Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması

Islak Kelebek

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    29 Şub 2012
  • Mesajlar
    51
  • MFC Puanı
    42
a- Olumluluk olumsuzluk ilişkisi:
Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması

Olumlu Olumsuz
Katkı sağlamak Neden olmak
Şans Yol açmak
Borçlu olmak Tepki
Ummak Yüzünden
Savunmak Göz yummak


Dilimizde bazı sözcükler sadece olumlu durumlarda bazı sözcükler ise sadece olumsuz durumlarda kullanılır.Sözcükleri kendi anlamını yansıtacak şekilde kullanmamak veya uygun olmayan yerde kullanmak anlatım bozukluğuna yol açar.
Ülkenin bunalıma girmesini sağlayan bu tür açıklamalardan kaçınmak gerekir. (girmesine neden olan)
Bu tür bilimsel çalışmalar dilimizin zenginleşmesine neden olacak. (katkıda bulunacak.)
Avukat sanığın suçlu olduğunu savunuyor. (öne sürüyor.)
Muhalefet partileri enflasyonun üç haneli rakamlara yükseldiğini savundu. (öne sürdü.)
Çok uğraştı sonunda onlara yardım yapılmamasını sağladı (yol açtı)
Sahneye çıktığında gördüğü tepkiler onu mutlu etti.
Bu güzel noktaya annemin babamın yüzünden geldim.(sayesinde)
Ameliyata çok deneyimli bir doktorun girmesi hastanın kurtulup sağlığına kavuşmasına neden oldu.(sağladı)
Birçok kimyasal madde içeren tarım ilaçlarının su ve toprak kirlenmesine önemli katkısı vardır. (payı)

b- Sözcüğü Anlam İnceliğini Bilmeden Kullanmak
Çömleğin üzerine yazılmış desenlere hayranlıkla bakıyordu. (Çizilmiş)
Hırsız kadının kolundaki çantayı zorla çalıp kaçtı.(alıp)
Zor şartlar altında çalışan işçilerin sağlık durumları aksadı. (bozuldu.)
Bu tür tatbikatlarda ölüm şansı her zaman mevcut. (Olasılığı)
Bugün bir buzdolabının ücretiyle on yıl önce bir araba satın alınabilirdi.( fiyatıyla)
Güzelliğinin farkında olduğunu belirten davranışlar sergiliyordu. (Gösteren)
Kimi uyarıcı ilaçlar sporculara yarardan çok zarar sağlamaktadır (vermektedir.)
Davranışlarıyla arkadaşlarının üzülmesini sağladı.( neden oldu.)
Arkadaşımızın aldığı bu iyi sonuç hepimize ibret olsn(dersibret olsun)
Petrol fiyatlarının ucuzlamasına halk olumlu tepki gösterdi.
Küçük kızın saçları hayli büyümüş.
Ormanda yetişen bir ç> fidanını salonunuzdaki saksıya ekemezsiniz.
Son dakika içerisinde attığı golle takımının galip gelmesine yol açtı.
Başarısızlığını düzensiz çalışmasına borçludur.
Bu Türkiye’ye özel bir durumdur.
Buradan gidersek yakalanma şansımız nedir?

