• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Anne Baba Tutumları

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Yetişecek tüm nesiller anne-babaların eseridir. Onun için anne-babaların çocuğa karşı tutumları ve kullandıkları disiplin yöntemleri çok önemlidir. Anne babaların kendi aralarında ki ilişkilerinin sağlıklı ve sağlıksız olması çocuğa yansımakta, kişilik gelişimini etkilemektedir. Ana-baba tutumları şiddetli reddedici tutumdan, aşırı izin verici tutuma kadar geniş bir yelpazeyi içerir. Bunların merkezinde ideal olduğu düşünülen bilinçli-demokratik ana-baba tutumudur.

Anne ve babaların çocuklarına karşı tavırlarını etkileyen başlıca faktörler şöyle sıralanabilir,

-Toplumun kültürel değerleri.”Genellikle Türk ailesinde çocuktan uysallık, söz dinleme, usluluk gibi özellikler beklenir.
-Çocuklarının sayı, cinsiyet ve kişilik özelliklerinden memnun olan anne ve babalar, memnun olmayanlara oranla daha uygun tavırlara sahiptirler.
-Anne babanın çocuğunu nasıl yetiştireceğini bilmesi, kendilerini bu konuda yeterli görmeleri anne ve babanın tutumlarında etkilidir.


Başlıca Anne Baba Tutumları Şunlardır;
ŞİDDETLİ RET EDİCİ ANA BABA TUTUMU


Ret edilen çocuğa evdeki diğer çocuklardan farklı davranılır. Beğenilmez ve devamlı her yaptığı eleştirilir. Çocuğun eksik ve yanlış davranışları araştırılır. Çocuğa baskı yapmak için her türlü fırsat kollanır. Çocuğun iyi yönleri değil de devamlı kötü yönleri su yüzüne çıkarılır. Her türlü angarya bu çocuğa yıkılır. Bazen diğer çocuklar da bu muameleden nasiplerini almaktadırlar. Ama genel de günah keçisi olarak bir çocuk seçilir.
Bu tip anne baba davranışlarının çok farklı sebepleri vardır. Çocuk evlilik dışı, istenmeyen bir bebek olabilir. Anne baba olmaya madden ve manen hazır olmayabilirler. Çocukta bedensel ve ruhsal açıdan bir engel veya özür olabilir. Anne ya da baba çocuğa aşırı düşkünlük gösterip eşini ihmal ediyor olabilir. İhmal edildiğini düşünen eş çocuğu kendisine rakip olarak görebilir. Çocuğu kıskanabilir. Bu nedenle çocuğa karşı düşmanca davranabilir. Ayrıca çalışan bir anneyse annenin iş hayatının kesintiye uğramasına veya kariyerine engel olabilir. Bu nedenle de annenin çocuğu kabullenmesi güçleşecektir. Bazen de çocuğun aile üyelerine benzemiyor olması veya anne babanın sevmediği bir ferde benziyor olması anne babanın bu şekilde bir tutum benimsemesine neden olabilir. Ama bunlar sadece bahanedir. Hiçbir bahane çocuğu ret etme konusun da kabul edilir olamaz.

ŞİDDETLİ RET EDİCİ ANNE BABA TUTUMUNUN ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDE Kİ ETKİLERİ

-Şiddetli ret edici aile ortamında yetişen çocuklar yardım duygusundan uzaktır.
-Psikopat eğilimlidirler.
-Sinirli, agresif bir yapıları vardır.
-Duygusal kırgınlıkları sıklıkla yaşarlar.
-Hayvanlara ve özellikle kendilerinden küçük insanlara karşı düşmanca davranırlar.
-Sevgiye en çok muhtaç olduğu zamanlar da ret edildiği, horlandığı için çocuğun ruhu derinden yara alır.
-Çeşitli psikolojik bozukluklara ve intihara yatkındırlar.
-Çocuk kötü muameleye maruz kalmamak için anne ve babaya karşı edilgen ve uysaldır.
-Hiçbir zaman kendisine ait bir güven duygusu geliştiremeyecektir.
-İleriki dönemlerde inatçılık, hırçınlık, uyumsuzluk,çete kurma ve çetelere üye olma,yasa dışı eylemlerde bulunma, depresyon, nevrozlar ve intihar eğilimleri görülebilir.
-Şiddetli ve aşırı bastırılmış duygular nedeniyle dengesiz bir kişilik sergileyebilmektedir.


