ÖnSöz

Hukuksal olarak, isimler ve olay tarihleri kismi SANSÜRLENMİŞTİR.

Türkiye'de ferdi çalışmalarıyla ve ferdi üzerine gitmeyle organ tüccarlarının canına ot tıkan Sedat baş komiserin kaza haberiyle konuya girelim.

Nisan 20XX Yer Kocaeli

Trafik kazası yapan bir emniyet aracında 2 polis memuru ve 1 baş komiser (Sedat) ağır yaralı olarak bulunmaktaydı.Olay yerine sağlık ekiplerinden önce gelen emniyet güçleri (Tahir komiser ve 3 emniyet mensubu) ilk müdahalelerine başlamışlardı, tam 15 dakika sonra 2 ambulans olay yerinde belirdi biri tek yaralıyı alacak kapasitede diğer ambulansta 2 yaralı kapasiteliydi, iki polis birine, baş komiserde diğerine bindirilip 40 dk mesafedeki en yakın hastaneye doğru polis aracı escortluğunda yola çıkıldı. Tam süratle hastaneye gidilirken yaklaşık hastaneye 20 dk mesafede emniyet aracına anons gelir ve yakınlardaki bir yerde çıkan olay yerine gitmeleri istenir isteksizde olsa emniyet güçleri silah arkadaşlarının peşini bırakıp olay yerine doğru geçerler.

Olay yerinden direk hastaneye yönelen ekipler tam 2 saat sonra hastaneye ulaşmayı başarırırlar, hastanedeki protokolün ağırlığı daha hastaneye girmeden hissedilebilmektedir, İstanbul ve Kocaeli X sınıf emniyet müdürleri hastaneye gelmişlerdir.

İyi haber almayı umarken hiç beklemedikleri bir haberle karşılaşırlar.Yaralı ekip arkadaşlarının bu hastaneye mi yönlendiğirildiği sorusu karşısında afallayan Tahir komiser soruya bir anlam veremez. Kısa süre sonra sorunun sebebi anlaşılır, 2 ambulansta bu hastaneye gelmemiştir. Başka bir hastaneye gidilmiş olabileceği düşünülür; ama hiçbir hastaneden de böyle veri alınamaz.

Bir taraftan İstanbul ve Kocaeli emniyet müdürlerinden yedikleri fırçayı diğer taraftan düşünürken Sedat başkomiser'e ne olduğunu düşünmekteydi. Tam bu sırada Kocaeli x. sınıf emniyet müdürüne gelen bilgi olayı daha da karmaşık hale getirmişti, emniyetin yönlendirdiği ambulanslar olay yerine gitmişlerdi ve kimseyi bulamamışlardı.İstanbul emniyet müdürlüğü tam gizlilik içinde basından habersiz olayların yürütülmesi için tam gizlilik emiri verir ve olayın bu hassasiyetle çözülmesini ister.

Emniyet müdürlerinin olayı anlaması çok uzun sürmemişti elbette, olan şey ortadaydı, ama emin olmak için kaza raporunu beklemeleri gerekecekti. Beklenmedik bir sonuç çıkmadı, kaza aslında Sedat Baş Komisere düzenlenmiş bir komplodan başka bir şey değildi, kaza yapmamışlardı, yaptırtılmıştı. İstanbul ve Kocaeli emniyet müdürlükleri sonuçtan tam 10 dk sonra emniyet genel müdürlüğüne marmara bölgesi tüm emniyet müdürlüklerinin harekete geçirilmesi için yazı geçildi. Emniyet genel müdürlüğü şaşırtıcı şekilde marmaradaki tüm illerde ortak bir cadı avı başlatılması talimatını geçti.

Sedat baş komiserin ortadan kaybedilme sebebi ortadaydı, organ mafyasıyla amansız mücadele içinde olması, şerefli baş komiserimize bu sonu hazırlıyordu. Ortada bir anda beliren bu ambulanslarda tabiki hiç ve hiç şüphesiz jokerlerdi.

