- Konum
- BERTUNA
-
- Üyelik Tarihi
- 2 Haz 2020
-
- Mesajlar
- 5,355
-
- MFC Puanı
- 16,400
Şehirler çok önemli olmakla beraber bugün insanların karşı karşıya olduğu tüm sorunları sadece şehir bağlamında yürütülen mücadelelerle çözemeyiz. Morozov ve Bria’nın (2018) işaret ettiği gibi neoliberalizmin dışına çıkmak isteyen şehirlerin öncelikle kendi sınırlılıklarının farkında olması gerekiyor. Şehirler, Google, Facebook ve Uber gibi teknoloji şirketleriyle boy ölçüşebilecek hesaplama gücüne ve veriye sahip değiller. Ayrıca şehirlerin politik ve ekonomik modelleri, yerel olarak değil, ulusal ve küresel politikalarla belirleniyor. Dolayısıyla asi şehirlerin neoliberalizme karşı mücadelesi gerekli, önemli ama sınırları var. Bu sınırlar, özellikle şehir dışı alanlardaki aktörlerle işbirliğine gidilmediğinde daha belirgin oluyor.
Şehirlerin bağımsız ve etkili politikalarla kendi kaderlerine sahip çıkmalılar ve bunda kararlı olmalılar. Uluslararası sermaye, TTIP (The Transatlantic Trade and Investment Partnership – Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı) gibi anlaşmalarla temel altyapının yeniden belediyeleştirilmesini, alternatif veri sahipliği yönetim biçimlerini veya Airbnb, Uber gibi şirketlerin faaliyetlerinin sıradan yurttaşların hakları doğrultusunda düzenlenmesini engellemeye çalışılıyor. TIPP gibi şehirlerin elini kolunu bağlamaya çalışan düzenlemelere karşı şehirlerin bir araya gelebilmesi önemli.
Ama daha önemlisi dijital teknolojilerin artan önemini doğru değerlendirebilmek. Eğitim, sağlık, ulaşım, enerji gibi hizmetler dijital teknolojilere bağımlı hale gelmeye başladı. Bu hizmetler, akıllı şehirlerle beraber Morozov ve Bria’nın (2018) üst hizmet (meta-utility) adını verdiği algılayıcılar, veri ve algoritmalardan oluşan bir yapının altında toplanıyorlar. Belediyeler teknoloji üzerindeki egemenliklerini kaybettiklerinde diğer altyapılar üzerindeki belirleyicilikleri de zayıflıyor. Bu nedenle, şehirlerin kullandıkları teknolojilerin işleyişi ve hangi amaçlara hizmet ettiği hakkında söz sahibi olabilmesi anlamına gelen teknolojik egemenlik giderek daha fazla önem kazanıyor. Artık, su, enerji, barınma, eğitim gibi hakları dijital teknolojilerden ayrı düşünemeyiz.
Paul Mason’un, Teknolojik Egemenlik İçin Barselona İnisiyatifi’nin kuruluşunda vurguladığı gibi şehirlerin teknoloji hakkında bütünsel bir yaklaşıma ihtiyacı var
Manson’a göre teknolojik egemenlik için yapılması gerekenler:
Kaynak : Anonim
Şehirlerin bağımsız ve etkili politikalarla kendi kaderlerine sahip çıkmalılar ve bunda kararlı olmalılar. Uluslararası sermaye, TTIP (The Transatlantic Trade and Investment Partnership – Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı) gibi anlaşmalarla temel altyapının yeniden belediyeleştirilmesini, alternatif veri sahipliği yönetim biçimlerini veya Airbnb, Uber gibi şirketlerin faaliyetlerinin sıradan yurttaşların hakları doğrultusunda düzenlenmesini engellemeye çalışılıyor. TIPP gibi şehirlerin elini kolunu bağlamaya çalışan düzenlemelere karşı şehirlerin bir araya gelebilmesi önemli.
Ama daha önemlisi dijital teknolojilerin artan önemini doğru değerlendirebilmek. Eğitim, sağlık, ulaşım, enerji gibi hizmetler dijital teknolojilere bağımlı hale gelmeye başladı. Bu hizmetler, akıllı şehirlerle beraber Morozov ve Bria’nın (2018) üst hizmet (meta-utility) adını verdiği algılayıcılar, veri ve algoritmalardan oluşan bir yapının altında toplanıyorlar. Belediyeler teknoloji üzerindeki egemenliklerini kaybettiklerinde diğer altyapılar üzerindeki belirleyicilikleri de zayıflıyor. Bu nedenle, şehirlerin kullandıkları teknolojilerin işleyişi ve hangi amaçlara hizmet ettiği hakkında söz sahibi olabilmesi anlamına gelen teknolojik egemenlik giderek daha fazla önem kazanıyor. Artık, su, enerji, barınma, eğitim gibi hakları dijital teknolojilerden ayrı düşünemeyiz.
Paul Mason’un, Teknolojik Egemenlik İçin Barselona İnisiyatifi’nin kuruluşunda vurguladığı gibi şehirlerin teknoloji hakkında bütünsel bir yaklaşıma ihtiyacı var
Kod:
https://medium.com/mosquito-ridge/postcapitalism-and-the-city-6dda80bc201d
Manson’a göre teknolojik egemenlik için yapılması gerekenler:
- Müştereklerin şehrini ve işbirliğine dayalı üretimi kurmak ana referans noktası olmalı.
- Özelleştirmelere son verilmeli; kritik altyapı ve hizmetler yeniden belediyeleştirilmeli.
- Barınma, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi hizmetlerin maliyeti toplumun en güvencesiz katmanlarına yardımcı olabilmek için azaltılmalı.
- Gerçek veriye dayalı ekonomik modeller inşa edilmeli ve karmaşık kararları modellemek için katılımcı demokrasiye olanak sağlanmalı.
- Piyasacı ve devletçi çözümlere karşı işbirliğine dayalı çözümler tercih edilmeli ve desteklenmeli.
- Yoksulluğa ve toplumsal dışlanmaya karşı odaklanan Evrensel Temel Gelir kurumsallaştırılmalı.
- Şehir veri müşterekleri kurulmalı ve kamu hizmetlerinin sağlanmasından elde edilecek verinin hizmet operatörlerince sahiplenilmesinin önüne geçilmeli.
- özgür/açık kaynaklı yazılım, açık standart ve mimariler;
- kullanıcı merkezli dijital hizmetlerin geliştirilmesi için esnek yöntemlerin uygulanması;
- hizmet alımlarında şeffaflığı, açık veri ve standartları temel alan bir rehberin oluşturulması;
- merkezinde mahremiyet ve veri egemenliği olan bir veri yönergesinin oluşturulması;
Kaynak : Anonim