-
- Üyelik Tarihi
- 2 Ağu 2016
-
- Mesajlar
- 11,694
-
- MFC Puanı
- -894

Lozan Antlaşmasında Türkiye ve Yunanistan Rum ve Türk nüfusunun yer değiştirmesi hususunda karar varmıştı. Batı Trakya Türkleri ve İstanbulda bulunan Rumlar hariç Türk ve Rum nüfus yer değiştirecekti.
Yunanistan, İstanbulda çok sayıda Rum bulundurmak amacıyla Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalanmasından önce İstanbula gelen Rumların da değişim dışında tutulmasını istedi.
Antlaşmazlığa sebep olan bir gelişme de Fener Patriğinin mübadele kapsamına alınmasıdır. Ortodoks Patriği Arapoğlu Konstantini sınır dışı etmiş, bu olaya Yunanistan tepki göstermiştir.
19 Mayıs 1925te Patrik Konstantinin görevinden istifa etmesiyle konu halledilmiş, 1 Aralık 1926da iki ülke arasında Atinada yapılan anlaşmayla da iki ülke azınlıklarının emlâk konuları görüşülerek bir düzenleme yapılmaya çalışılmıştır. Çünkü iki ülke arasındaki gerginlik sonucu iki ülke azınlıkların mal varlığına el koymuştu.
1930 yılında İtalya Doğu Akdenizde bir dostluk ve güvenlik sistemi kurma çabası içine girmişti. Mustafa Kemal Paşa ile Yunanistan Başkanı Elefteros Venizelosun bu sistemin gelişmesinde olumlu tavırlar alması Türk-Yunan münasebetlerindeki huzursuzluğu ortadan kaldırmıştır.
10 Haziran 1930da Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan antlaşma ile sorun büyük ölçüde halledildi.
Venizelosun, 27-31 Ekim 1930da Ankarayı ziyareti sırasında imzalanan üç vesikadan oluşan 30 Ekim 1930 tarihli dostluk, tarafsızlık, uzlaşma ve hakem anlaşması Türk-Yunan münasebetlerinin gelişmesini sağlamıştır.
Türk-Yunan ilişkileri bu olayın çözümüyle iyileşmeye başladı. Bu iyileşme, 1934te Alman ve İtalyan yayılmacılığına karşı Balkan Antantın kurulmasına zemin hazırlamıştır.
Türkiye II. Dünya Savaşında açlık ve kıtlık yaşayan ekonomik sorunlar yaşayan Yunanistana yiyecek ve içecek yardımı yapmıştır.
Türk-Yunan ilişkileri 1954te başlayan Kıbrıs Sorunuyla birlikte tekrar bozulmuştur.