(Özellikle deprem sırasındaki çalışmalarından, organ tüccarları için çalışan özel hastanelerin armalarını taşıyan yasal ama yasa dışı kullanılan ve genelde otoyollarda yerleşim yerlerinden uzakta yaşanan kazalarda bir anda belirip yaralıları alırlar ve daha sonra genellikle aldıkları yaralılar vefat etmiş şekilde teslim edilir ve ya hiçbir ize rastlanmaz , yaralılar sırra kadem basar. Tabi organları alınır ve geri kalan kısım yok edilir. Hastaneye gitmek zorunda kalırsada ambulansa polis escortluğu olabiliyor çoğu zaman, ne tesadüfse tam hastaneye yanaşırken kalbi durduğu kaydı tutulur. Ailesi ortaya çıkarsa yaşayan hasta için vefat etti denir, ardından sevaptır organı bağışlayın diye baskı yapıldığı da görülmüştür. Neyse konumuz bu değil.)

Marmara bölgesinde basılmamış, girilmedik odası bırakılmamış bir tane hastane odası, kalorifer dairesi, organ ticaretine adı karışmış 3. kişilerin evlerine iş yerlerine boş arsalarına, organ ticareti için kullanıldığından şüphelenilen boş arazilerdeki metruk ev ve fabrikalara, soğuk hava ve ecza depolarına tam 2. gün içinde yüzlerce baskın yapıldı, on binlerce polisin katıldığı bu baskınlardan hiçbir sonuç alınamaması ise emniyeti daha da sinirlendirmiş organ ticaretiyle ilgili daha sert tedbirlere itmişti.

Türkiye de tam manasıyla organ tüccarları ve emniyet güçleri arasında Dünya'da eşi görülmemiş bir savaş başlamıştı. Ama bunlar daha başlandıçtı Haziran'da yaşanan olay bardağı öyle bir taşırmıştı ki devlet içinde yer yerinden oynamıştı. Devlet içindeki gizli görüşmeler birbirini izlemeye başlamıştı. Kazanın üstünden neredeyse 2 ay geçmişti; ama ne memurlardan ne de Sedat Baş Komiserden bir haber alınamamış olmaması da sinirleri her gün daha fazla geriyordu.

Tam bu dönemlerde de organ tüccarları tam bir şov gösterisine girişir, kayıplar haddi hududu aşacak şekilde artmaya başlamıştır. Emniyet ise artık başka kart oynamaya karar verir ve olaya MİT (Milli İstibaharat Teşkilatı)'i dahil eder.

Haziran 20XX

Adeta MİT kartına rest dercesine bir olay yaşanır.İstanbul emniyet müdürlüğü önünde dikkatleri üzerine bir cenaze aracı fark edilir. İlk anlar pek dikkat çekmez; ama uzun süre sahipsizce orada durması kafa bulandırır.

Basına kesinlikle duyurulmaması gereken bu olayda yolun kapatılamayacağı açıktır, gizli bir şekilde fark ettirmeden 2 polis memurunun aracı kontrol etmesi istenir, gerçekler kısa süre içinde açığa çıkar, aracın arkasında 3 tabut bulunmaktadır, tabutların içinde Sedat Baş Komiserin ve diğer iki kahraman polis memurlarımızın naaşları bulunmaktadır. Naaşların neredeyse hiç bozulmamış olması ve organlarının alınmış olması ilk dikkat çeken şeylerdir, cenazelerin buzhane gibi bir yerde saklandıklarını net bir şekilde kendini belli etmekteydir. Tüccarlar artık iyice gemi azıya almıştır. Emniyet bu restin ardından çok daha büyük bir darbeye imza atar.

MİT ajanlarının sınırısız yetkili araması kartını ortaya döker ve ne kadar hastane varsa organ tüccarlarının merkezine bilgi çeken cihaz olup olmadığını kontrol etmek için tüm tahlil cihazlarını araştırmaya koyulurlar, AB hibesiyle gelmiş onlarca devlet hastanesi cihazının sim kartlı olduğu anlaşılır ve her türlü telsiz irtibatı kesilir bu cihazların, özel hastaneler de ise çok daha sert tedbirlerle karşılaşırlar. Çok detaya girmeye gerek yok konu amacından sapmasın.Bu olayın ardından bu ticaretin büyük devleri olaya el atmaya karar verirler. Bu işi affedersiniz sidik yarışına döndürerek tüm güvenlik kuvvetlerini üzerine çeken, sistemi işlemez hale getiren Türkiye sorumlusunun ipi çekilir. (yani aynı son başına gelir organları tek tek alınır, yani su testisi su yolunda kırılmıştır.)

