1. Bölüm
Nefes alışımızı engelleyen hastalık ya da sakatlık dışında birçoğumuz doğal şekilde nefes alırız. Buna fazla önem vermeyiz. Nefes almak, bilinçaltımızda farkında olmaksızın gerçekleştirilen otonom sinir sisteminin bir fonksiyonudur. Bir diğer deyişle, vücudunuz sizin dikkat etmenize gerek kalmadan sizin için nefes alır.
Eğer nefes almak kendiliğinden gerçekleşiyorsa, neden bunun üzerine konuşuyoruz? Daha önemli konulara, dikkatimizi vermemiz gereken sorunlara odaklanmamız daha iyi olmaz mı? Neden bazıları bilinçli nefes almayı mutluluk ve sağlık için bir anahtar gibi görüyor? Neden nefes alışımıza dikkatimizi vermemiz bu kadar önemli?
İlk ve öncelikli olarak, nefes almak sizin fiziki hayatınız için temeldir. Bu dünyaya resmi olarak girişiniz ilk nefesinizle ve çıkışınız ise son nefesinizle olmaktadır. Nefes almak vücudunuza oksijen alıp, karbon dioksitin çıkması gibi malum bir işe hizmet etmektedir. Bunun yanı sıra daha başka birçok fonksiyona da hizmet etmektedir.
Nefes almak, otonom sinir sisteminizin her iki ana bölüm (sempatik ve parasempatik bölümler) arasındaki dengeyi düzenler. Bu iki bölüm arasındaki denge, fiziki dengeniz ve sağlığınız için çok önemlidir.
Eğer nefes almak bu kadar önemliyse ve vücudumuz bunu bizim için kendiliğinden yapıyorsa, bu durumda ne yanlış gidebilir ki? Bu kadar muhteşem ve otomatik bir dengeleme sistemine sahipsek nasıl dengemizi kaybederiz? Vücudumuzun bu dengeyi kaybetmesi için herhangi bir nede var mı? Niçin işlerini yapmasınlar?
Bu soruların basit cevabı; vücudumuza yapacak çok iş yüklüyoruz. Vücudumuz bizim isteklerimizi en iyi şekilde yerine getirmek için elinden geleni yapıyor. Ama sistemimize aşırı yüklendiğimizde ve stres altındayken bu durumda dengemizi sağlamak ve korumak zorundayız.
İşinizi hayatınızdan ve aklınızdan çıkarmanız çok güç olabilir. Aynı zamanda anksiyete ve aşırı meşguliyetin sonuçlarıyla mücadele ediyor olabilirsiniz. Sempatik sinir sisteminiz hayatınızdaki her şeyi yoluna koymak için hiperaktif durumda olabilir ve bunlara bağlı olarak sisteminiz sürekli bir baskı durumuna geçebilir. Sonrasında da sinir sisteminizdeki dengesizlik kronik bir hal alabilir.
Sürekli hız yapmak, kalp atışlarının yükselmesi, kanın yüksek basıncı, baş ağrısı, genel kas gerilmeleri, acı, anksiyete, endişe, sindirim sorunları, dikkat (konsantrasyon) problemleri, enerjisizlik ve uyku problemleri gibi birçok istenmeyen semptomlara neden olabilir. Otonom sinir sisteminin durumunun vücudumuzdaki her bir hücreye etki ettiğini asla unutmamalıyız! Eğer otonom sinir sistemi alarmdaysa, bütün hücrelerimiz alarma geçecektir.
Bu semptomlardan bazıları size tanıdık geliyor mu? Bütün her şeyi yoluna koyamayacağınız hissine kapılıyor musunuz? Elinizdeki sonsuz yapılması gerekenler listesi için gün içerisinde ya da hayatınız boyunca yeterli vakti bulamadığınızı hissediyor musunuz? Siz uyurken de vücudunuz gün içerisindeki işlere devam ediyor. Sonuç olarak vücudunuz 7/24 sempatik alarmda kalıyor.
