Marmara Bölgesinin kuzeydoğu bölümünde, kendi adı ile anılan ovanın güneybatı kenarında yer alan Sakarya, doğusunda Bolunun Göynük, Mudurnu, Düzce ve Akçakoca ilçeleri, güneyinde Bilecikin Gölpazarı ve Osmaneli ilçeleri, batısında Kocaelinin Kandıra, Merkez ve Gölcük İlçeleri, kuzeyinde de Karadeniz ile çevrilidir. Sakarya, Tarihi İstanbul - Anadolu yolunun Sakarya Irmağını aştığı noktada bir köprü başı ve kavşak noktası konumuna sahiptir. İl toprakları güneydeki Göynük Suyu vadisinden başlayarak Karadenize kadar uzanmaktadır. İlin doğu ve güney kesimleri diğerlerinden daha yüksek ve engebelidir. Doğusunda Çam Dağı (990 m.), Elmacık Dağı; güneyinde Kapıorman Dağı (1.467 m.), güneydoğusunda Samanlı Dağları, kuzeyinde de Karadeniz ilin doğal sınırını oluşturmaktadır. Samanlı Dağı il topraklarında Keremali Dağında 1.543 m.ye ulaşır.
İlin Merkezi olan Adapazarı Akova adıyla anılan düzlükte, Sakarya Havzasının aşağı kısmındadır. İl toprakları içerisinde Adapazarı Ovası (Akova), Pamukova (Akhisar Ovası), tektonik kökenli düzlük alanlardır. Geyve Boğazı aynı zamanda bu iki ovayı birbirine bağlamaktadır. Akarsuların taşıdığı alüvyonlardan oluşan bu ovalar ilin tarım alanlarıdır.
İl topraklarını 159 km. uzunluktaki Sakarya Nehri ile ona karışan Mudurnu Çayı, Göynük Suyu ve Sapanca Gölünün ayağını oluşturan Çark Suyu sulamaktadır. Sapanca, Taşkısığı, Poyrazlar, Akgöl, Küçük Akgöl, Küçük Boğaz, Gökçeören ve Acarlar Gölü ilin başlıca gölleridir. Yüzölçümü 4.817 km2 olan ilin 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 756.168dir.
Adapazarı Ovasının bulunduğu alan kırık fay hattı üzerinde olduğundan, tarih boyunca çeşitli depremlere sahne olmuştur.
Sakarya ili doğal bitki örtüsü bakımından oldukça zengindir. Kuzey Anadolu kıyı dağlarının uzantısı olan dağlar gür ormanlarla kaplıdır. Bu ormanlarda gürgen, meşe, kayın, kızılçam ve karaçam ağaçları bulunmaktadır.
İlin iklimi hem Marmara Bölgesi iklimi hem de Karadeniz iklimi özelliklerini taşır. Kışlar bol yağışlı ve az soğuk, yazlar ise sıcak geçer.
Sakaryanın ekonomisi tarım, hayvancılık, sanayii, ormancılık ve balıkçılığa dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler; mısır, şeker pancarı, patates, buğday, arpa, soğan, ayçiçeği, fındık, meyve ve sebzedir. Özellikle üzüm, elma, domates, armut, karpuz, kavun, kiraz, dolmalık biber, lahana, ayva, sakız kabağı, taze fasulye, erik, şeftali ve ceviz yetiştirilir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yanında tavukçuluk ve ipekböcekçiliği, su kenarlarında balıkçılık yapılmaktadır. Ormancılık geçim kaynakları arasında gelmektedir.
İlde kamuya ait sanayii kuruluşları vardır. Devlet Demir Yolları İşletmesine bağlı Türkiye Vagon sanayii, Türkiye Zirai Donatım Kurumuna bağlı Ziraat Aletleri ve Makinesi Fabrikaları, Tarım Fabrikaları ve Ekipman işletmesi, Traktör Fabrikası başlıcalarıdır. Ayrıca kamu ve özel kesime ait un, unlu ürünler, süt ve süt ürünleri, patates işlemesi, şeker, yem, bitkisel yağ, kemik unu, asit, lastik, bakır tel, kireç, tuğla-kiremit fabrikaları da bulunmaktadır. Bunlara ek olarak da küçük sanayii işletmeleri de bulunmaktadır.
Sakarya yer altı kaynakları yönünden zengin değildir. Yalnızca Karasuda demir, tuğla-kiremit hammaddesi, Sapancada da talk yatakları bulunmaktadır.
