-
- Üyelik Tarihi
- 3 Ocak 2010
-
- Mesajlar
- 11,329
-
- MFC Puanı
- 64,331
Açıklanamayan aşırı saç dökülmesi endişe verici ve korkutucu olabilir. Saç dökülmelerinin pek çoğu zaman kaybedilmediği takdirde düzeltilebilir. Herkes saç kaybeder. Bu kayıplar genellikle saçları fırçalarken ya da duş esnasında olmaktadır. Herşeyiyle sağlıklı bir insanda bile günde 50-100 tel saç kaybı son derece normal değerlendirilmektedir. Saçların dökülmesi hız kazanmışsa ya da dökülen saçların yerine yenisi gelmiyorsa daha ciddi bir durumun belirtisi olabilir.
Saç dökülmelerinin en çok rastlanan 9 nedeni vardır
1 – Evre değişikliği
Saçların büyüme, dinlenme ve ölme evreleri bulunmaktadır. Evre karmaşası yaşandığında dinlenme evresi hızla geçerek dökülme evresi başlar. Evre karışıklığı saç fırçalanması ve duş sonrası kendini saha fazla gösterir. Evre karmaşasının nedenleri hamilelik, ciddi bir ameliyat, kilo kaybı, aşırı stres, antidepresan ve bazı ilaçlar neden olur. Evre karışıklığına neden olan etkenlerin çoğu sonradan ortaya çıkan durumlardır. Bu dönemde yaşanan olay sonrası 1,5-3 ay arasında dökülmeler yaşanır ve dökülme zirvedeyken avuç avuç saç kaybedilebilir. Evre karışıklığını teşhis etmekte kullanılan bir yöntem yoktur. Saçların evre karmaşası nedeni ile döküldüğünü anlamak için dökülen saç köklerinde ampulumsü küçük oluşumlar arayın. Bu ampülümsü yapı saçın sağlıklı bir şekilde büyümüş olduğunun göstergesidir. Ciddi bir ameliyat ya da gebelik nedeni ile oluşan dökülmelerde etkenin ortadan kalkmasına kadar beklemek gerekirken, dökülmenin sorumlusunun ilaçlar olduğu düşünülüyorsa doktordan doz düzenlemesi yapması istenebilir. Stres nedeni ile oluşan dökülmelerin önüne geçilebilmesi içinse stres kontrolüne ağırlık verilmelidir.
2 – Kalıtım
Androgenetik alopesi olarak bilinen genetik dökülme, tüm dökülmeler arasında en sık görülenidir. Dökülme anne ya da baba tarafından miras olabilirken, özellikle anne ve onun atalarındaki dökülmeler çocuklara daha çok yansır. Bu tip dökülmeler 20′li yaşlar gibi çok erken çağlarda başlayabilir. Özellikle anne ve atalarındaki dökülmelere karşı vücut oldukça savunmasızdır. Bazı durumlarda dökülme tümkafa yüzeyini kapsayabilir. Dermataloglar çok detaylı testlerle dökülmenin kalıtsal olduğunu tespit edebilir. Bu durumda kafa derisine günde iki defa dökülmeyi önleyici serumla masaj yapılmalıdır. Bu tip dökülmeler bazen ilaçla tedavi edilebilmektedir.
3- Tiroid Hastalıkları
Çoğunluğu kadın olmak üzere milyonlarca insan tiroid hastalıklarından muzdariptir. Vücudun az tiroid hormonu üretmesi kalp atım hızı ve ruhsal durumu etkiler. Bazal metabolizma hızı vücutta pek çok fonksiyonda olduğu gibi saç, cilt ve tırnak büyümesinde de etkilidir. Açıklanamayan kilo alma, yorgunluk, kabızlık, depresyon ve konsantrasyon güçlüğü gibi belirtiler tiroid hormonunun az olması ile bağdaştırabilir. Saç, tırnak, deri ve daha kırılgan hale gelebilir. Yüksek tiroid hormonu ise açıklanamayan kilo kaybı, kalp çarpıntısı, sinirlilik, huzursuzluk, ishal, nemli deri, kas güçsüzlüğü ile karakterizedir. Tiroid hormon düzeyleri testlerle ölçülebilir. Saç dökülmesi tiroid hastalığı nedeni ile olanlar doktor tavsiyesi ile ilaç kullanarak bunun önüne geçebilirler.