Nefes almak konusunda ne yapmamız gerekiyor? Stephen Elliotın The New Science of Breath kitabından alıntılıyorum;
Otonom denge, nefesin derinliği ve sıklığı ile yönetilir. En uygun homeostaz tamamen doğru nefes almaya bağlıdır.
Sürekli hız halinde olmak kronik, sığ, hızlı ve kısıtlı nefes almayı sağlar. Bilinçli, olağan, derin ve yavaş nefes almak size dengenizi geri getirir. Bilinçli nefes almak, sizi tekrar merkeze ve kendinize getirecek bir alettir. Bilinçli nefes almak sizin pozitif hissetmenizi sağlar. Mutluluğun doğal haline ulaşmanızı sağlar.
İyi nefes almanın fizyolojik yararlarına ek olarak sağlık yönünden birçok faydası vardır. Elbetteki ilk olarak iyi şekilde nefes alırsanız maksimum oksijeni alır, minimum enerji çıkışı sağlarsınız. Ciğerlerinizi daha fazla hava ile doldurur, her nefeste daha fazla enerji ortaya çıkarırsınız.
İyi şekilde nefes almak, iç organlarınıza masaj yaparak besinlerin sindirim ve emilimini geliştirir. Nefes almak kalp atışınızı ve kan basıncınızı düzenler. Bu durum da psikolojinizi rahatlatır ve sizi yeniden dengeler. Bütün bu nedenlerle her fizyolojik fonksiyona etkisi vardır.
Bu özet tanıtımdan sonra umarım siz de bilinçli nefes almanın fiziksel ve psikolojik gücünü anlamışsınızdır. Sağlık ve mutluluğun yanı sıra, nefes alışınıza dikkatinizi yöneltmenizin bir de sezgisel bilinç ve ruhani bir bağı vardır. Bu makalenin ikinci bölümünde sağlık, mutluluk ve ruhani gelişim için en uygun nefes alış tekniğinin üç anahtarını inceleyeceğiz. Sizlere daha iyi nefes alma pratiklerini göstereceğim.
Kevin Schoeninger
Alıntıdır.
Nefes alışımızı engelleyen hastalık ya da sakatlık dışında birçoğumuz doğal şekilde nefes alırız. Buna fazla önem vermeyiz. Nefes almak, bilinçaltımızda farkında olmaksızın gerçekleştirilen otonom sinir sisteminin bir fonksiyonudur. Bir diğer deyişle, vücudunuz sizin dikkat etmenize gerek kalmadan sizin için nefes alır.
Eğer nefes almak kendiliğinden gerçekleşiyorsa, neden bunun üzerine konuşuyoruz? Daha önemli konulara, dikkatimizi vermemiz gereken sorunlara odaklanmamız daha iyi olmaz mı? Neden bazıları bilinçli nefes almayı mutluluk ve sağlık için bir anahtar gibi görüyor? Neden nefes alışımıza dikkatimizi vermemiz bu kadar önemli?
İlk ve öncelikli olarak, nefes almak sizin fiziki hayatınız için temeldir. Bu dünyaya resmi olarak girişiniz ilk nefesinizle ve çıkışınız ise son nefesinizle olmaktadır. Nefes almak vücudunuza oksijen alıp, karbon dioksitin çıkması gibi malum bir işe hizmet etmektedir. Bunun yanı sıra daha başka birçok fonksiyona da hizmet etmektedir.
Nefes almak, otonom sinir sisteminizin her iki ana bölüm (sempatik ve parasempatik bölümler) arasındaki dengeyi düzenler. Bu iki bölüm arasındaki denge, fiziki dengeniz ve sağlığınız için çok önemlidir.
Eğer nefes almak bu kadar önemliyse ve vücudumuz bunu bizim için kendiliğinden yapıyorsa, bu durumda ne yanlış gidebilir ki? Bu kadar muhteşem ve otomatik bir dengeleme sistemine sahipsek nasıl dengemizi kaybederiz? Vücudumuzun bu dengeyi kaybetmesi için herhangi bir nede var mı? Niçin işlerini yapmasınlar?