Turizm ilin ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Sapanca Gölü kıyıları, Karasu ve Kocaali Plajları, Hasan Dağı, Pozyrazlar Gölü Orman İçi Dinlenme Yerleri, Acarlar Gölü kıyısındaki Av Koruma ve Üretme alanları, çevredeki tarihi anıtlar ve Türk evi örnekleri turizm açısından önem taşımaktadır.
Antik Çağlarda Bithynia Bölgesinin sınırları içerisinde kalan Sakarya yöresinde MÖ.1200 yıllarında Yunanistandan Anadoluya yönelik kavimler göçü sırasında Bebriklerin bu yörede yaşadığı tarihi kaynaklardan öğrenilmektedir. MÖ.900de Bithynialılar bu bölgeye yerleşmişlerdir. MÖ.VII.yüzyılda yöre Friglerin, ardından Lydialıların egemenliğine girmiştir. VI.yüzyıl ortalarında tüm Anadolu ile birlikte burası da Perslerin Satraplık merkezlerinden biri olmuştur. Bu durum 334te Büyük İskenderin Persleri yenmesine kadar sürmüştür. Bundan sonra Makedonya Krallığı yönetimi altına giren Sakarya bölgesi, İskenderin ölümünden sonra Seleukosların hakimiyeti altına girmiştir.
MÖ.III.yüzyılda başlayan Bithynia Krallığının egemenliği MÖ.I.yüzyıldaki Roma yönetimine kadar sürmüştür. Bizanslıların Optimation Themasının sınırları içerisindeki Sakarya bölgesi zaman zaman Arap istilalarına uğramıştır. XI.yüzyılın sonlarında Selçuklulardan Artuk Beyin buradaki Bizanslıları yenmesi ile yöre Selçukluların eline geçmişse de 1072de yeniden Bizanslılar yöreye hakim olmuşlardır. Bunun ardından 1097de Haçlıların, Danişmendlilerin, Anadolu Selçuklularının ve İznikte merkezi kurulan Nicaia İmparatorluğunun yönetimine girmiştir. Konuralp ve Akçakoca tarafından 1324te Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Osmanlı döneminde bir köy niteliğindeki Adapazarında kurulan Pazar yerinden ötürü ilk ismi Adanın Pazarı anlamında Adaköy idi. Sonradan bu isim Adapazarı şekline dönüşmüştür. 1837 yılında Kocaeli Sancağına bağlı bir ilçe olmuştur. İlk belediye örgütü 1852 yılında kurulmuş, 1899da Arifiyeye demiryolu ile bağlanmıştır.
XIX.yüzyılda Kırım, Kafkasya ve Rumelide kaybedilen topraklardan ötürü, oralarda yaşayan halkın bir kısmı buraya yerleştirilmiştir. Müstakil İzmit Mutasarrıflığının yönetimindeki yöre Kurtuluş Savaşı sırasında önemli direniş hareketlerine merkez olmuştur. Özellikle önemli bir geçit olan Geyve Boğazından ötürü de yöre önem kazanmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında 10 Mayıs 1920de Ahmet Aznavur ve Kuvay-ı İnzibatiye kuvvetlerinin eline geçmiş, 23 Mayıs 1920de Çerkez Ethemin Kuvay-ı Seyyare birlikleri tarafından geri alınmıştır. Milli Mücadele sırasında burada başlayan ayaklanmalar General Ali Fuat Cebesoy tarafından bastırılmıştır. 27 Mayıs 1921de Yunan işgaline uğramış, 21 Haziran 1921de işgale son verilmiştir.
Cumhuriyetin ilanından sonra Kocaeline bağlı olarak yönetilmiş, 1954 yılında Sakarya ismi ile il merkezi olmuştur.
İlde günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Tersiye Tümülüsü başta olmak üzere yöredeki tümülüsler, Harmantepe, Seyifler, Kurtköy, Çobankale, Paşalar, Mekece, Adliye ve Söğütlü kaleleri, Sapancadaki Iustinianus Köprüsü, Orhangazi Camisi, Geyvede Ulu Cami (Yunus Paşa Camisi) (1324), Orhangazi Zaviyesi, Elvan Bey İmareti (XV.yüzyıl), Kaynarcada Şeyh Muslihittin Camisi (XIV.yüzyıl), Vezirhan'da Vezirhanı bulunmaktadır. Ayrıca Atatürk Evi,Atatürk Anıtı, Taraklı Evleri ve il sınırları içerisindeki çeşitli yerleşim alanlarındaki Türk evleri vardır.