KAYITSIZ VE PASİF ANNE BABA TUTUMU

Pasif ve kayıtsız ebeveyn, çocuğun davranışları karşısında "ilgisiz ve kayıtsız" davranışlar sergileyen anne babadır. Onlar için çocuğun varlığı ve yokluğu belli değildir. Bu gruba giren anne babalar hoşgörü ile boş vermeyi birbirine karıştırmaktadırlar.
Çocuk anne babayı rahatsız etmediği müddetçe ,görünürde çocukla ilgili pek bir problem yoktur. Eğer çocuk anne babayı rahatsız eder ve onların yollarına çıkıp engel teşkil ederse ,anne baba çocuğa karşı düşmanca bir tutum ve tavır takınır. Daha sonra ise çocuğa karşı yine kayıtsız tutum sergilerler. Anne babaların kişilik yapıları değişkendir. Rahat , sessiz ,vurdumduymaz pasif oldukları gibi saldırgan da olabilirler.
Bazı anne babalarsa çocuğa karşı kayıtsız kalmanın ona ilgi ve sevgi vermemenin doğru olduğunu düşünmektedirler. (Çocuk şımarabilir. Yarın öbür gün anneyi anne babayı da baba olarak bilmez. Evde anne babanın otoritesi sarsılır.)
Yukarıda anlatılan, kayıtsız, pasif ve ilgisiz anne babaların tutumlarının çeşitli nedenleri vardır. Kısaca nedenler şunlar olabilir: Çalışma hayatının yoğun temposu nedeniyle anne babalarda oluşan aşırı yorgunluk ve çocuklara ayırabilecek zamanın çok sınırlı olması, ayrılan zamanın da etkin kullanılmayışı, çocuk bakımını annenin dışındaki büyükanne veya büyükbabanın üstlenmesi, evde bakıcının bulunması ve bunların çocuğu anne babayla paylaşmak istememeleri, çocuğun her işinin bu kişiler tarafından yapılıyor olması,çocukla paylaşımın az olması,çocuktan uzak yaşanılıyor olması, anne baba lığa hazır olunmaması,anne babanın aralarında ki problemlerle uğraşırken çocuğu yok saymaları,çok fazla çocuğa sahip olunduğu için gerekli ilginin gösterilmemesi, bazı bölgelerde hala geçerli olan geleneğimiz "Büyüklerin yanın da çocuk sevilmez,öpülmez,kucaklanmaz hatta, çocuk ağlıyor olsa dahi büyüklerden izin alınmadığı müddetçe çocuğa bakılmaz." Gibi nedenler sayılabilir. Ama hangisi çocuğunuzu kaybetmeniz için yeterli neden olabilir.


KAYITSIZ VE PASİF ANNE BABA TUTUMUNUN ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDE ETKİLERİ

-İhmal edilmiş bir kimse olarak, ana babanın ilgisini çekmek için çoğu zaman kötü davranışlar sergilerler.
-Çocuklar agresif,saldırgan ve suça yönelik davranışlar gösterebilirler.
-Çocuk büyüdükçe aile ile çatışmaları artacak, aileden intikam alma yollarını arayabilir.
-Yaşı ilerledikçe aileden uzaklaşır.
-Anne babanın ilgiye bakıma muhtaç olduğu zamanlarda onların yanın da olmaz
-Daha ileriki yıllarda ev ortamında bulamadığı ilgi ve sevgiyi dışarıda arar.