c- Yazılışı Yakın Olduğu İçin Anlamımın da Aynı Olduğunu Sanmak:
Kimi sözcükler aynı kökten türediği için yazılış ve okunuş olarak birbirine benzer; ancak bunların anlamları farklıdır. Bu sözcükler karıştırılıp birbirinin yerine kullanılırsa anlatım bozukluğu ortaya çıkar.
Bu kadar çekimser olmana gerek yok; aralarına katıl girişken ol. (çekingen )
Bunca yağmura karşılık barajlarda yeterince su birikmemiş. (karşın )
Bu iki olay arasındaki ayrıntıyı kimse hesaba katmıyor.( ayrımı )
Ahmet Bey saygılı kişiliğiyle çevresine örnek olmuştu. (Saygın)
Bu eski makineler artık işlemlerini yerine getiremiyor. (işlevlerini )
Yaşantısının en zor günlerini sürgüne gönderildiği Malta’da geçirdi.(Yaş>ının)
Halkımızın engin hoşgörüsü Alevi – Suni ayrımına hiçbir dönem izin vermedi.(suni:yapay doğrusu:sünni)
Böyle bir seçimin meşrutiyeti tartışılamaz.(meşrutiyet: yönetim biçimi meşruiyet: doğru)
Yörede kısa sürede nufus sahibi oldu.(nufus: sayı nufuz: etkinlik)
İş kazalarının çokluğu iş güvencesinin olmadığını gösteriyor. (Güvenliğinin)
Toprağın oluşumunda başta gelen etkin rüzgârdır.( Etken)
Bu iki sınıf arasındaki ayrıcalık tespit edilemedi.
Yeni kaydolan öğrenciler bu kadar çekimser davranması normaldir.
Bu Türkiye’ye özel bir durumdur.

4. Kelimelerin Yanlış Yerde Kullanılması (Sıralama Yanlışlığı)

Bir cümlede her sözcüğün yerli yerinde başka bir deyişle her sözcüğün kullanılması gereken yerde olması gerekir. Cümle içindeki bir tek sözcüğün bile yerini değiştirmek farklı anlamlar farklı yorumlar ve yargılar oluşturur. Kimi zaman da mantıksal tutarsızlıklara yol açar. İyi bir cümlede kelimelerin cümlenin akışına ve anlamına uygun yerlerde kullanılması gerekir. Yoksa ifade değişir anlatılmak istenen tam söylenemez.
Ekonomik ve sosyal yönden geri kalmış ülkemizin belli bölgelerine kalkınmada öncelik tanınacak.
Ankara’da Kızılay’ın yapı> yeni binası görkemli olacak.
Okulu bitirince doktor olarak doğduğu kasabada çalışmaya başladı.
Yeni eve gelmiştim ki dışarıda bir kızıl kıyamet koptu.
Meclis 298 oya karşılık 152 oyla erken seçim kararı aldı.
Geçen gün görkemli bir törenle dünya evine giren sanatçı çift boşanmak için dava açmış.
Eğitim en etkili televizyonla verilir.
Otobüs yoğun sis yüzünden karşıdan gelmekte olan kamyonla çarpıştı.
tekrar tekrar vurulan sivilleri gösteriyor.
Yeni durağa gelmiştik ki otobüs de hemen geldi.
Bu toplantıda çekinmeden düşünceler dile getirilmeli.
Her yolda kalan insana yardım etmeliyiz.
İdare henüz yarın ders yapılıp yapılmayacağını bildirmedi.
İzinsiz inşaata girilmez.
Bazen de bu belirsizlik noktalama işaretleriyle giderilir.

Hırsız çocuğu kovaladı.
Genç adama seslendi.
O soruları yapamadı.


5. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması

Anlamca cümlenin yargısıyla uyuşmayan cümlede iletilen yargıyla çelişen ya da karşıtlık yaratan sözlerin bir arada kullanılması önemli bir anlatım kusurudur. Anlamları birbirine ters sözcüklerin aynı cümlede kullanılmasıdır. Cümlenin anlamında çelişki genellikle “kesinlik” ve “olabilirlik” anlamı taşıyan sözlerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır.
Kapının önünde tamı tamına üç beş nöbetçi vardı.
Aşağı yukarı tam üç ay önce benzer bir yazı daha çıkmıştı.
Gazetede çıkan bu mutlaka bakanın da kulağına erişmiş olmalı.
Milli Savunma Bakanı kesinlikle askeri bir çözüme başvurulmayacağını umduğunu belirtti.
Eminim ki bunca gürültü patırtı en çok onu üzmüş olsa gerek.
Onun önümüzdeki ay ailesini mutlaka ziyaret edeceğini zannediyorum.
Kuşkusuz bütün çalışmalarının ödülünü sonunda belki alacaksın.
Bu istek hiç şüphesiz onun kulağına gitmiş olabilir.
Bundan aşağı yukarı on yıl önceydi.
Kesinlikle yarın gelebilirler.
Şüphesiz bu sözleri bütün öğrenciler duymuş olmalı.
Aşağı yukarı bundan tam yirmi yıl önceydi.
Sözünü ettiğiniz şairin herhâlde on altıncı asırda yaşadığını zannediyorum.
Eminim bu saatlerde eve gelmiş olmalı.
Mutlaka bir gün çocukluk arkadaşlarını belki yine arayacak.
Yanılmıyorsam bu ikisinin aynı şey olduğunu tahmin ediyorum.

Bir cümlede iki kesinlik veya iki ihtimal bildiren sözcüğün kullanılması gereksiz sözcük kullanımına girer.
Görüşmede mutlaka işçi sorunları gündeme kesinlikle getirilmelidir.
Galiba bu güzel villayı yaptırmak için etek dolusu para harcadı sanırım.
6. Mantıksal Tutarsızlık

Bir cümlede iletilmek istenen anlamın eksiksiz olabilmesi için düşünce ve mantık son derece önemlidir. İyi bir anlatımda sağlam bir düşünme ve mantık yürütme temel koşuldur. Mantıksal hataları ve tutarsızlıkları içeren cümleler dil bilgisi kurallarına uygun olsalar bile anlamı ve yargıyı eksiksiz iletmezler. Bu tür yanlışlar genellikle dikkatsizlik sonucu ortaya çıkar.
Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını sizlere hatırlatmaya çalıştık.(tanıtmaya)
Önlem alınmazsa bu hastalık ölüme hatta kısmi felce neden olabilir.(kısmi felce ölüme)
Son turda atlet arkasındaki yarışçıyı bir hamlede geçti.(önündeki)
Bütün çalışan insanlar mühendis oluyor.
Yazar gelecekle ilgili anılarını yazacakmış.
İkinci Dünya Savaşı’nın sonuçları üzerine Atatürk şöyle der.
Problemleri karşılıklı anlayış ve birlik içinde çözeceğiz.
Yiyecek bir lokma ekmeğimiz hatta yemeğimiz bile yok.
Bu yazıyı değil okumak anlamak bile imkânsız.
Bölgeyi iyi tanımasına rağmen her yeri gezdi.
Yarın mutlaka bir gazete almayı unutmayın.
Yarının mutlu günlerine özlem duyuyorum.

7. Zamir Eksikliğinden Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları

Bazı cümlelerde iyelik zamiri kullanılmadığı taktirde bir anlam belirsizliği ortaya çıkar.Cümlenin başına hem senin hem de onun zamirini getirebiliyorsak orada bir anlam belirsizliği vardır.Bu tip cümlelerdeki anlam belirsizliğini gidermek için cümlenin uygun bir yerine iyelik zamirinin getirilmesi gerekir.Aksi taktirde anlam belirsizliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu doğar.

Ehliyetini polis almış öyle mi?
Bana ne söyleyeceğini biliyorum.
Geleceğini ben biliyordum.
Yarışmada birinci olduğuna sevindim.

8. Karşılaştırma Hataları

Bazı cümlelerden iki farklı anlam çıkabilmektedir.Bu tip karşılaştırma bildiren cümlelerdeki anlatım bulanıklığı giderilmediği taktirde anlatım bozukluğu ortaya çıkar.

Adampolitikayla karısından çok ilgileniyor.
Bu kötü insanlara sizden çok kızıyorum.
Sen onu benden çok aradın.

