-
- Üyelik Tarihi
- 31 Ocak 2013
-
- Mesajlar
- 1,978
-
- MFC Puanı
- 53
Van bölgesinin zengin târihi 4000 sene önce Orta Asyadan göç ederek bu bölgeye yerleşen Hurrilerle başlar. Hurrilerin bir kolu da Mitannilerdir. Hurriler Hititlerle, aynı çağda yaşadılar. Anadoluda ilk siyâsî birliği kuran Hititler Van bölgesini Hurrilerin elinden alamadılar. Esâsen Hititler de Orta Asya menşeylidir. Asur ve Babiller hâkimiyetlerini Van Gölü güneyine kadar götürmüşlerse de, bu bölgeyi ele geçiremediler.
Orta Asyadan gelen Urartular bu bölgeyi Hurrilerin elinden alarak Urartu Krallığını M.Ö. 9. asırda kurdular. M.Ö. 859 ile M.Ö. 612ye kadar 247 yıl devam eden Urartu Kralığında 12 kral gelip geçti. M.Ö. 713 ile M.Ö. 612 arasında Asur İmparatorluğunun hâkimiyetini kabul ederek krallığı devam ettirdiler. Urartu Krallığının başşehri Van (Tuşba) Asur Dilinde ise (Turuşba) idi. Fakat M.Ö. 830dan önce Urartunun başşehri Van Gölü kuzeynideki Arzaşkun idi. M.Ö. 585 senesinde Medler Urartu Krallığına son verdiler. Medlerden sonra onların yerine geçen Persler bu bölgeye hâkim oldular. M.Ö. 331 senesine kadar, Bu bölge Medler ve Perslerin kontrolünde kaldı. M.Ö. 4. asırda (331 senesinde) MakedonyaKralı İskender Pers İmparatorluğunu yenerek sona erdirdi. İskenderin ölümünden sonra Selevkoslar (Asya) İmparatorluğuna dâhil olan bu bölge, sonra Roma İmparatorluğu topraklarına katıldı. Roma İmparatorluğu ile Partlar arasında bu bölge için sık sık savaşlar oldu. Bu bölgedeki Ermeni Derebeyleri bâzan Romaya bâzan da Partlara tâbi oldu. Fakat târihin hiçbir devrinde bağımsız bir Ermeni Krallığı kurulamadı. M.Ö. 225te Partların eline geçen Van, M.S. 226da Sâsânîlere devredildi.
Roma İmparatorluğunun M.S. 395de ikiye bölünmesi üzerine bu bölge Doğu Roma (Bizans)ın payına düştü. Bizansla Sâsânîler bu bölge için zaman zaman savaştı ve bölge devamlı el değiştirdi. Bu bölgedeki Ermeni Derebeyleri bâzan Sâsânî bâzan da Bizansa tâbi oldular.
M.S. 7. asırda hazret-iÖmer, İranı fethederek Pers İmparatorluğuna son verdi. M.S. 675te hazret-i Ömer zamânında Van fethedildi. Bu fetihten sonra İslâm orduları Doğu ve Güneydoğu Anadoluyu tamâmen, Anadolunun bâzı şehirlerini de kısmen fethederek bu toprakları İslâm devleti topraklarına kattılar. Van civârındaki bâzı Ermeni derebeyleri İslâmiyetle şereflendiler. Müslüman olmayanlarsa o târihte İslâm Devletinin başşehri olanBağdata ve halifeye bağlı kaldılar. Van civârında gerek Müslüman olan Ermeniler, gerekse bu bölgeye gelerek yerleşen Müslümanlarla Müslüman beylikler kuruldu. 975te Mervanoğulları bölgeye hâkim oldu. İslâm devletlerinde iç savaş, iktidar kavgaları başlayıp devlet zayıflayınca Bizans fırsattan istifâde ederek bu bölgeyi yeniden işgâl etti. Bizanslılar bu bölgedeki Müslümanlara ve kendi mezheplerine girmeyen Hıristiyan Ermenilere çok zulüm yapıyorlardı. Van bölgesindeki Müslüman ve Ermeniler, Selçuklu Hâkanı Tuğrul Beyle onun yerine geçen yeğeni Sultan Alparslandan yardım (imdat) istediler.
Selçuklu hükümdarı Alparsan 1065 senesinde Van bölgesini fethetti. Bizans İmparatoru Romanus Diogenes büyük bir ordu ile bu bölgeye geldi. 26 Ağustos 1071de Van Gölünün kuzeyinde Malazgirtte Bizans ordusu yenildi ve Bizans İmparatoru esir düştü. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra bu bölge Türklerin eline geçti ve Anadolunun kapısı açılarak, bütün Anadolu, Türklerin anayurdu oldu.