Bu soruların basit cevabı; vücudumuza yapacak çok iş yüklüyoruz. Vücudumuz bizim isteklerimizi en iyi şekilde yerine getirmek için elinden geleni yapıyor. Ama sistemimize aşırı yüklendiğimizde ve stres altındayken bu durumda dengemizi sağlamak ve korumak zorundayız.
İşinizi hayatınızdan ve aklınızdan çıkarmanız çok güç olabilir. Aynı zamanda anksiyete ve aşırı meşguliyetin sonuçlarıyla mücadele ediyor olabilirsiniz. Sempatik sinir sisteminiz hayatınızdaki her şeyi yoluna koymak için hiperaktif durumda olabilir ve bunlara bağlı olarak sisteminiz sürekli bir baskı durumuna geçebilir. Sonrasında da sinir sisteminizdeki dengesizlik kronik bir hal alabilir.
Sürekli hız yapmak, kalp atışlarının yükselmesi, kanın yüksek basıncı, baş ağrısı, genel kas gerilmeleri, acı, anksiyete, endişe, sindirim sorunları, dikkat (konsantrasyon) problemleri, enerjisizlik ve uyku problemleri gibi birçok istenmeyen semptomlara neden olabilir. Otonom sinir sisteminin durumunun vücudumuzdaki her bir hücreye etki ettiğini asla unutmamalıyız! Eğer otonom sinir sistemi alarmdaysa, bütün hücrelerimiz alarma geçecektir.
Bu semptomlardan bazıları size tanıdık geliyor mu? Bütün her şeyi yoluna koyamayacağınız hissine kapılıyor musunuz? Elinizdeki sonsuz yapılması gerekenler listesi için gün içerisinde ya da hayatınız boyunca yeterli vakti bulamadığınızı hissediyor musunuz? Siz uyurken de vücudunuz gün içerisindeki işlere devam ediyor. Sonuç olarak vücudunuz 7/24 sempatik alarmda kalıyor.
Nefes almak konusunda ne yapmamız gerekiyor? Stephen Elliotın The New Science of Breath kitabından alıntılıyorum;
Otonom denge, nefesin derinliği ve sıklığı ile yönetilir. En uygun homeostaz tamamen doğru nefes almaya bağlıdır.
Sürekli hız halinde olmak kronik, sığ, hızlı ve kısıtlı nefes almayı sağlar. Bilinçli, olağan, derin ve yavaş nefes almak size dengenizi geri getirir. Bilinçli nefes almak, sizi tekrar merkeze ve kendinize getirecek bir alettir. Bilinçli nefes almak sizin pozitif hissetmenizi sağlar. Mutluluğun doğal haline ulaşmanızı sağlar.
İyi nefes almanın fizyolojik yararlarına ek olarak sağlık yönünden birçok faydası vardır. Elbetteki ilk olarak iyi şekilde nefes alırsanız maksimum oksijeni alır, minimum enerji çıkışı sağlarsınız. Ciğerlerinizi daha fazla hava ile doldurur, her nefeste daha fazla enerji ortaya çıkarırsınız.
İyi şekilde nefes almak, iç organlarınıza masaj yaparak besinlerin sindirim ve emilimini geliştirir. Nefes almak kalp atışınızı ve kan basıncınızı düzenler. Bu durum da psikolojinizi rahatlatır ve sizi yeniden dengeler. Bütün bu nedenlerle her fizyolojik fonksiyona etkisi vardır.
Bu özet tanıtımdan sonra umarım siz de bilinçli nefes almanın fiziksel ve psikolojik gücünü anlamışsınızdır. Sağlık ve mutluluğun yanı sıra, nefes alışınıza dikkatinizi yöneltmenizin bir de sezgisel bilinç ve ruhani bir bağı vardır. Bu makalenin ikinci bölümünde sağlık, mutluluk ve ruhani gelişim için en uygun nefes alış tekniğinin üç anahtarını inceleyeceğiz. Sizlere daha iyi nefes alma pratiklerini göstereceğim.
Kevin Schoeninger
Alıntıdır.