Bugün analarımız evlerimizi terk ettiği için... Analarımızın evlerimizden uzaklaştırılmasıyla birlikte nesillerimizi tehdit eden büyük facia başlamış oldu.
Evde ana kalmayınca anaokulları açtık, huzur kalmayınca huzur evleri açtık. Ancak hiçbir suni tedbir bu bozgunun önüne geçemedi. Kreşlerin, bakıcıların ve bakım evlerinin bağrında yetişen nesillerimiz avuçlarımızdan kayıp gitti.
O gün okçular tepeyi terk ettiği için Hz. Hamza (r.a) ciğeri parçalanarak şehit edilmişti. Bugün analarımız evlerimizi terk ettiği için nice Hamzalar , Mus'ablar televizyonun , internetin ve dizilerin pençesinde kalpleri, zihinleri paramparça edilerek heba edildi.
Dünyevileşmenin iliklerimize kadar işlemesiyle birlikte nesillerimizin geleceği ile ilgili öncelikleirmiz değişti. Evlatlarımızın aldığı notlar ya da kaçırdığı deneme sınavları yüzünden neredeyse depresyona girerken, her gün kaçırdıkları namazlar için yüzümüzü bile ekşitmez olduk. Tapusu bize ait olan evlerimizin başköşesini televizyon, gündemini de diziler ve magazin programları işgal etti.
Geniş odalar, salonlar, mutfaklar, mobilyalar arasında afiyeti,huzuru ve bereketi kaybettik. Daha konforlu bir hayat,daha iyi bir ev, daha iyi bir araba hayallleri kurarken İslamı hedef ve ideallerimizi unuttuk. Muhafazakar demokrasinin pençesinde din ve dünya arasında gidip gelen nesillerimizi bu keşmekeşten kurtaracak ve yeniden ihya edebilecek son sığınak evlerimizdir.
Okçular tepesinde Abdullah b. Cübeyr (r.a) bilinciyle müdafaa etmemiz gereken son tepe evlerimizdir. Bu büyük müdafaada en büyük görev, annelerimize düşmektedir. Bir evde asli görevinin şuuruna varmış bir anne varsa o ev yıkılmaz bir kale gibidir. Şuurlu annelerin bulunduğu evlerin gündemleri Kur'an ve Sünnet'tir.
O evlerde erkeğin ya da kadının da değil sadece Allah'ın sözü geçer. Bu evler kimi zaman İslam'ın bir nizam haline geliş sürecinin başladığı Hz. Hatice'nin evi, kimi zaman İslam'ın ilk çekirdek kadrolarının yetiştiği ve örgütlendiği Erkam bin Ebi'l Erkam'ın evi, Umeyr'in Medine'de karargah seçtiği Esad bin Zürare'nin evi,kimi zaman da İslam devletinin ilk kararlarının alındığı Ebü Eyyüb el-Ensari'nin evi gibi daima ümmete hizmet eden evlerdir.
Ümmetimizin yeniden toparlanması, bu evler ve ailesini toparlayarak Fatihler ve Selahaddinler yetiştirecek yuvalar kuran anneler eliyle olacaktır. İşte bu annelerin evleri ümmetimizin elinde kalan son Okçular Tepesidir.....:t21
Evde ana kalmayınca anaokulları açtık, huzur kalmayınca huzur evleri açtık. Ancak hiçbir suni tedbir bu bozgunun önüne geçemedi. Kreşlerin, bakıcıların ve bakım evlerinin bağrında yetişen nesillerimiz avuçlarımızdan kayıp gitti.
O gün okçular tepeyi terk ettiği için Hz. Hamza (r.a) ciğeri parçalanarak şehit edilmişti. Bugün analarımız evlerimizi terk ettiği için nice Hamzalar , Mus'ablar televizyonun , internetin ve dizilerin pençesinde kalpleri, zihinleri paramparça edilerek heba edildi.
Dünyevileşmenin iliklerimize kadar işlemesiyle birlikte nesillerimizin geleceği ile ilgili öncelikleirmiz değişti. Evlatlarımızın aldığı notlar ya da kaçırdığı deneme sınavları yüzünden neredeyse depresyona girerken, her gün kaçırdıkları namazlar için yüzümüzü bile ekşitmez olduk. Tapusu bize ait olan evlerimizin başköşesini televizyon, gündemini de diziler ve magazin programları işgal etti.
Geniş odalar, salonlar, mutfaklar, mobilyalar arasında afiyeti,huzuru ve bereketi kaybettik. Daha konforlu bir hayat,daha iyi bir ev, daha iyi bir araba hayallleri kurarken İslamı hedef ve ideallerimizi unuttuk. Muhafazakar demokrasinin pençesinde din ve dünya arasında gidip gelen nesillerimizi bu keşmekeşten kurtaracak ve yeniden ihya edebilecek son sığınak evlerimizdir.
Okçular tepesinde Abdullah b. Cübeyr (r.a) bilinciyle müdafaa etmemiz gereken son tepe evlerimizdir. Bu büyük müdafaada en büyük görev, annelerimize düşmektedir. Bir evde asli görevinin şuuruna varmış bir anne varsa o ev yıkılmaz bir kale gibidir. Şuurlu annelerin bulunduğu evlerin gündemleri Kur'an ve Sünnet'tir.
O evlerde erkeğin ya da kadının da değil sadece Allah'ın sözü geçer. Bu evler kimi zaman İslam'ın bir nizam haline geliş sürecinin başladığı Hz. Hatice'nin evi, kimi zaman İslam'ın ilk çekirdek kadrolarının yetiştiği ve örgütlendiği Erkam bin Ebi'l Erkam'ın evi, Umeyr'in Medine'de karargah seçtiği Esad bin Zürare'nin evi,kimi zaman da İslam devletinin ilk kararlarının alındığı Ebü Eyyüb el-Ensari'nin evi gibi daima ümmete hizmet eden evlerdir.
Ümmetimizin yeniden toparlanması, bu evler ve ailesini toparlayarak Fatihler ve Selahaddinler yetiştirecek yuvalar kuran anneler eliyle olacaktır. İşte bu annelerin evleri ümmetimizin elinde kalan son Okçular Tepesidir.....:t21