
Filozofların birçoğunun ilginç yaşantıları ve takıntıları vardı. Bunların birçoğunu obsesif kompulsif bozukluk olarak da görebiliriz.
Obsesif Kompülsif Bozukluk dediğimiz hastalık en temel tabiriyle, takıntılarımızın gündelik hayatımızı etkileyecek seviyeye gelmesi demektir.
Obsesif Kompülsif Bozukluk seviyesinde takıntıları olan filozoflardan birkaç örnek verecek olursak; Pisagor, sayılarla ilgili takıntısı olan bir filozof ve matematikçiydi. Hatta ana madde-töz-, her şeyin başlangıcı olarak 1 sayısını görmesi de bu durumdan etkilenmişti. Bir diğer enteresan bir takıntı da Schopenhauer’a aitti. Ünlü filozof, hayatı boyunca hiç berbere gitmemiştir, bunun sebebi ise berberlerin kolayca boğazını kesebileceği konusundaki takıntısıydı.
Kant ise disiplini yaşamayı takıntı haline getirmişti. Alman filozof, her gün aynı saatte yürüyüşe çıkmak, aynı saatte kitap okmak gibi oluşturduğu rutine hayatı boyunca uymuştu.
Bonus olarak Tesla’dan da bahsedelim. Tesla 3 sayısına ve katlarına karşı takıntısı vardı. Yaptığı her verisel işlem, aldığı her obje, attığı adıma kadar birçok şeyin 3 ve katlarından olmasına dikkat ederdi. Bir rivayete göre yemek yerken lokmalarını bile 3 ve katlarına göre saydığı ve yuttuğu söylenir.