Kısa süre içinde Türkiye'yi sarsacak bir infaz yaşanır, çok önemli bir iş adamı olan bu zat faili meçhul şekilde ölü olarak bulunur, Türkiye belki de yıllarca gündeme konu olacak bir faili meçhul cinayetini önünde bulur aslında herkesin malumu olan bu olayın ardında organ tüccarları yatmaktadır. Türkiye'de artık çalışamayacak olan organ tüccarları, hastanelerini yasal çalışma ortamına geçirerek, çalışma sistemlerini pasif hale getirirler yani organ ticareti sistemi tasfiye edilir. Türkiye de neredeyse artık sıradan bir hale gelen kayıp ve organ kaçakçılığı vakaları neredeyse sıfır düzeyine yani Sedat Baş Komiserin istediği seviyeye inmeyi başarmıştır. Sedat Baş Komiserin hiçbir çalışması boşa gitmmeiş sisteme vurduğu her darbe haklı sonucunu yerine getirmiştir.

Tabi sistem boşluk kaldırmaz, bulunması gereken daha onlarca organ vardı ve Türkiye'deki tüm genetik arşiv artık hiçbir işe yaramaz haldeydi. Sistemin yıllardır girmeyi düşündüğü alt yapısını kurduğu alternatif pazara artık geçiş vakti gelmişti. Plan SURİYE. Türkiye devre dışı kalınca ek tedbir Suriye devreye alınır. Türkiye eşi görülmemiş bir şekilde filmlerde dahi alay edilecek kadar Türkiye'de (Organize İşler)bu işin kolaylaştığından bahsedilir hale gelmişken bu olayı sıfıra yakına indirmeyi başarmış oldu. Taa ki Işid belası türeyinceye ve Suriye birbirine girinceye kadar....

Yıllardır bu konuda rahat olan ülkemiz Suriye'nin işlemez hale gelmesiyle birlikte, tekrar gündeme geldi. Sistem(papaz) hastanelerinden bir çoğu hafif düzeyli tekrar aktif konuma geçirilerek faaliyetlerine başladı. Öncelikle devletin dikkatini çok fazla çekmemek için Suriyeli mültecileri ve evsizleri kullanmayı düşünen sistem hastaneleri elbet yeterli gelmediği yerde halkımızı tehdit edecektir. Son dönemde artan kayıp vakaları ve organ tüccarlarının habersel faaliyetleri bundan ötürü olmaktadır. Uzun süredir ülkemizde görülmeyen bu vakalar ülkemizi tekrar eski haline getirme tehlikesine sokmaktadır.

Hatırlarsınız üzerinde kayıpların resimlerinin var olduğu umut otobüsleri vardır, sayıları bir dönemler o kadar artmıştı ki devlet insanların artık ailelerinden kaçtığı düşüncesini ele almaya başlamıştı. Bir dönemler insanlara bayıltıcı etkili büsküvi ikram ederek organları çalınan insanların hikayeleriyle karşılaştı, burun ameliyatına girip böbreği alınmış, kalp ameliyatı diye girip karaciğeri alınmış insanları gördü bu ülke. Tekrar bu ve bunlar gibi daha binlerce şeyle karşılaşmamak için uyanık olması gerekli emniyet güçlerinin. Bu pasif tüccar grubunun Türkiye'yi test ettiği bu dönemlerde tekrar burada çalışamayacağının gösterilmesi gerekir. Buna tabiki biz bir şey yapacak durumda görünmüyoruz şu anda. Kendimize dikkat edeceğiz yapacak bir şey yok.

TÜRK MİLLETİNİN DİKKATİNE...!!!

