• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Teizm Nedir?

Ragnar

Emektar Üye
Üyelik Tarihi
30 Haz 2015
Konular
1,446
Mesajlar
4,354
MFC Puanı
37,550
Tanrının varlığı ve yokluğu üzerine yapılan tartışmalar yüzlerce yıldır insanlığı meşgul etmiştir. Felsefeciler, bilim insanları ve teologlar birbirinden farklı iddialar sunmuş ve kendi görüşleri hariç diğer iddiaları çürütmeye çalışmışlardır. İşte bu görüşlerin başında gelen teizm, Yunanca tanrı anlamına gelen theos kelimesinden türemiştir ve tanrıcılık demektir. Teistler en az bir tanrının var olduğuna, bu tanrının insanlığı doğru yola sokmak için farklı yollarla onlara dinler ve peygamberler gönderdiğine inanırlar.

Teistler tanrının insanlara din gönderdiğine inandığı için teizmde tanrı dışında, peygamber, kutsal kitap, vahiy, sevap, günah, ibadet, melek, şeytan, cin, kıyamet, ahret, cennet, cehennem ve kader gibi kavramların hepsi mevcuttur.

Bu inanışı savunanlar teist olarak adlandırılır. Onlara göre evrenin yaradılışından sorumlu tanrılar, evreni yarattıktan sonra başıboş bırakmamışlardır; aksine tanrılar dünya ve insanlarla sürekli ilişki içindedir. Teizm kabaca tanrıya insansal duygular yükleyen biçimi ile kişisel teizm, tanrıyı tüm nesnelerin sebebi kabul eden biçimi ile ussal teizm şeklinde ayrılır.

Teizmin Türleri Nelerdir?
Teizmin monoteizm, politeizm, panteizm ve panenteizm gibi alt türleri vardır. Monoteizm, tek tanrıcılık demektir. Yani monotezime göre sadece tek bir tanrı vardır ve tanrının bir ortağı ya da başka bir tanrı olamaz. Geçmişten günümüze varlığını koruyan İslam, Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi tek tanrılı dinler, en çok bilinen ve dünyada yaygın olan monoteistik dinlerdir.

Politeizm çok tanrıcılıktır ve politeistler birden fazla tanrı olduğuna inanırlar. Yunancaçok anlamına gelen poly ve yine tanrı anlamına gelen theos kelimelerinden türemiştir. Daha çok eski toplumlarda rastlanan politeizmde tanrılar çeşitli özelliklere göre ayrılır ve hepsi bir kavramın simgesidir. Bu inanca göre zamanla bir figüre dönüşen tanrılar, doğaüstü yeteneklere sahiptir.

Panteizmde, her şeyi kapsayan içkin bir tanrı vardır ve evrenin ya da doğanın tanrı ile aynı olduğu fikri egemendir. Panenteizm ise, panteizmde olduğu gibi evrenin kendisinin tanrı olduğunu savunur. Ama evrensel panteist görüşten farklı olarak panenteizm, tanrının evrenden aşkın ve mutlak değişmez olduğu görüşüdür.

Teizme göre Tanrının özellikleri nelerdir?

Teizm, tanrıyı bazı özellikleri ile açıklar ve tanrı ile ilgili kuramlar sunar. Teistlere göre tanrının en belirgin özelliği yaratıcı olmasıdır. Bu kuram teizmin ilk ve temel kuramıdır. İkinci özellik ise tanrının kusursuzluğudur. Teistler için tanrı her açıdan mutlak bir mükemmellik ile donanmıştır. Üçüncü kurama göre tanrı her şeyi bilir ve bilginin kaynağıdır. Dördüncü kuram tanrının evren gibi sonsuz bir güce sahip olduğu inanışıdır. Beşinci kurama göre yaratıcı kendi kendine yeterlidir. Altıncı sırada tanrının duygulardan bağımsız ve tarifsiz olması gelirken son kuram yaratıcının mekân ve zaman kavramlarından bağımsız olduğu fikri üzerine kuruludur.

Teizmin diğer öğretilerden farkları nelerdir?

Teistler evreni yaratan ve yöneten, vahiy yoluyla insanlara emirler gönderen bir tanrıyı savunurken elbette ateizm ve deizmden ayrılır. Bu öğreti tanrıyı ve dini inkar eden ateizmin tamamen karşısındadır. Hatta ateizm ile savaş halindedir. Tanrıyı kabul eden ancak kutsal kitapları, peygamberleri ve dinleri reddeden deizm ise teizm ile tanrı konusunda birleşirken kutsal kitaplar, peygamberler ve dinler konusunda ayrı düşer. Tarihsel süreçte deizm başta tanrı tanımazlık olan ateizme karşı tanrıcılığın savunusu olarak kullanılırken zamanla kilise teologları tanrıcılığı egemen yapmak için teizmi özgür düşünceyi savunan deizmden ayırmışlardır.

Nasıl ortaya çıkmıştır?

Deizmin etkisi, aydınlar ve halk arasında yaygınlaşınca kilise, Hıristiyan tanrısını deizmin tanrısının karşısında bir bakıma yeniden şekillendirip yeni bir tanrı tasarımı yaratmıştır. Hatta ilerleyen dönemlerde teizm kilisenin tekelinden bağımsızlaşmış ve teistler fikirlerini deneyimlerine ve ussal kanıtlara dayandırarak savunmayı denemişlerdir.

