Gel De Geleyim
Ağustos ayında günün yaktığı
Yapraklar misali sol de solayım.
Ceylan gözlerinin ufka baktığı
Çıktığın tepeye gel de geleyim.
Gürleyerek akan nehir yatağı
Çamın boy verdiği gönül otağı
Koca düz ovada kalan batağı
Has gül bahçeleri kıl de kılayım.
Sevgiyle çatılan hilal kaşını
Ortadan bölünen sabır taşını
Vara yoğa akan billur yaşını
Gönlünü mendil yap sil de sileyim.
Konuşurken beni anan dudaklar
Manalı bakışlar ah neler saklar
Aklıma geldikçe başlar yasaklar
Gizli sırlarımı bil de bileyim.
Güldüğünde güle dönen yüzünü
Sevdaları yaran, bölen gözünü
Gönlüme çaktığın sevda sözünü
Kalbimi ortadan dil de dileyim
Sallarım kolumu tutulmaz boşluk
Katran karasına döner her kuşluk
Yüzünde tebessüm gönülde hoşluk
Yüzüne baktıkça gül de güleyim.
Yazamam ömür’ün her bir anını
Boş yere dökemem aşkın kanını
İstiyorsan ömrün kalan yanını
Bu aşkın uğruna öl de öleyim.
01.03.2010
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Ağustos ayında günün yaktığı
Yapraklar misali sol de solayım.
Ceylan gözlerinin ufka baktığı
Çıktığın tepeye gel de geleyim.
Gürleyerek akan nehir yatağı
Çamın boy verdiği gönül otağı
Koca düz ovada kalan batağı
Has gül bahçeleri kıl de kılayım.
Sevgiyle çatılan hilal kaşını
Ortadan bölünen sabır taşını
Vara yoğa akan billur yaşını
Gönlünü mendil yap sil de sileyim.
Konuşurken beni anan dudaklar
Manalı bakışlar ah neler saklar
Aklıma geldikçe başlar yasaklar
Gizli sırlarımı bil de bileyim.
Güldüğünde güle dönen yüzünü
Sevdaları yaran, bölen gözünü
Gönlüme çaktığın sevda sözünü
Kalbimi ortadan dil de dileyim
Sallarım kolumu tutulmaz boşluk
Katran karasına döner her kuşluk
Yüzünde tebessüm gönülde hoşluk
Yüzüne baktıkça gül de güleyim.
Yazamam ömür’ün her bir anını
Boş yere dökemem aşkın kanını
İstiyorsan ömrün kalan yanını
Bu aşkın uğruna öl de öleyim.
01.03.2010
Necati ŞİMŞEK
Ankara