İl topraklarını 159 km. uzunluktaki Sakarya Nehri ile ona karışan Mudurnu Çayı, Göynük Suyu ve Sapanca Gölünün ayağını oluşturan Çark Suyu sulamaktadır. Sapanca, Taşkısığı, Poyrazlar, Akgöl, Küçük Akgöl, Küçük Boğaz, Gökçeören ve Acarlar Gölü ilin başlıca gölleridir. Yüzölçümü 4.817 km2 olan ilin 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 756.168dir.
Adapazarı Ovasının bulunduğu alan kırık fay hattı üzerinde olduğundan, tarih boyunca çeşitli depremlere sahne olmuştur.

İlin iklimi hem Marmara Bölgesi iklimi hem de Karadeniz iklimi özelliklerini taşır. Kışlar bol yağışlı ve az soğuk, yazlar ise sıcak geçer.
Sakaryanın ekonomisi tarım, hayvancılık, sanayii, ormancılık ve balıkçılığa dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler; mısır, şeker pancarı, patates, buğday, arpa, soğan, ayçiçeği, fındık, meyve ve sebzedir. Özellikle üzüm, elma, domates, armut, karpuz, kavun, kiraz, dolmalık biber, lahana, ayva, sakız kabağı, taze fasulye, erik, şeftali ve ceviz yetiştirilir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yanında tavukçuluk ve ipekböcekçiliği, su kenarlarında balıkçılık yapılmaktadır. Ormancılık geçim kaynakları arasında gelmektedir.

Sakarya yer altı kaynakları yönünden zengin değildir. Yalnızca Karasuda demir, tuğla-kiremit hammaddesi, Sapancada da talk yatakları bulunmaktadır.
Turizm ilin ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Sapanca Gölü kıyıları, Karasu ve Kocaali Plajları, Hasan Dağı, Pozyrazlar Gölü Orman İçi Dinlenme Yerleri, Acarlar Gölü kıyısındaki Av Koruma ve Üretme alanları, çevredeki tarihi anıtlar ve Türk evi örnekleri turizm açısından önem taşımaktadır.

MÖ.III.yüzyılda başlayan Bithynia Krallığının egemenliği MÖ.I.yüzyıldaki Roma yönetimine kadar sürmüştür. Bizanslıların Optimation Themasının sınırları içerisindeki Sakarya bölgesi zaman zaman Arap istilalarına uğramıştır. XI.yüzyılın sonlarında Selçuklulardan Artuk Beyin buradaki Bizanslıları yenmesi ile yöre Selçukluların eline geçmişse de 1072de yeniden Bizanslılar yöreye hakim olmuşlardır. Bunun ardından 1097de Haçlıların, Danişmendlilerin, Anadolu Selçuklularının ve İznikte merkezi kurulan Nicaia İmparatorluğunun yönetimine girmiştir. Konuralp ve Akçakoca tarafından 1324te Osmanlı topraklarına katılmıştır.

XIX.yüzyılda Kırım, Kafkasya ve Rumelide kaybedilen topraklardan ötürü, oralarda yaşayan halkın bir kısmı buraya yerleştirilmiştir. Müstakil İzmit Mutasarrıflığının yönetimindeki yöre Kurtuluş Savaşı sırasında önemli direniş hareketlerine merkez olmuştur. Özellikle önemli bir geçit olan Geyve Boğazından ötürü de yöre önem kazanmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında 10 Mayıs 1920de Ahmet Aznavur ve Kuvay-ı İnzibatiye kuvvetlerinin eline geçmiş, 23 Mayıs 1920de Çerkez Ethemin Kuvay-ı Seyyare birlikleri tarafından geri alınmıştır. Milli Mücadele sırasında burada başlayan ayaklanmalar General Ali Fuat Cebesoy tarafından bastırılmıştır. 27 Mayıs 1921de Yunan işgaline uğramış, 21 Haziran 1921de işgale son verilmiştir.
Cumhuriyetin ilanından sonra Kocaeline bağlı olarak yönetilmiş, 1954 yılında Sakarya ismi ile il merkezi olmuştur.