Teizm neyi savunur?

Tanrının mutlak, sınırsız bilgiye ve güce sahip olduğunu ifade eden bu öğretide, tanrı veya tanrılar yaratılmamışlardır; Ayrıca olmuş ve olacak her şeyi bilirler. Teizmde tanrıların evrenin işleyişine müdahale ettikleri inancı hâkimdir. Çünkü bu varlık özünü ve karakterini akıllı yaratıkların düşüncelerinde ve ideallerinde açığa vurur. Bu yüzden de tanrı insan ile kişisel bir ilişki içindedir. Tanrı yarattığı varlıklardan ayrıdır ama kendini yarattıkları aracılığıyla gösterir. Bu yüzden de bu anlayışa göre varoluşun kaynağı ve koruyucusudur. O, en yüksek varlıktır, insan onu bilebilir ve ona erişebilir.

Batı Felsefesinde Teist Kuramlar (Tanrının Sıfatları) Nelerdir?

Teistler tanrının varlığını akıl yoluyla kanıtlamak için ontolojik, kozmolojik, düzen ve amaç açısından, ahlaki açıdan ve erdem açısından bazı kanıtlar ileri sürmüşlerdir.

Ontolojik kanıt

Ontolojik kanıt Ortaçağ’da St. Anselm’in Proslogion adlı eserinde ve Yeniçağ’da ise Descartes’ın Meditasyonlar adlı eserinde geliştirilmiştir. Ontolojik kanıt tanrı kavramından tanrının varlığını çıkartmaktır ve tanrının her bakımdan kusursuz olduğunu ifade eder.

Hudus (Varlığın ortaya çıkması) kanıtı

Bu ayrıca kozmolojik kanıt olarak da isimlendirilir. Teistler, tanrının varlığını nedensel olarak kanıtlamak isterler. Her şeyin bir nedeni vardır. Her neden, başka bir nedenin sonucudur. Bu nedensellik zincirini sonsuza kadar götürmek insan aklı için mümkün olmadığından, kendisi sonuç olmayan nedende durulur. İşte, teizme göre ilk neden tanrıdır.

Sonradan meydana gelen her şey, mantıken onu meydana getiren bir varlığa muhtaç olduğuna göre ve evren de zaman içinde sonradan meydana geldiğine göre, onu meydana getiren varlık tanrıdır. Bu kanıt, ilk olarak İslâm felsefesinde tanrının varlığını ve birliğini akıl ve mantık yoluyla kanıtlamak isteyen kelamcılar tarafından kullanılmıştır.

Erdem kanıtı

Bu kanıtı St. Thomas kullanmıştır. Buna göre evrende var olanların bir mükemmellik sıralaması vardır. Bu sıralamanın en üst katında ise her şeyin en mükemmeli olan tanrı yer alır.

Ahlâk kanıtı

Teizmde insan iyilik yapmaya, kötülüklerden kaçınmaya eğilimlidir. Teistlere göre bu bir ahlâk yasasıdır ve öğrenilmemiştir. İnsanların özünde ve vicdanında hazır şekilde mevcuttur. Bunu insana kazandıran tanrıdır. Teizm tanrı olmasaydı her şeyin mubah olacağını, iyi ve kötünün bir anlam ifade edebilmesinin karşıtlıklara bağlı olduğunu iddia eder. Onlar için iyi ve kötünün karşılığının teminatı ise tanrıdır.

Düzen ve amaç kanıtı

Teistlere göre doğal dünyaya baktığımızda, her şeyin kendi işlevini yerine getirecek şekilde en ince ayrıntısına kadar düzenlenmiş ve ayarlanmış olduğunu görürüz. İşte bu düzen onlar için her şeyi düzenleyen tanrının varlığının kanıtıdır. Teistler için düzen ve amaç kendi kendine ortaya çıkmaz; belli amaca hizmet eder ve irade sahibi tanrı tarafından gerçekleştirilir. İbni Rüşd, Isaac Newton ve daha birçok filozof bu fikrin önemli savunucularıdır.

Dini tecrübe kanıtı

Bu görüşü benimseyenlere göre, birçok insan tanrının varlığının kanıtı olarak iç duygularına ve sezgilerine başvurur. Tasavvufta Mevlana, Yunus Emre gibi öne çıkan isimler de bu düşünceyi benimsemişlerdir. Onlar için tanrıyı ispat etmeye gerek yoktur. Çünkü tanrı zaten sezgiyle kavranabilir.

Teizmin bilimle ilişkisi nasıldır?

Bu öğreti bağnaz dinsel bir felsefe öğretisi olarak kabul edilir ve bilimi yadsır. Teizm tüm bilimsel kuramlarla aslında zıt görüştedir. Bilimle örtüştüğüne inandıkları değerler varsa, teistler bu kurallara sahip çıkarlar. Ama neden veya nasıl gibi soruları sormaz, bilimin düşünceleriyle örtüşmesi şartını koşarlar. Bunun dışında bilimdeki yeni gelişmeleri dine ve tanrıya bilinçli darbe vurmaya çalışanların ürünü olarak görme eğilimi de egemendir. Bazen de siyasal teizmi savunanlar bilimi siyasal bir araç olarak görür ve hatta bilimsel yöntemleri kullanarak argümanlarını oluşturup bilimle savaşırlar.

Alıntıdır
 
Üst