-
- Üyelik Tarihi
- 5 Nis 2013
-
- Mesajlar
- 955
-
- MFC Puanı
- 1
Mesnevi'den harika bir hikaye
Allah'a ve de dolayısı ile hakikate ulaşmak istiyorsunuz da nefsiniz ve de şeytanlar buna izin vermiyor mu ?
O halde iyi dinleyin...
Her insan tabiatıyla nefsini arındırmak ve insanlık merdiveninde bir üst basamağa yükselmek ister. Ne var ki insanların çoğu bu isteğin gerçekleşmesi için gerekli bedeli ödemek konusunda başarılı değildir.Diğer bir deyimle insanlar teorik doğrularda birleşirler, ama iş o doğruları elde etmeye gelince isteğe, iradeye ve sabra bağlı olarak bin bir derece farkı doğar. Şimdi de bu konuyla ilgili olarak seçtiğimiz dövmeci hikayesini nakledelim. Mevlana'nın anlattığına göre günümüzde gençler arasında yaygın olan dövme adeti bir zamanlar Kazvin şehrinde bir hayli yaygınmış ve bu işi de hamam tellakları yapıyormuş. Dövme meraklısı bir kazvinli kalkıp hamama gitmiş ve tellaka omzuna bir dövme yaptırmak istediğini söylemiş... Beriki sormuş:
-Ne resmi yapmamı istersin?
-Benim burcum arslan. Arslan burcu kutludur, ondan isterim...
Tellak eline iğnesini alıp deriyi delmeye başlayınca adamın canı yanmış ve:
-Aman, iğnenin acısı beni öldürdü.Resmin neresinden başladın, diye sormuş
-Kuyruğundan...
-Kuyruğu olmayıversin, başka yerine geç.
Dövmeci resmin başka bir yerini yapmaya başlamış ama bir iki iğne yiyen beriki yine feryat etmiş:
-El aman canım gitti. Bu yaptığın hangi uzvu?
-Kulağı
-Aslanın kulağı olmasa da olur , onu da geç.
Tellağın canı sıkılmış ama ne çare...Bir lahavle çekip hayvanın başka bir yerine girişmiş. Canı tatlı adam onu yine durdurmuş.
-Yahu canım çıktı şimdi yaptığın neresi?
-Aslanın karnı.
-Aman aman , varsın aslanın karnı da olmayıversin, başka yerine geç. Artık dayanamayan usta öfkeyle iğnesini yere çalıp şöyle demiş:
-Kim bu dünyada kuyruksuz , kulaksız ve karınsız bir aslan görmüştür. Cenab-ı Hak böyle bir şey yaratmadı... Ya canın bu kadar kıymetli olmasın ya da aslan dövmesi yaptırmaktan vaz geç . Sonra Mevlana hikayedeki benzetmeyi yine kendisi açıklar: 'Ey kardeş , iğnenin acısına sabret ki nefis kafirinin iğnesini kırasın.' Anlaşılacağı üzere aslan burada elde edilmek istenilen şeylerin sembolüdür , iğne acısı ise bunun için katlanılması gereken çile ve ödenmesi gereken bedel. Bu dünyada hepimizin gönlünde bir aslan yatmakta. Ama nasıl satın aldığımız her şeyin bir bedeli varsa insan olmanın , aslan olmanın da bir faturası var. Omuzdaki dövme resmi çekilen çileye uygun olarak tam , yarım ya da çeyrek bir resim olacaktır. Hatta canı çok tatlı olanların omuzunda o resimden hiçbir iz bulunmayacak. Hasılı bedelini ödemeden hedefe ulaşmak isteyen kişi , bu canı tatlı dövme heveskarına benzemez mi? Elhak benzer.
HZ. MEVLANA / MESNEVİ ESERİ
Kendini doğruluk yolunda sabitlemek istiyorsan eğriliğe davetiye çıkaran tüm faktörleri hayatından çıkar.
Duygusal boşluğa düştüğün zaman bir anlık tokluk uğruna kapana düşme ! Sabret duygusal açlığa da dayan
Gönlünü tamamı ile arındırınca mikroplardan işte o vakit huzur kapını çalar.
