- Konum
- This İs Angara
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Tem 2017
-
- Mesajlar
- 394
-
- MFC Puanı
- -9
Seydi Ali Reis iki büyük Portekiz Donanmasından kurtulduktan sonra Umman Denizinde sakin bir yolculuğa başladı. Ancak Kirman ve Zufar limanları geçilip de Şihr şehri hizasına gelindiğinde, emsali görülmemiş acı bir fırtına çıktı. Günbatısı istikametinden şiddetli rüzgar esiyor, donanmada yelken tutturulamıyordu. Bu firtınaya Yemen sahillerindeki insanlar zaman zaman rastladıklarından onu Tufan-ı Fil (Fil Kasırgası) adıyla anıyor ve bu tufana yakalananların kurtulmalarından ümitlerini kesiyorlardı. Bu sefer sıra Seydi Ali Reisin 9 kadırgasında mı idi?
Bora günlerce dinmek bilmedi. Seydi Ali Reis ve mürettebatı gece-gündüz mücadele ederek, metanetlerini yitirmediler. Rüzgar onları Hindistana doğru devamlı sürüklüyordu. Nihayet yorgun, aç, susuz ve bitap vaziyette Div Kalesi açıklarına ulaştılar. Fakat bu kale de Portekizlilerin elinde idi. Artık ne yelken, ne armadan hayır yoktu. Elde kalan küreklere asıldılar ve Daman Kalesi önlerine demir attılar.
Bu fırtına, Seydi Ali Reisin daha sonraki maceralı hayatının ilk basamağı idi. Bundan ancak 3 yıl 7 ay sonra İstanbula ulaşacaktı; Ama nasıl ve neliklerle.
Bora günlerce dinmek bilmedi. Seydi Ali Reis ve mürettebatı gece-gündüz mücadele ederek, metanetlerini yitirmediler. Rüzgar onları Hindistana doğru devamlı sürüklüyordu. Nihayet yorgun, aç, susuz ve bitap vaziyette Div Kalesi açıklarına ulaştılar. Fakat bu kale de Portekizlilerin elinde idi. Artık ne yelken, ne armadan hayır yoktu. Elde kalan küreklere asıldılar ve Daman Kalesi önlerine demir attılar.
Bu fırtına, Seydi Ali Reisin daha sonraki maceralı hayatının ilk basamağı idi. Bundan ancak 3 yıl 7 ay sonra İstanbula ulaşacaktı; Ama nasıl ve neliklerle.