Selçuklu Devletiyle Türkleşen Van ve civarı Osmanlı hâkimiyetine kadar çoğunluğu Türk olan çeşitli devlet ve beyliklerin eline geçti. Selçuklu ve bunlara bağlı beyliklerden sonra, Musul Atabegleri (Zengiler) Eyyûbiler 1098de Artukluların, Ermen Şahların, İlhanlılar (Türkleşmiş İran Moğolları) Celayirliler, 1284de Karakoyunlular, 1467de Akkoyunlular, Akkoyunluların yerine geçen İranlı Türk Safevilerin hâkimiyeti altında (1507) yaşadı.
Osmanlı Devletiyle Safevî Türk Devleti arasında bu bölge ihtilaf konusu oldu. Yavuz Sultan Selim Han bu bölgeyi fethettiyse de Çaldıran seferinden sonra Safevîler tekrar bu bölgeyi ele geçirdiler. Kânûnî Sultan Süleyman Hanın Irakeyn (iki Irak) Seferi diye anılan İran Seferinde bütün Doğu Anadolu ve Irak ile berâber fethedildi ve 1534te Van ve Doğu Anadolu çevresi kesin bir şekilde Osmanlı Devletinin toprağı oldu.
23 Haziran 1534te Vezir-i âzam Dâmâd Makbul İbrâhim Paşa, Vanı fethetti ve Suriye Beylerbeyi Hüsrev Paşayı Van Beylerbeyi yaptı. Van Beylerbeyliği Erzurum ve Diyâr-ı Bekr eyâletleri yanında İrana karşı yapılan seferlerde büyük önem kazandı ve mühim bir sınır eyâleti oldu. Vanda Osmanlılarla Safevîler arasında birçok çarpışmalar (savaşlar) meydana geldi. Bir ara 1535te Safevîler Vanı ele geçirince Kânûnî Sultan Süleyman Han on birinci Seferi Hümâyunu sırasında Tebriz dönüşünde Vanı 1548de tekrar fethedince İskender Paşa, Van Beylerbeyi oldu.
Tanzimattan sonra da, eyâlet merkezi olan Vanda birçok değerli ve tanınmış devlet adamı beylerbeyliği (vâlilik) yapmıştır. Birinci Cihan Harbinde 20 Mayıs 1915te Ruslar Vanı işgâl ettiler. Rusların yardımıyla Van şehrine hâkim olan Ermeniler Ruslar çekildikten sonra burada yaşayan Müslüman ve Türklere çok zulüm yaptılar. Türkleri şehir dışına sürdüler. 2 yıl 10 ay 13 gün süren bir işgâlden sonra Türk ordusu 2 Nisan 1918de Vanı işgâlden kurtardı. Ruslarla işbirliği yaparak silâhlı baskın yapan Ermeniler bu bölgeden çıkarıldılar. Ruslar ve Ermeniler işgâl esnâsındaVanı yakıp yıkmış ve harâbe hâline getirmişlerdir.
Cumhûriyet devrinde Van aynı ismi taşıyan ilin merkezi olmuştur. 1950den sonra hızla gelişmeye başlamıştır.
Orta Asyadan gelen Urartular bu bölgeyi Hurrilerin elinden alarak Urartu Krallığını M.Ö. 9. asırda kurdular. M.Ö. 859 ile M.Ö. 612ye kadar 247 yıl devam eden Urartu Kralığında 12 kral gelip geçti. M.Ö. 713 ile M.Ö. 612 arasında Asur İmparatorluğunun hâkimiyetini kabul ederek krallığı devam ettirdiler. Urartu Krallığının başşehri Van (Tuşba) Asur Dilinde ise (Turuşba) idi. Fakat M.Ö. 830dan önce Urartunun başşehri Van Gölü kuzeynideki Arzaşkun idi. M.Ö. 585 senesinde Medler Urartu Krallığına son verdiler. Medlerden sonra onların yerine geçen Persler bu bölgeye hâkim oldular. M.Ö. 331 senesine kadar, Bu bölge Medler ve Perslerin kontrolünde kaldı. M.Ö. 4. asırda (331 senesinde) MakedonyaKralı İskender Pers İmparatorluğunu yenerek sona erdirdi. İskenderin ölümünden sonra Selevkoslar (Asya) İmparatorluğuna dâhil olan bu bölge, sonra Roma İmparatorluğu topraklarına katıldı. Roma İmparatorluğu ile Partlar arasında bu bölge için sık sık savaşlar oldu. Bu bölgedeki Ermeni Derebeyleri bâzan Romaya bâzan da Partlara tâbi oldu. Fakat târihin hiçbir devrinde bağımsız bir Ermeni Krallığı kurulamadı. M.Ö. 225te Partların eline geçen Van, M.S. 226da Sâsânîlere devredildi.
Roma İmparatorluğunun M.S. 395de ikiye bölünmesi üzerine bu bölge Doğu Roma (Bizans)ın payına düştü. Bizansla Sâsânîler bu bölge için zaman zaman savaştı ve bölge devamlı el değiştirdi. Bu bölgedeki Ermeni Derebeyleri bâzan Sâsânî bâzan da Bizansa tâbi oldular.
