• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Spektisizm Nedir? | Septisizm Ne Anlama Geliyor?

Pamira

Moderatör
İçerik Üreticisi
Üyelik Tarihi
22 May 2019
Konular
2,801
Mesajlar
9,706
MFC Puanı
60,560
Spektisizm, Antik Yunan döneminde ortaya çıkmış olan bir düşünce şeklidir. Spektisizm nedir denildiği zaman, insanlar arasında ilk akla gelen kavram şüphecilik olmaktadır. Ancak başka kelimelerle de tanımlanabilir. Bunlar; kuşkuculuk ve septisizmdir. Spektisizm, Antik Yunan zamanında felsefi düşünür Protagoras tarafından ortaya atılmıştır. Düşüncenin temeli ise insana ait mutlak bir doğrunun var olup, olmaması üzerine kuruludur. Böylece herhangi bir genel gerçekliğin olmadığı savunulmaktadır.

Bu düşünce akımının devam etmesini sağlayan filozoflar ise, Phyrrhon, Timon, Aekesilaos ve Karneades’dir. Bu filozoflar aynı zamanda ilk çağ filozofları olmaktadır. Septisizmin içerisinde mutlak, doğru ve gerçek kelimeleri sorgulanmaktadır. Bu sorgulama günümüzde de devam etmektedir. Bu sorgulamaların sonucunda ise mutlak doğrunun olmadığını savunurlar. Bu nedenle de dogmatizm (inanççılık) felsefesi ile ters görüşleri barındırır. Bunun nedeni dogmatizmin herhangi bir konuda sorgulama yapmaması ve direk inanmasıdır. Kuşkuculuk yani şüpheciliğin temelini oluşturan şey belki Aristoteles ve Platon gibi büyük düşünürlerin karşı tezleri savunması ve daha da derine inilerek mutlak bilginin aranmasından kaynaklıdır.

Septisizm Nedir ve Ne Değildir?
Septik düşünce filozofları için doğaüstü olayların kesin olarak bir sonucu olmamaktadır. Bu metafizik ve teoloji gibi başlıklar içinde geçerlidir. Bunlar tamamen göreceli kavramlardır. Ne kadar deneyim sağlansa bile netlik barındırmaz. Öyle ki somut gerçekliklerinde net olmadığını ve her zaman bir başka olasılık olabileceğini düşünmektedir. Bu nedenle ilk başta sezgisel ve insanların hislerini sorgulasa bile en son aşamada somut bilgileri de sorgulamaktadır. Bu da genel olarak hiçbir şeyin doğru olmayacağını amaçsal şüphe de içereceğini göstermektedir. Bu sorgulayıcı düşünce tarzı agnostisizm ve sezgicilik gibi düşünce tarzlarını sarmış, etkisini azaltmıştır.

Septik düşünce savunucularına göre hiçbir konuda mutlaklık ve netlik yoktur. Yaşam var oldukça her şey değişim gösterir. Bu da mutlak doğrunun bile sorgulanması anlamına gelmektedir. Septik düşünürlere göre duygusal şüphenin yanı sıra net olan (bilimsel) doğruların bile farklı birer olasılık barındırdığı yönündedir. Böyle düşünmelerinin nedeni ise, günler hatta yıllar geçtikçe insanın sürekli gelişim içinde oluşudur.

Şüpheci düşüncede, insandan insana ve tarihsel yani zamansal olarak farklılık bir önceki varsayımı yıkma olasılığı barındırır. Bu nedenle de septisizm içerisinde kendine ait septik düşünce türleri barındırır. Bu düşünceler; tümel, göreli ve yöntemli düşünce tarzları olmaktadır. Tümel düşünce tarzı içerisinde hiçbir konuda hakikat diye bir şey olmadığı tartışılır. Bunun nedeni ise her bir bireyin kendine göre düşüncelerinin ve hislerinin olmasıdır. Göreli/göreceli düşünce içerisinde Protagoras’ın septik tarzı yer almaktadır. Her bilgi içerisinde bir soru veya başka bir bilgi barındırır düşüncesi ile ilerlenir. Ancak bu göreli düşünce şeklini ilk oluşturan ve irdeleyen filozof Pyrrhon olmaktadır. Yöntemli septisizmi ortaya çıkaran filozof ise Descartes’dir. Hatta Descartes’in şüpheciliği olarak da bilinmektedir. Bu septik düşünce türünde, kesin bilgiyi bulana kadar sorgulama yapılmalıdır böylece kesin bilgiye ulaşılabilir. Şüpheci yaklaşım da bilgiye giden bir yoldur.

Felsefi Şüphe
Bu nedenle felsefi şüphe nedir sorusuna cevap verirken, türler arasındaki ince çizgiye dikkat edilmelidir. Burada, septisizmi ortaya atan filozofların bakış açısı ile bu anlayışı benimseyen filozoflar arasındaki farka dikkat edilmelidir. Bunların en önemli de Descartes’in benimsediği kuşkuculuk tarzıdır. Ona göre şüphe ve kuşku gerçeği bulma yolunun başlangıcıdır. İzlenen bu yolun sonunda ise mutlak doğru yatar. Oysa gerçek septisizm düşüncesi, gündelik olaylar ve insan tepkileri değildir. Septiklere göre asıl amaç felsefi olarak gelişen ve değişkenlik gösteren gerçekler ve bu değişkenlerin neler olduğuna karşı ortaya çıkan ilkelerdir.
 
Üst