-
- Üyelik Tarihi
- 5 Nis 2013
-
- Mesajlar
- 955
-
- MFC Puanı
- 1
Müjdeler Olsun Ey Kızım!
Hazreti İmran bin Husayn şöyle anlatır: Bir gün Peygamber Efendimiz bana buyurdu ki:
-Ya İmran, sende bilirsin ki , biz seni çok severiz. Kızım Fatıma rahatsızmış. Eğer beraber gelirsen, onun ziyaretine ve hatırını sormaya gidelim.
Kalktım, beraberce Fatımatüz Zehra'nın evine gittik. Peygamber Efendimiz kapıyı çaldı ve Esselamü aleyküm ya Ehle Beyti diye selam vererer içeri girdiler. Fatımatüz Zehra da cevap verdi Ve aleyküm selam, sevgili babam ya Resulullah!
-Kızım, yanımda İmran bin Husayn da vardır. Onunla beraber geldik başını ört!
-Babacığım, seni hak peygamber olarak gönderek Allahü tealaya yemin ederimki , bu yün örtüden başka örtünecek bir şeyim yoktur.
-Kızım işde onunla örtün!
-Ey babacığım! Başımı örtsem vücudüm, vücudumu örtsem örtsem başım açık kalır.
-Bu örtüyü düz düzüne değilde, köşeleme yani uzunlamasına ört ki vücudunun her tarafını kaplasın.
İmran bin Husayn diyorki:
Ben dışarıda bu konuşmaları işiddikçe gözlerimden yaş, ciğerlerimden kan geliyordu. Hz Fatıma'nın dünyaya hiç bağlanmamasına gıpta ediyordum. Nihayet Hz. Fatıma sevgili Peygamberimizin tarifleri üzerine güzelce başını bağlayıp örtündükden sonra, içeri girmeme izin verdiler. İçeride Peygamber Efendimizin arkasına oturdum. Peygamberimiz, "Kızım nasılsın, rahatsızlığın nasıl oldu?" diye hatırını sordu. Oda dediki "Babacığım, bu gece çok rahatsızdım. Sancıdan sabaha kadar uyuyamadım. Şimdi öyle bir haldeyimki, bir lokma ekmek yemeye takatim kalmadı. Açlıkdan çok bitkinim." Bu söz üzerine Allahü tealanın habibi, Resul-i ekre efendimizin gözlerinden yaşlar boşaldı. Buyurdularki:
-Kızım, sakın halinden şikayet etme ! Allahü tealaya yemin ederimki, ben yarattıklarının en üstünü, Allahü tealanın habibi olduğum halde, üç gündür mideme bir lokma ekmek girmedi. Halbuki, Rabbimden istesem beni doyuruncaya kadar yedirir. Fakat ümmetime ibret olması için geçici rızıkları, sonsuz rızıklara tercih ettim. Resulullah efendimiz, sonra mübarek elleriyle Hz. Fatımanın omuzlarını tutarak buyurdu ki: "Müjdeler olsun ey kızım, sen Cennet kadınlarının hanınefendisisin!"
Hazreti İmran bin Husayn şöyle anlatır: Bir gün Peygamber Efendimiz bana buyurdu ki:
-Ya İmran, sende bilirsin ki , biz seni çok severiz. Kızım Fatıma rahatsızmış. Eğer beraber gelirsen, onun ziyaretine ve hatırını sormaya gidelim.
Kalktım, beraberce Fatımatüz Zehra'nın evine gittik. Peygamber Efendimiz kapıyı çaldı ve Esselamü aleyküm ya Ehle Beyti diye selam vererer içeri girdiler. Fatımatüz Zehra da cevap verdi Ve aleyküm selam, sevgili babam ya Resulullah!
-Kızım, yanımda İmran bin Husayn da vardır. Onunla beraber geldik başını ört!
-Babacığım, seni hak peygamber olarak gönderek Allahü tealaya yemin ederimki , bu yün örtüden başka örtünecek bir şeyim yoktur.
-Kızım işde onunla örtün!
-Ey babacığım! Başımı örtsem vücudüm, vücudumu örtsem örtsem başım açık kalır.
-Bu örtüyü düz düzüne değilde, köşeleme yani uzunlamasına ört ki vücudunun her tarafını kaplasın.
İmran bin Husayn diyorki:
Ben dışarıda bu konuşmaları işiddikçe gözlerimden yaş, ciğerlerimden kan geliyordu. Hz Fatıma'nın dünyaya hiç bağlanmamasına gıpta ediyordum. Nihayet Hz. Fatıma sevgili Peygamberimizin tarifleri üzerine güzelce başını bağlayıp örtündükden sonra, içeri girmeme izin verdiler. İçeride Peygamber Efendimizin arkasına oturdum. Peygamberimiz, "Kızım nasılsın, rahatsızlığın nasıl oldu?" diye hatırını sordu. Oda dediki "Babacığım, bu gece çok rahatsızdım. Sancıdan sabaha kadar uyuyamadım. Şimdi öyle bir haldeyimki, bir lokma ekmek yemeye takatim kalmadı. Açlıkdan çok bitkinim." Bu söz üzerine Allahü tealanın habibi, Resul-i ekre efendimizin gözlerinden yaşlar boşaldı. Buyurdularki:
-Kızım, sakın halinden şikayet etme ! Allahü tealaya yemin ederimki, ben yarattıklarının en üstünü, Allahü tealanın habibi olduğum halde, üç gündür mideme bir lokma ekmek girmedi. Halbuki, Rabbimden istesem beni doyuruncaya kadar yedirir. Fakat ümmetime ibret olması için geçici rızıkları, sonsuz rızıklara tercih ettim. Resulullah efendimiz, sonra mübarek elleriyle Hz. Fatımanın omuzlarını tutarak buyurdu ki: "Müjdeler olsun ey kızım, sen Cennet kadınlarının hanınefendisisin!"