M.S. 7. asırda hazret-iÖmer, İranı fethederek Pers İmparatorluğuna son verdi. M.S. 675te hazret-i Ömer zamânında Van fethedildi. Bu fetihten sonra İslâm orduları Doğu ve Güneydoğu Anadoluyu tamâmen, Anadolunun bâzı şehirlerini de kısmen fethederek bu toprakları İslâm devleti topraklarına kattılar. Van civârındaki bâzı Ermeni derebeyleri İslâmiyetle şereflendiler. Müslüman olmayanlarsa o târihte İslâm Devletinin başşehri olanBağdata ve halifeye bağlı kaldılar. Van civârında gerek Müslüman olan Ermeniler, gerekse bu bölgeye gelerek yerleşen Müslümanlarla Müslüman beylikler kuruldu. 975te Mervanoğulları bölgeye hâkim oldu. İslâm devletlerinde iç savaş, iktidar kavgaları başlayıp devlet zayıflayınca Bizans fırsattan istifâde ederek bu bölgeyi yeniden işgâl etti. Bizanslılar bu bölgedeki Müslümanlara ve kendi mezheplerine girmeyen Hıristiyan Ermenilere çok zulüm yapıyorlardı. Van bölgesindeki Müslüman ve Ermeniler, Selçuklu Hâkanı Tuğrul Beyle onun yerine geçen yeğeni Sultan Alparslandan yardım (imdat) istediler.
Selçuklu hükümdarı Alparsan 1065 senesinde Van bölgesini fethetti. Bizans İmparatoru Romanus Diogenes büyük bir ordu ile bu bölgeye geldi. 26 Ağustos 1071de Van Gölünün kuzeyinde Malazgirtte Bizans ordusu yenildi ve Bizans İmparatoru esir düştü. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra bu bölge Türklerin eline geçti ve Anadolunun kapısı açılarak, bütün Anadolu, Türklerin anayurdu oldu.
Selçuklu Devletiyle Türkleşen Van ve civarı Osmanlı hâkimiyetine kadar çoğunluğu Türk olan çeşitli devlet ve beyliklerin eline geçti. Selçuklu ve bunlara bağlı beyliklerden sonra, Musul Atabegleri (Zengiler) Eyyûbiler 1098de Artukluların, Ermen Şahların, İlhanlılar (Türkleşmiş İran Moğolları) Celayirliler, 1284de Karakoyunlular, 1467de Akkoyunlular, Akkoyunluların yerine geçen İranlı Türk Safevilerin hâkimiyeti altında (1507) yaşadı.
Osmanlı Devletiyle Safevî Türk Devleti arasında bu bölge ihtilaf konusu oldu. Yavuz Sultan Selim Han bu bölgeyi fethettiyse de Çaldıran seferinden sonra Safevîler tekrar bu bölgeyi ele geçirdiler. Kânûnî Sultan Süleyman Hanın Irakeyn (iki Irak) Seferi diye anılan İran Seferinde bütün Doğu Anadolu ve Irak ile berâber fethedildi ve 1534te Van ve Doğu Anadolu çevresi kesin bir şekilde Osmanlı Devletinin toprağı oldu.
23 Haziran 1534te Vezir-i âzam Dâmâd Makbul İbrâhim Paşa, Vanı fethetti ve Suriye Beylerbeyi Hüsrev Paşayı Van Beylerbeyi yaptı. Van Beylerbeyliği Erzurum ve Diyâr-ı Bekr eyâletleri yanında İrana karşı yapılan seferlerde büyük önem kazandı ve mühim bir sınır eyâleti oldu. Vanda Osmanlılarla Safevîler arasında birçok çarpışmalar (savaşlar) meydana geldi. Bir ara 1535te Safevîler Vanı ele geçirince Kânûnî Sultan Süleyman Han on birinci Seferi Hümâyunu sırasında Tebriz dönüşünde Vanı 1548de tekrar fethedince İskender Paşa, Van Beylerbeyi oldu.
Tanzimattan sonra da, eyâlet merkezi olan Vanda birçok değerli ve tanınmış devlet adamı beylerbeyliği (vâlilik) yapmıştır. Birinci Cihan Harbinde 20 Mayıs 1915te Ruslar Vanı işgâl ettiler. Rusların yardımıyla Van şehrine hâkim olan Ermeniler Ruslar çekildikten sonra burada yaşayan Müslüman ve Türklere çok zulüm yaptılar. Türkleri şehir dışına sürdüler. 2 yıl 10 ay 13 gün süren bir işgâlden sonra Türk ordusu 2 Nisan 1918de Vanı işgâlden kurtardı. Ruslarla işbirliği yaparak silâhlı baskın yapan Ermeniler bu bölgeden çıkarıldılar. Ruslar ve Ermeniler işgâl esnâsındaVanı yakıp yıkmış ve harâbe hâline getirmişlerdir.
Cumhûriyet devrinde Van aynı ismi taşıyan ilin merkezi olmuştur. 1950den sonra hızla gelişmeye başlamıştır.