4 – Lupus
Lupus bağışıklık sisteminin sağlıklı dokulara saldırması ile oluşan kronik bir hastalıktır. Aşırı yorgunluk, baş ağrısı, ağız ülseri ve ağrılı, şiş eklemlere neden olur. Birçok kişide burun köprüsünde bir döküntü gelişir ve güneşe duyarlılığı artar. Diğer belirtiler ateş, ayak ve el ve göz çevresinde şişlik, göğüs ağrısı ve anemidir. Hastalık esnasında yıkama sırasında gelişen aşırı dökülme ve saçlı deride kızarıklıklar oluşabilir. Lupus kan testleri ile teşhis edilebilir. Dökülme lupus nedeni ile gelişmişse gerek ağız, gerekse haricen kullanılan diğer ilaçlara başlayabilmek için bir dermatologla görüşülmelidir.
5- Demir Eksikliği Anemisi
Demir yönünden yeterli beslenmemek, kırmızı kan hücreleri yokluğu gibi nedenlerle vücut anemi eğilimi içinde olabilir. Demir eksikliği anemisi aşırı yorgunluk, halsizlik, ve soluk cilde neden olur. Ayrıca, konsantrasyon güçlüğü, soğuk eller ve ayaklar ile baş ağrısı ve saç dökülmesi fark edilebilir. Kan testleri ile teşhis edilir. Dökülmeleri bu nedenle olan kişiler demir yönünden zengin besinler (sığır, balık, yapraklı yeşillikler, zenginleştirilmiş tahıllar) tüketmelidir.
6 – Polikistik Over Sendromu
PKOS olarak kısaltılan hastalık kadın yumurtalıklarında erkek hormonları üretilmesi gibi hormonal bir dengesizlikle başlar. 11 gibi erken yaşlarda bile görülebilir. Yüzde kıllanma, adet düzensizlikleri, akne ve yumurtalıklarda kistlere neden olabilir. Baş derisinde saç kaybı yaşanırken vücudun başka bölgelerinde tüylenmeler yaşanabilir. Bu hastalıkta kan testleri ile tespit edilebilir. Bu hastalık genellikle erkek hormonu üremesini engelleyen doğum kontrol hapları ile tedavi edilmektedir.
7- Sağlıksız cilt
Sağlıksız bir saç derisi saçların dökülmesine neden olan iltihaplanmalara neden olabilir. Kepek, sedef, saçkıran ve mantar enfeksiyonları sağlıksız cilt nedeni ile gelişen dökülmelere birer örnektir. Sağlıksız cilt nedeni ile gelişen dökülmelerde dermatolog tavsiyesi ile fototerapi, oral hap ya da haricen merhem kullanılmakadır.
8- Alopesi
Bu hastalıkta bağışıklık sisteminin saç köklerine saldırması ile gelişir. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte hastalıkların ve stresin tetiklediği düşünülmektedir. Saçlı deride plaklar, tüm kafa derisi dökülmesi, tüm vücutta tüylerin dökülmesi gibi çeşitleri vardır. Hastalar saç kayıplarından önce genellikle saçlı deride karıncalanma ve tahriş hissetmektedir. Alopesiler dermatologlar tarafındanilaç tedavisi ile kontrol edilmelidir.
.
9- Aşırı işlem
Saçların aşırı yıkanması, sık aralıklarla boyanması, kimyasal ve ısıl işlem görmesi de dökülmelerin bir başka nedenidir. Bu işlemler saçları zayıflatır. Özellikle kombine işlemlerde büyük zarar görebilir. Bu tür dökülmelerde saç ucunda ampülümsü oluşum görülmez ve saçlar kırılır. Çekilme testi ile sorun tespit edilebilir. Avuç içine alınan büyükçe bir saç tutamının çekilmesinde 50 ve üzeri saç telinin avuçta kalması ve ampülümsü yapının görülmemesi beklenir. Bu durumda ısıtıcı cihazlardan kaçınmalı, renk değişikliğine ara verilmelidir. Saçlar normal renginden iki tondan fazla koyu ya da açık renklere boyanmamalıdır. Sprey ve jölelerin kullanımı durdurulmalıdır.