhangi bir mucizesinden ötürü sözü edile gelen binlerce Evliya dediğimiz şahısların mezarlarına, türbelerine tesadüf etmek her gün için mevcuttur.
Konyamız bu hususta İstanbuldan sonra başta gelen şehirlerdendir. Bugün vilâyet sınırlan içerisinde yatan Evliya olmuş, tanınmış şahısların isimlerini ayrı ayrı tespit edip listeler halinde çıkarmaya girişecek olursak mevcut isimlerin bin rakamının üzerini çoktan aştığını görürüz. Biz bu kitapçığımızda ancak Konya Şehri Belediye sınırları içerisindeki isimleri tespit edilebilmen Peygamberler ile Velilerden daha geniş çapta kadın ve erkek dahil Evliyalardan söz edeceğiz. Bunların isimleriyle bazılarının halen mezarlarının bulundukları yerleri de göstermeye çalışacağım. Hayatları hakkında bilgi ise maalesef bir çokları tesbit olunamamakla beraber, tesbit olunanlar da hergün Konya Şehir Postasında seri halinde çıkarmakta olduğum ve ilerde (Konya Ansiklopedisi) ismi altında çıkaracağım KONYA BÜYÜKLERİ yazılarımdan takip edebilirler.
Bugün Konyada yatan (Peygamberler ve Evliyalar) m isimlerini Sayın Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünverin İstanbulda çıkan (Türk Folklor Araştırmaları) Dergisinin Aralık/1956 yılında çıkan 89.cu sayısının 1417. sahifesinde (Konyada Evliya Sayımı) yazısından, Konya Sultan Selim Camii Baş İmamı merhum kayın pederim Abdurrahman Şükrü Özaydının kitapları arasında bulduğum el yazması bir risale ile, halen hayatta bulunan yaşı seksenin üzerinde olan emekli öğretmen ve gazeteci Sayın İbrahim Aczi Kendinin bizzat yanındaki risaleden bana yazdırdığı yazıları birbirleriyle karşılaştırmak suretile meydana getirmiş bulunuyorum. Sayın Prof. Ünver (Konyada Evliya Sayımı) yazısını kendisine bizzat Galip Kemali Söylemezoğlunun hediye ettiği ve isimleri aşağıda yazılı şahısların hazırladığı bir eserden aldığını belirtmektedir ki bu eserde Galip Kemali Söylemezoğlunun babası merhum Konya Valisi Ali Kemali Paşanın Konyada bulunduğu sırada kendisine hediye edildiği büyük ihtimal dahilindedir. Bu eseri yazan şahıslar ise şunlardır:
1 Bendei Hazreti Mevlâna Sertarik Mehmet Fehmi Dede.
2 Bendei Hazreti Müşârünileyh Ser Tabbah Mehmet Nesip Dede.
3.- Bendei Hazreti Müşârünileyh Türbedar Safayi Ali Dede.
4 Bendei Hazreti Müşârünileyh Türbedar Hazreti Şemsi Ahmet Dede.
5 Bendei Hazreti Müşârünileyh Ser nâyî Hasip Dede.
6 Harrehül Müzbih Osmanül Hamdi El Sillevi.
5/Şevval/1312 tarihini taşıyan risaleden alınmıştır.^Ayrıca Konya Müzesi Kitaplığında 2188-12-443 C: 3-8 numarada kayıtlı bulunan (Haza Mecmuai Enbiyayı izam ve Evliyayı Kiram..) eserile de karşılaştırmadığını bildirmektedir. Az evvel A. Şükrü Özaydına ait olduğunu bildirdiğim risalede Türbede mevcut bu risaleden kopye edilmiş bulunulduğu ihtimal dahilindedir, zira merhum yirmiyedi sene Türbeler kapanıncaya kadar bura camisinin imamlığını yapmıştı. Sayın İbrahim Aczi Beyin yazdırdığı isimler de aynen bunları tutmaktadır.
Şu önemli noktayı da arz edeyim, bunlardan başka Ricâlullah ve Enbiyaullahdan çok kimseler Konyada gömülü olup ismi şerifleri bilinmediğinden burada zikredilmedi. Burada isimleri geçen Peygamberlerin tamamen Konyada yattıkları yine meçhulümüz olmakla beraber onların namına dikilmiş bir anıtın (yani herhangi bir şekilde yapılan mezarın) bu Peygamberlere izafe edilmesile burada yatır vaziyette gösterilmiş olması da ihtimal dahilindedir. Bu kabirlerde bugün için tamamen meçhulümüzdür.
Müze kütüphanesindeki mecmuada 335 Evliya ismi vardır. Sayın Ünverin elindeki risalede 355 isim yazılı olduğunu bildiriyor, bendeki ve İbrahim Aczi Kendinin risalelerinde 329-335 arasındadır. Bunların hepsini bir araya getirerek Alfabetik sıraya göre bir ayırım yaptım, aynı isimleri çıkarmış, noksanları ilâve etmek suretile tam 379 Evliya ismi tesbit ve meydana gelmiştir.
Bu düzende belki ufak değişimlerle bir şahıs iki defa gösterilmiş ise şimdiden özür dilerim.
İsimlerini sunacağım birçok Evliyaullahın maalesef mezarları tesbit olunamamıştır, tesbit olunmasına da imkân yoktur, imkân yoktur diyorum, çünkü meşhur seyyah ve mütefekkir Fransız Sefareti Başkâtibi Mösyü C. Huart (Dönen Dervişler Şehri) eserinde 1895 yılında Konyaya geldiği zaman gözüne ilk çarpan manzara şehrin çok harap vaziyette oluşu, kerpiç yapılı, toprak örtülü binaların yanında bir çok kabristanlar bulunduğunu ve bu kabristanlarda dikili olan taşların hemen, hemen hepsinin yazısız alelade taşları teşkil ettiğini, bazı kabristanlar içerisinde tesadüf ettiği türbelerin de kitabeleri bulunmadığından kime ait olduğu bilinmemekle zamanla ortadan kalkmaya mahkûm olduğu belirtilmektedir.
Konya Şehir Postası Gazetesindeki yazı serimizde isimleri geçen birçok şahısların içerisinde Evliya denilecek mertebeye yükselmiş kimseler mevcut olup burada isimlerinin geçmemesi de ayrıca düşünülecek konuyu teşkil eder.
Konyamızda yakın zamana kadar mevcut olup bugün, varlıkları birkaç adede düşen kabristanlara ait eski bir bilgiyi de Sayın İbrahim Aczi Beyin (Konyalı Âşık Şemi Konuşuyor) eserinin 79.cu sahifesinden alarak aynen bildireceğim. Burada otuz beş kabristan isminden bahsediliyor ki mevcut olanlarla olmayanları, kalkmış mezarlıkların şimdi yerinde ne bulunduğunu tanıtmaya çalışacağım. Koca Aşık Şemi yıllarca evvel şehrin o günkü acıklı haline bakmış bir koşmasında İbrahim Aczi Beyin de belirttiği gibi şu acı mısraları terennüm etmiştir:
Nettin ey bivefâ Hakanların nerede?
Bunca dilberler, bunca can, cananların nerde
Kamu hak ile yeksan o tenler yalan olmuş.
Göster bana acep senin imkânların nerde?
demektedir.