- Konum
- Başkent `
-
- Üyelik Tarihi
- 21 Eyl 2013
-
- Mesajlar
- 1,833
-
- MFC Puanı
- 145
Arkanı dönmeyi başarabildiğin rüzgarlara; Yüzünü döndüğünde nefessiz kalacaksın!
Nedendir bilemiyorum; Sana bakınca kendimi görüyorum, sana gelirken kendimden gidiyorum; senden giderken kendime gelemiyorum...
Ayrılış ilişkinin kayıp çocuğudur; özlem de sevginin ikiz kardeşi.
Kendi olarak, sana gele Sana gereksinimi olmadan, seni isteyen. Sensiz de olabilecekken, seninle olmayı seçen. Kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan. O, işte.
Yaşam geçiştirdiğin bir şey olacak - içinden geçtiğin; geçtikçe geciktirdiğin; sonra da, geçip gitmesine izin verdiğin bir şey.
Yaşlar eskimese de aşklar eskidi görüyorum. Bir "şiddetli seçimsizlik" halidir gidiyor.. Ne aradığını ve hatta neye ihtiyacı olduğunu bilmeden hayata saldıranlar yağmalıyor kalpleri.
Masumiyete tutkun oluyor bi zaman, an geliyor güzelliğe, bazen zekaya, bazense oluveriyor heveslerin düşkünü. Öncelikleri olmayanın sonrası da kayıpta oluyor.
Her hazdan tadıp kendini tüketen bu zaman hırsızlarının başladığı noktaya dönmediği görülmüyor. Hep en başa dönülüyor ilk kırılan kalbe.
Bil ki, ancak kendin, kendi kendine, hiçbir başkasının yönlendirmesi, öğüt ve salık vermesi olmaksızın, kendin olabildiğin zaman, kendin olabileceksin.
Kendimi haklı görüyor değilim; ama kendimi savunuyor da değilim hele yargılamayı hiç beceremiyorum, kendimi de dünyayı da Dünya ne ise oydu; ben de ne isem o oldum uyuşamadık. Hepsi bu.
En değerli hayalimdin sen, kendini yıktın!
Hangisine ağlamalıyım? Hayatımı mahvedip beni bir çırpıda sildiğine mi,Onca yaptığına rağmen seni silemediğime mi.
İnsanca özlemler dünyaya uymuyorsa, bozuk olan dünyadır; insanca özlemler, değil.
Özlediğin, gidip göremediğindir; ama, gidip görmek istediğin.
Ne cevap verir? diye söylemekten korktuğunuz Seni seviyorum cümlesi, bir soru değil ki cevabı olsun.
Keşke burada, yanımda olsa da, yağmur birlikte yağsa üzerimize. Keşke orada, yağmur yağmasa üzerine de, ıslanmasa.
Nedendir bilemiyorum; Sana bakınca kendimi görüyorum, sana gelirken kendimden gidiyorum; senden giderken kendime gelemiyorum...
Ayrılış ilişkinin kayıp çocuğudur; özlem de sevginin ikiz kardeşi.
Kendi olarak, sana gele Sana gereksinimi olmadan, seni isteyen. Sensiz de olabilecekken, seninle olmayı seçen. Kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan. O, işte.
Yaşam geçiştirdiğin bir şey olacak - içinden geçtiğin; geçtikçe geciktirdiğin; sonra da, geçip gitmesine izin verdiğin bir şey.
Yaşlar eskimese de aşklar eskidi görüyorum. Bir "şiddetli seçimsizlik" halidir gidiyor.. Ne aradığını ve hatta neye ihtiyacı olduğunu bilmeden hayata saldıranlar yağmalıyor kalpleri.
Masumiyete tutkun oluyor bi zaman, an geliyor güzelliğe, bazen zekaya, bazense oluveriyor heveslerin düşkünü. Öncelikleri olmayanın sonrası da kayıpta oluyor.
Her hazdan tadıp kendini tüketen bu zaman hırsızlarının başladığı noktaya dönmediği görülmüyor. Hep en başa dönülüyor ilk kırılan kalbe.
Bil ki, ancak kendin, kendi kendine, hiçbir başkasının yönlendirmesi, öğüt ve salık vermesi olmaksızın, kendin olabildiğin zaman, kendin olabileceksin.
Kendimi haklı görüyor değilim; ama kendimi savunuyor da değilim hele yargılamayı hiç beceremiyorum, kendimi de dünyayı da Dünya ne ise oydu; ben de ne isem o oldum uyuşamadık. Hepsi bu.
En değerli hayalimdin sen, kendini yıktın!
Hangisine ağlamalıyım? Hayatımı mahvedip beni bir çırpıda sildiğine mi,Onca yaptığına rağmen seni silemediğime mi.
İnsanca özlemler dünyaya uymuyorsa, bozuk olan dünyadır; insanca özlemler, değil.
Özlediğin, gidip göremediğindir; ama, gidip görmek istediğin.
Ne cevap verir? diye söylemekten korktuğunuz Seni seviyorum cümlesi, bir soru değil ki cevabı olsun.
Keşke burada, yanımda olsa da, yağmur birlikte yağsa üzerimize. Keşke orada, yağmur yağmasa üzerine de, ıslanmasa.