Yalova yöresi , Türkler den önce Roma - Doğu Roma (Bizans ) ya , daha önce de Bitinya ya bağlıydı.
Bitinya yla ilgili Bizans arşivlerinin hemen hemen tamamının kaybolmuş olması , bu bölgenin Osmanlı fethi öncesindeki durumunun bilinmesini zorlaştırmaktadır.Ancak , Bizans kaynaklarının suskunluğu , arkeolojik araştırmalar ve bazı 15. yüzyıl Osmanlı kaynaklarıyla bir noktaya kadar giderilebilmektedir.
Bitinya ve önceki dönemde , Yalova yöresiyle ilgili olarak ; Prainetos Prenektos (Karamürsel ) , Drepane Drepanum ( Hersek civarında köy ) , Pylai ( Çiftlikköy civarında , olasılıkla Sahil Mahallesi civarında yerleşim yeri ) , Pythia Therma ( Termal Kaplıcaları ) , Soteropolis ( Koru Köy civarında bir yerleşim yeri ) , vb isimler göze çarpar.
Bazı kaynaklarda , 1236 yıllarındaki bir evrakta , Yalova yöresinin genel adının Pylopythia olduğu yazılıdır.Gerek Pylai ( Çiftlikköy ) , gerek Pythia ( Termal ) bu bölgede olduklarına göre , büyük bir olasılıkla bu iki isim birleştirilerek bölgeye ad olarak verilmiştir.
Daha sonra , bazı kaynaklarda , Yalova yöresiyle ilgili olarak Xenodochion ismine de rastlanır.
13. yüzyılda , günümüzdeki Karamürsel ve Yalova arasındaki düz kıyı ovası , Halizones Toprakları ya da Yalak Ovası olarak adlandırılıyordu.
Antik dönemde Arganthonios olarak tanınan Samanlı Dağları nın adı da Sifones Dağları ydı.
Türklerin eline geçtikten sonra , yöre hakkında çeşitli isimlerin kullanıldığı dikkati çeker.
Örneğin Katip Çelebi , Yalakabad adından söz etmekte ve kaplıcanın bulunduğu yere , Yalıova denildiğini işaret etmektedir.
Ahmet Refik Altınay ın hazırladığı ,Hicri Onikinci Asırda İstanbul Hayatı isimli kitaptaki Divan-ı Hümayun belgelerinde , Yalakabad hakkında çeşitli bilgiler vardır.Yalnız bir yerde Yalakabad yerine Yalive kelimesi geçer.
Dr. J. Siotis in 1906 yılında hazırladığı Les Thermes de Pythia isimli kitapta ise YALOVA adı yer alır.
Türkçe ve Rumca , Yali / Yalı bugün , kıyı sahil anlamına gelmektedir.Bu kelimenin sonuna Ova eklenmesiyle meydana gelen Yaliova / Yalıova , sahildeki ova anlamında kullanılmış ; Yalıova daki ı harfi , kullanım kolaylığından düşmüş ve YALOVA olarak halk diline yerleşmiş olabilir.
Atatürk ün davranışı da , bu iddiayı doğrular görünümdedir. Atatürk , Türk Tarihi ile ilgili olarak Yalova da yaptığı bir çalışmanın altını imzalarken , 16 / 17 .8.1931 tarihini yazmış ve altına : ( YALİ OVA / YALOVA ) DİYE NOT DÜŞMÜŞTÜR.
Bitinya yla ilgili Bizans arşivlerinin hemen hemen tamamının kaybolmuş olması , bu bölgenin Osmanlı fethi öncesindeki durumunun bilinmesini zorlaştırmaktadır.Ancak , Bizans kaynaklarının suskunluğu , arkeolojik araştırmalar ve bazı 15. yüzyıl Osmanlı kaynaklarıyla bir noktaya kadar giderilebilmektedir.
Bitinya ve önceki dönemde , Yalova yöresiyle ilgili olarak ; Prainetos Prenektos (Karamürsel ) , Drepane Drepanum ( Hersek civarında köy ) , Pylai ( Çiftlikköy civarında , olasılıkla Sahil Mahallesi civarında yerleşim yeri ) , Pythia Therma ( Termal Kaplıcaları ) , Soteropolis ( Koru Köy civarında bir yerleşim yeri ) , vb isimler göze çarpar.
Bazı kaynaklarda , 1236 yıllarındaki bir evrakta , Yalova yöresinin genel adının Pylopythia olduğu yazılıdır.Gerek Pylai ( Çiftlikköy ) , gerek Pythia ( Termal ) bu bölgede olduklarına göre , büyük bir olasılıkla bu iki isim birleştirilerek bölgeye ad olarak verilmiştir.
Daha sonra , bazı kaynaklarda , Yalova yöresiyle ilgili olarak Xenodochion ismine de rastlanır.
13. yüzyılda , günümüzdeki Karamürsel ve Yalova arasındaki düz kıyı ovası , Halizones Toprakları ya da Yalak Ovası olarak adlandırılıyordu.
Antik dönemde Arganthonios olarak tanınan Samanlı Dağları nın adı da Sifones Dağları ydı.
Türklerin eline geçtikten sonra , yöre hakkında çeşitli isimlerin kullanıldığı dikkati çeker.
Örneğin Katip Çelebi , Yalakabad adından söz etmekte ve kaplıcanın bulunduğu yere , Yalıova denildiğini işaret etmektedir.
Ahmet Refik Altınay ın hazırladığı ,Hicri Onikinci Asırda İstanbul Hayatı isimli kitaptaki Divan-ı Hümayun belgelerinde , Yalakabad hakkında çeşitli bilgiler vardır.Yalnız bir yerde Yalakabad yerine Yalive kelimesi geçer.
Dr. J. Siotis in 1906 yılında hazırladığı Les Thermes de Pythia isimli kitapta ise YALOVA adı yer alır.
Türkçe ve Rumca , Yali / Yalı bugün , kıyı sahil anlamına gelmektedir.Bu kelimenin sonuna Ova eklenmesiyle meydana gelen Yaliova / Yalıova , sahildeki ova anlamında kullanılmış ; Yalıova daki ı harfi , kullanım kolaylığından düşmüş ve YALOVA olarak halk diline yerleşmiş olabilir.
Atatürk ün davranışı da , bu iddiayı doğrular görünümdedir. Atatürk , Türk Tarihi ile ilgili olarak Yalova da yaptığı bir çalışmanın altını imzalarken , 16 / 17 .8.1931 tarihini yazmış ve altına : ( YALİ OVA / YALOVA ) DİYE NOT DÜŞMÜŞTÜR.