Okul çıkışlarında çocuklarınıza dikkat edin, özellikle sistem yakında okullarda check up hizmeti başlatacak sebebi belli bu kişiler özellikle daha dikatli olsun, ailenizden hiç kimsenin mümkün olduğunca tek başına hastaneye gitmesine müsade etmeyin, hele ki özellikle özel hastaneler'e, bir doktor size tedavinizin devlet hastanesinde değil de ancak özel hastane'de olabileceğini söylüyorsa kesin emin olmadan cevap vermeyin, burası devlet hastanesi ancak size 2 yıl sonra sıra gelir, özel'e gidin gibi absürt cevaplar veriliyorsa, sizi gözlerine kestirmiş olabilirler dikkatli olun, hele ki bu tip cevap almış kişiler, yolda karşıdan karşıya geçerken bile dikkatli olsunlar, ne zaman bir araba çarpar bilinmez, sistem hastanelerinde yaklaşık iki aydır başlayan bir başka olay ise basit hastalıklardan yatıp ölenlerin sayısındaki anormal artış, neredeyse ameliyata alınan her hastanın vefat ettiği hastaneler dikkatlerden de kaçan bir şey değil.

Anormal derecede düşük fiyatlara gerekli gereksiz check-up kampanyaları başlatılabilir bir çok özel hastanede, yakında tamamına yakınında devereye girer, hiç belli olmaz birden bir bakmışsınız sizde kalp varmış diye bir sonuç çıkar, ne olduğunu anlamadan ameliyata alınmışsınız ya da bir gece hastanede kalp hastalığınızın tedavisi sırasında kalbiniz durmuş. Belki de check-up sonuçlarınız da basit bir hastalık çıkar ve doktorunuz size kullanmanız için bir kutu hap verir, bir bakmışsınız siz anlamadan bu hap sizi sessiz sedasız hastaneye yatacak seviyeye sürüklemiş, doktorunuzda aaa biz hiç bu kadar hızlı ilerlemesini beklemiyorduk demek haplar fayda etmedi falan deyip sizi oyalarken, bir kaç güne vefat haberi ve ya bir organınızın alınması gerektiği haberiyle karşı karşıya kalmışsınız. Ölmeden kurtulduysanız gene bir umut var demektir.

İllede öldürülmeniz gerekmez, şu organ sizi hasta ediyor alınması gerekir demeleri de yeterli. Hasta takip sisteminin diğer adıyla aile hekimliğinin özel sistemlere de devreye girmesi için çok şiddetli baskılar bakanlığa başlamış olabilir, birçok sağlık ocaklarının özelleştirilmesi veya en kötü tahlil hizmetlerinin özel firmalar tarafından işletilmesi için devreye girilmeye başlanmış olabilir. Bu makinelerin bakımı masraflı devlete boş yük biz hem tahlil hizmetini veririz devlette makinalar için elini cebine atmak zorunda kalmaz, belirli bir ihale ücretiyle biz tahlil işini hallederiz deyip sağlık bakanlığını iknaya çalışmalar tüm hızıyla sürmekte olabilir.Son dönemlerde her türlü ölüm ve kayıp vakalarında çok ciddi artışlar var,uzun zamandır tvlere yansıyacak seviyelere çıkmayan bu olaylar yavaş yavaş televizyonlara yansımaya da başladı, bu devirde artık kimse çalıştırmak için bu ülkede çocuk kaçıracak değil buna emin olun. Sadece çocuklarınız değil sizde tehlikedesiniz sevdiklerinizde. uyanık olun, uyanık kalın.

Olayın çok daha insanı paranoyak hale getirecek boyutları var, genetik şifreleri uyan kişinin evine gizlice girip ilaçlarını değiştirerek bilinçli hastalığa sürükleyip hastaneye yatmasını sağlamak, eczaneden ilacını alacakken digital ortamda kişinin reçetesini değiştirip farklı ilaç verilemsini sağlamak, hastanede kan tahlili için kan verirken hemşirenin bir fazla tüp çekmesi gibi daha onlarca yöntem ve taktik, hepsini yazmak tabiki mümkün değil ve insanları gereksiz paniğe sürüklememek için gereklide değil, dediğim gibi uyanık olun uyanık kalın.

Suriye artık devre dışı orada herhangi bir şey yapmak doğru kişiyi bulmak mümkün değil, devreye Türkiye'yi aldılar aman dikkatli olun.

Gönül ister tüm tekniklerini anlatalım, doğal olarak her şeyi anlatmak mümkün olmadığı için en kısasıyla yazmaya gayret ettim, okuyana da okumayana da teşekkürler.

Bunları nereden mi biliyorum, siz daha iyisini bilirsiniz...

Kaynak : XXXX