9. Atasözü ve Deyimlerin Yanlış Kullanılması

a) Deyimler ve atasözleri kalıplaşmış söz gruplarıdır. Bu kalıpların bozulması ve bir sözün yerine eş anlamlısının getirilmesi anlatım bozukluğu yaratır.
Bir koyundan iki deri çıkmaz. (post)
Haydi bakalım seç pirincin taşını. (ayıkla)
Tüm itirazlara göz yummuştu. (kulak tıkamıştı)
Benim verilmeyecek hiçbir hesabım yoktur; başım açıktır. (alnım açıktır.)
Geçti o günler eski camlar bardak oldu artık.(çamlar)
Boyunda uzun işlere girmemesini söylemiştim.(büyük)
Ne şanslı adam denize girse topuğu ıslanmaz. (dirseği)
Bulanık suda balık tutmayı adet edinmiş kişileri sevmem.(avlamayı)
Hatasını anlayınca su dökmüş kedi gibi olur.(süt)
O kadar zengin ki denizde çakıl onda para. (kum)
Biti deve yapmak. (Pireyi)
Çok sevinçliydi. Adeta etekleri tutuşmuştu. (etekleri zil çalmıştı.)
Damlaya damlaya deniz olur.
Yaramazlıklarıyla hemen öğretmenin gözüne girdi.
Derdini söylemeyen ilaç bulamaz.
Şimdi yan oturup doğru konuşalım. Bu ülkenin hali ne olacak?
b) Bir deyimin ilettiği anlamla cümlenin taşıdığı anlam arasında bir uyumsuzluğun olması anlatım bozukluğuna neden olur.
Sorun çıkarmak istemiyordu işi yokuşa sürüyordu.
Çok saygılı biriydi konukların yanında istifini bozmadan oturuyordu.
Çok yaramaz yerinde durmaz biriydi ; minder çürütürdü. (minder çürütmek: iş yapmayan bota gezen)
Akş> yağan yağmurda öyle ıslanmıştık ki sudan çıkmış balığa dönmüştük.
Müdür Bey bu adam için : ‘’ Çok mütevazı bir adamdır;burnundan kıl aldırmayan birisidir. ’’ diyor.
Aç ne yemez tok ne içmez.(demez)
El öpmekle ağız aşınmaz.(dudak)



10. Noktalama Yanlışları

Noktalama işaretlerinin eksik ya da yanlış yerde kullanılması; cümleleri bir anlam belirsizliğine sürükleyebileceği gibi cümleden birden fazla anlam çıkmasına da yol açabilir.
Yabancı () dükkandaki eşyaları beğenmedi.
Bebekler için () ağlamak açlık ve korku gibi durumların en doğal ve tek anlatım biçimidir.
Kadın ( ) şoförü şöyle bir süzdü.
Misafir () odasına doğru yürüdü.
Genç ( ) sürücüye bir şeyler söyledi.
O () arabaya bindi.
İhtiyar () adamı karşıya geçirdi.
İhtiyar() çobanla konuşmaya devam ediyordu.

11.Yanlış Yapılandırılmış (Yapısı Bozuk) Sözcük

Her dilde olduğu gibi Türkçede de dilbilgisi kurallarına aykırı türetilmiş sözcükler vardır.bunlar yazılı ve sözlü anlatımı olumsuz etkiler.

Yanlış - Doğru

Kokturmak kokutmak
Olasız olanaksız
Arınlaşmış arınmış
Bölgevi bölgesel
Demincek demin
Önemiyet önemle
Pahalılatmak pahalılaştırmak
Günlerdir toplanmayan çöpler çevreyi kokutmuştu.
Gördüğüm kadarıylan dolara karşı istek azalıyor.
Bizi tanımıyormuş gibi yapıp görmemezlikten geliyor.
Bir yanlışlık yüzünden uzun süre işinden alıkoyuldu.
Ortadoğu’nun bölgevi meseleleri tümüyle masaya yatırıldı.
 
Üst Alt