Küçük hatalar büyük günahlara büyük günahlar büyük azaplara gebedir
Allah'a ve de dolayısı ile hakikate ulaşmak istiyorsunuz da nefsiniz ve de şeytanlar buna izin vermiyor mu ?
O halde iyi dinleyin...
Her insan tabiatıyla nefsini arındırmak ve insanlık merdiveninde bir üst basamağa yükselmek ister. Ne var ki insanların çoğu bu isteğin gerçekleşmesi için gerekli bedeli ödemek konusunda başarılı değildir.Diğer bir deyimle insanlar teorik doğrularda birleşirler, ama iş o doğruları elde etmeye gelince isteğe, iradeye ve sabra bağlı olarak bin bir derece farkı doğar. Şimdi de bu konuyla ilgili olarak seçtiğimiz dövmeci hikayesini nakledelim. Mevlana'nın anlattığına göre günümüzde gençler arasında yaygın olan dövme adeti bir zamanlar Kazvin şehrinde bir hayli yaygınmış ve bu işi de hamam tellakları yapıyormuş. Dövme meraklısı bir kazvinli kalkıp hamama gitmiş ve tellaka omzuna bir dövme yaptırmak istediğini söylemiş... Beriki sormuş:
-Ne resmi yapmamı istersin?
-Benim burcum arslan. Arslan burcu kutludur, ondan isterim...
Tellak eline iğnesini alıp deriyi delmeye başlayınca adamın canı yanmış ve:
-Aman, iğnenin acısı beni öldürdü.Resmin neresinden başladın, diye sormuş
-Kuyruğundan...
-Kuyruğu olmayıversin, başka yerine geç.
Dövmeci resmin başka bir yerini yapmaya başlamış ama bir iki iğne yiyen beriki yine feryat etmiş:
-El aman canım gitti. Bu yaptığın hangi uzvu?
-Kulağı
-Aslanın kulağı olmasa da olur , onu da geç.
Tellağın canı sıkılmış ama ne çare...Bir lahavle çekip hayvanın başka bir yerine girişmiş. Canı tatlı adam onu yine durdurmuş.
-Yahu canım çıktı şimdi yaptığın neresi?
-Aslanın karnı.
-Aman aman , varsın aslanın karnı da olmayıversin, başka yerine geç. Artık dayanamayan usta öfkeyle iğnesini yere çalıp şöyle demiş:
-Kim bu dünyada kuyruksuz , kulaksız ve karınsız bir aslan görmüştür. Cenab-ı Hak böyle bir şey yaratmadı... Ya canın bu kadar kıymetli olmasın ya da aslan dövmesi yaptırmaktan vaz geç . Sonra Mevlana hikayedeki benzetmeyi yine kendisi açıklar: 'Ey kardeş , iğnenin acısına sabret ki nefis kafirinin iğnesini kırasın.' Anlaşılacağı üzere aslan burada elde edilmek istenilen şeylerin sembolüdür , iğne acısı ise bunun için katlanılması gereken çile ve ödenmesi gereken bedel. Bu dünyada hepimizin gönlünde bir aslan yatmakta. Ama nasıl satın aldığımız her şeyin bir bedeli varsa insan olmanın , aslan olmanın da bir faturası var. Omuzdaki dövme resmi çekilen çileye uygun olarak tam , yarım ya da çeyrek bir resim olacaktır. Hatta canı çok tatlı olanların omuzunda o resimden hiçbir iz bulunmayacak. Hasılı bedelini ödemeden hedefe ulaşmak isteyen kişi , bu canı tatlı dövme heveskarına benzemez mi? Elhak benzer.
HZ. MEVLANA / MESNEVİ ESERİ
Kendini doğruluk yolunda sabitlemek istiyorsan eğriliğe davetiye çıkaran tüm faktörleri hayatından çıkar.
Duygusal boşluğa düştüğün zaman bir anlık tokluk uğruna kapana düşme ! Sabret duygusal açlığa da dayan
Gönlünü tamamı ile arındırınca mikroplardan işte o vakit huzur kapını çalar.
Küçük hatalar büyük günahlara büyük günahlar büyük azaplara gebedir