McKinsey Küresel Enstitüsü‘nün yayınlamış olduğu rapora göre, yapay zeka teknolojileri ile 2030 yılına kadar ABD üzerindeki toplam çalışma saatlerinin %30’u otomasyona aktarılacak. Bu duruma göre değişim en çok kadın çalışanın yoğun olduğu sektörlerde olacak. Rapor göre düşük ücretli çalışan kadınların, önümüzdeki 7 yıl içerisinde mevcut işlerini değiştirmek zorunda kalma olasılığının erkek çalışanlardan 1,5 kat daha fazla olduğu belirtildi.
Yapay zeka teknolojileri, çalışma alanında devrim niteliğinde dönüşümlere kapı aralıyor. Pek çok iş kolunun gelecek yıllar içersinde ortadan kalkması elbette bekleniyor. Yapay zeka ve veri mühendisliği, yapay zeka uzmanlığı gibi yeni meslekler de zamanla daha önemli bir hale geliyor. Raporda, yapay zekanın en çok; ofis destek, satış sorumlusu, müşteri ilişkileri ve yemek sektörü iş kollarındaki çalışanları etkileyeceğini belirtti.
“Üretken yapay zeka güncel haliyle bilim-teknoloji-mühendislik ve matematik (STEM) olarak adlandırılan iş alanlarında üretkenliği artıran önemli bir teknoloji olarak ön plana çıkıyor. Yaratıcılık gerektiren tasarım odaklı mesleklerde çalışanlar, iş-finans ve hukuk profesyonelleri, sağlık sektörü çalışanları için de verimlilik açısından oldukça değerli faydalar sunuyor. Küresel araştırma şirketlerinden Gartner’ın raporuna göre; 2025’e kadar küresel şirketlerin yaklaşık yüzde 40’ında CEO veya COO’ya rapor veren bir baş yapay zeka yetkilisi olacak. Aynı raporda 2026 yılına kadar yapay zekanın tüm ilerlemelere rağmen küresel istihdam üzerindeki etkisinin nötr olacağı, 2033’e kadar ise yapay zeka çözümleri ile 500 milyondan fazla yeni istihdam yaratılacağı tahmin ediliyor. McKinsey raporuyla beraber düşünüldüğünde bu dönüşümü iyi okuyup analiz etmenin önemi ortada” diye konuştu.
Yapay zeka teknolojileri, çalışma alanında devrim niteliğinde dönüşümlere kapı aralıyor. Pek çok iş kolunun gelecek yıllar içersinde ortadan kalkması elbette bekleniyor. Yapay zeka ve veri mühendisliği, yapay zeka uzmanlığı gibi yeni meslekler de zamanla daha önemli bir hale geliyor. Raporda, yapay zekanın en çok; ofis destek, satış sorumlusu, müşteri ilişkileri ve yemek sektörü iş kollarındaki çalışanları etkileyeceğini belirtti.
Riskli pozisyonlar 1 yılda %25 arttı
McKinsey Küresel Enstitüsü‘nün raporunda vurgulanan bir başka düşünce ise üretken yapay zekanın; öğretmenlik, inşaat - bilgisayar mühendisliği, hukuk, iş -finans, muhasebe, oyun/eğlence/medya, güvenlik ve sosyal hizmetler gibi alanlardaki çalışma saatini ise yüzde 30 oranında azaltacak olması. Rapora göre; teknolojik gelişme nedeniyle ABD’de risk altında kalan istihdam sayısının geçen yılki rapora göre %25 gibi yüksek bir artışla 12 milyon olarak belirlenmesi de dikkat çekiyor.Yapay zeka sayesinde 2033’e kadar 500 milyon yeni iş gücü oluşacak
Yapay zeka, IoT ve Gaming sektörlerinde faaliyet gösteren girişimcilik stüdyosu Cerebrum Tech’in Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul, üretken yapay zekanın (generative AI) çoğu mesleği ortadan kaldırmayacağını ancak iş yaşamına hızla entegre olacağını vurguladı. Dr. Erkul,“Üretken yapay zeka güncel haliyle bilim-teknoloji-mühendislik ve matematik (STEM) olarak adlandırılan iş alanlarında üretkenliği artıran önemli bir teknoloji olarak ön plana çıkıyor. Yaratıcılık gerektiren tasarım odaklı mesleklerde çalışanlar, iş-finans ve hukuk profesyonelleri, sağlık sektörü çalışanları için de verimlilik açısından oldukça değerli faydalar sunuyor. Küresel araştırma şirketlerinden Gartner’ın raporuna göre; 2025’e kadar küresel şirketlerin yaklaşık yüzde 40’ında CEO veya COO’ya rapor veren bir baş yapay zeka yetkilisi olacak. Aynı raporda 2026 yılına kadar yapay zekanın tüm ilerlemelere rağmen küresel istihdam üzerindeki etkisinin nötr olacağı, 2033’e kadar ise yapay zeka çözümleri ile 500 milyondan fazla yeni istihdam yaratılacağı tahmin ediliyor. McKinsey raporuyla beraber düşünüldüğünde bu dönüşümü iyi okuyup analiz etmenin önemi ortada” diye konuştu.
