12 eylül darbesi sonucu idam edilen ilk ülkücü.
necdet adalı'ya denk olması açısından idam edilmiştir.
7 ekim 1980 yılında idam edilmiştir. allah rahmet eylesin.
idam edilmeden önce yazdığı mektubu okuduğumda içimdeki hüzünün tarifini yapamayacağım insan. farklı görüşlerde olmamız idam edilmesini haklı gösterir kanısını da çürütür. şu varki her ne görüşle olursa olsun düşüncelere kilit vurmak ve sonucunun ölüm olması kadar bağnaz bir duruş yoktur. ilgili mektup şöyledir;
"sevgili anneciğim ve babacığım, sizler beni bu yasa kadar büyüttünüz ve yetiştirdiniz. benim sizlere karşı islemiş olduğum hataları ve suçlarımı affedin. hakkınızı helal edin. ben sizlerin bir evladınız olarak, bugüne kadar cenab-ı hakkın ve onun resulünün, yüce peygamberimizin yolundan ayrılmadım. alın yazımız böyle yazılmış. kader ne ise onu çekeceğiz. ben de kardeşim haydar gibi bir an önce allah'ın huzuruna çıkacağım. eğer benim günahım varsa cenab-ı allah'ın huzurunda çekmeye hazırım. yok, bir yanlışlık sonucu ölümüme karar verenler, idam edenler allah'tan bulsunlar. sunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, mustafa'lar ölür, allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakindir. zafer her zaman allah'a inananlarındır. bunun için hiç üzülmeyin. cenazemin arkasından ağlamayın, günahtır. sizden ricam ağlamayın. anne, sizlerle helalleşmek isterdim, fakat olmadı. hakkım varsa, hepinize helal olsun, siz de helal edin. son olarak, abime, yengeme, yiyenime, bacıma selam eder, haklarını helal etmelerini dilerim. nişanlıma da selam eder, cenab-ı allah'ın mutlu bir yuva kurması için ona yardımcı olmasını dilerim."
not: en çok nişanlısının durumunu merak ettim nedense.
necdet adalı'ya denk olması açısından idam edilmiştir.
7 ekim 1980 yılında idam edilmiştir. allah rahmet eylesin.
idam edilmeden önce yazdığı mektubu okuduğumda içimdeki hüzünün tarifini yapamayacağım insan. farklı görüşlerde olmamız idam edilmesini haklı gösterir kanısını da çürütür. şu varki her ne görüşle olursa olsun düşüncelere kilit vurmak ve sonucunun ölüm olması kadar bağnaz bir duruş yoktur. ilgili mektup şöyledir;
"sevgili anneciğim ve babacığım, sizler beni bu yasa kadar büyüttünüz ve yetiştirdiniz. benim sizlere karşı islemiş olduğum hataları ve suçlarımı affedin. hakkınızı helal edin. ben sizlerin bir evladınız olarak, bugüne kadar cenab-ı hakkın ve onun resulünün, yüce peygamberimizin yolundan ayrılmadım. alın yazımız böyle yazılmış. kader ne ise onu çekeceğiz. ben de kardeşim haydar gibi bir an önce allah'ın huzuruna çıkacağım. eğer benim günahım varsa cenab-ı allah'ın huzurunda çekmeye hazırım. yok, bir yanlışlık sonucu ölümüme karar verenler, idam edenler allah'tan bulsunlar. sunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, mustafa'lar ölür, allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakindir. zafer her zaman allah'a inananlarındır. bunun için hiç üzülmeyin. cenazemin arkasından ağlamayın, günahtır. sizden ricam ağlamayın. anne, sizlerle helalleşmek isterdim, fakat olmadı. hakkım varsa, hepinize helal olsun, siz de helal edin. son olarak, abime, yengeme, yiyenime, bacıma selam eder, haklarını helal etmelerini dilerim. nişanlıma da selam eder, cenab-ı allah'ın mutlu bir yuva kurması için ona yardımcı olmasını dilerim."
not: en çok nişanlısının durumunu merak ettim nedense.