BASKICI, OTORİTER, KATI VE SIKI ANNE BABA TUTUMU

Katı baskıcı, ve hoşgörüsüz tutum sergileyen Anne Babalar çocuğunu, kendi ideallerinde yaşattığı kalıplara uygun küçük bir yetişkin yapma çabası içindedirler.
Anne babanın gözleri sürekli bu çocukların üzerindedir. Davranışında oturuşunda, kalkışında, konuşmasında, gülmesinde, yemesinde, içmesinde kısaca çocuğun yaptığı her türlü harekette bir kusur bir yanlış arayıp dururlar.
Sürekli kusur aradıkları içinde çocuk devamlı tetiktedir. Streslidir."Acaba yine mi hata yaptım? Yoksa yaptığım yanlış mı? Annem babam bunu duyarsa neder ?" kaygısını çocuk devamlı yaşar. Devamlı tedirgin olduğu içinde (çocuk bu durumdayken), anne baba hata bulmakta hiç de zorlanmazlar. Çocuğa sürekli kızıp, azarlarlar.Onu hor görürler.Çeşitli olumsuz özelliklerle çocuğu nitelendirirler. Hatta daha da ileri giderek "Çocuğumu eğitiyorum, terbiye ediyorum ." Mantığıyla çocuğa bu tür ailelerde şiddet uygulanır. Çocuğu anlama çabasını hiç göstermezler
Baskıcı, otoriter, katı, sıkı ailenin verdiği eğitim de ceza her zaman ön plandadır. Ayrıca çocuğun işlediği suçla ceza orantılı değildir.
Çocuktan yaşının üstünde bir olgunluk beklenir. Çocuğa özgürlük kesinlikle verilmez

BASKICI, OTORİTER, KATI VE SIKI ANNE BABA TUTUMUNUN ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDE ETKİLERİ

-Anne babanın çocuğu sürekli eleştiriyor olması çocuğu çekingen yapar.
-Çocuk attığı her adımda yanlış yapma korkusu içindedir. Kendine güven duygusu gelişmez.
-Duygu ve düşüncelerini içine atarak onları bastırır.
-Çocuk ve Anne Babanı sürekli çatışma yaşadığı durumlarda kendi iç dengesini yitirebilir. Ya tümüyle çığırından çıkar ve ele avuca sığmaz yada tamamen renksiz, kişiliksiz, varlığı yokluğu belli olmayan birisi haline gelebilir.
-Başkasının etkisinde kolaylıkla kalabilir.
-Kim nereye çekerse o tarafa yönelir.
-İnsanlar tarafından kolay kandırılır, kullanılır.
-Aşırı hassas, kırılgan ve hastalıklı bir kişilik yapısı görülebilir.
-Aşağılık duyguları gelişmiştir.
-Suçlayan, cezalandıran, sürekli çocuğun her yaptığına karışan anne babanın çocukları kolayca ağlayan çocuklardır.

DENGESİZ, KARARSIZ VE TUTARSIZ ANNE BABA TUTUMU

Çocuk eğitiminde tutarsızlık çok yönlüdür. Çocuğun belli bir davranışı kimi zaman hoş görülmesi kimi zamanda aynı davranış yüzünden ceza alması çocukta cezanın anlamı ve suçun niteliği hakkında kuşkular uyanmasına neden olur.
Anne babanın çocuğun yanında ve onun hakkında birbirlerini eleştirmeleri,birinin olumlu yaklaşımına diğerinin olumsuz tutumu veya anne ya da babadan herhangi birisinin devamlı çocuğun tarafını tutuyor olması ,çocuğu koruyup kollaması sıklıkla rastladığımız eğitim yanlışları içerisinde yer almaktadır.
Unutulmamalıdır ki çocuklar çok iyi gözlemcidirler. En iyi gözlemledikleri kişilerse anne babalarıdır. Bu etkili gözlemleri sonucunda çocuk anneyi ve babayı nasıl kullanabileceğini, onlardan nasıl yararlanabileceğini çok çabuk öğrenir.
Bütün çocuklarını eşit düzeyde sevildiklerini söylemelerine rağmen kimi anne babanın bazı çocuklarını daha çok sevdikleri gözlenmektedir. Böyle durumlarda anne babalar sevdikleri çocuklara daha fazla zaman ayırır ve onları kayırırlar. Evdeki diğer kardeşler bu durumu fark ettikleri andan itibaren hem anne babaya hem de kardeşlerine karşı kıskançlık ve kin duyguları beslemeye başlarlar. Anne babanın gözündeki bu kardeşi kötülemeye çalışırlar. Amaç anne ve babadan biraz daha fazla ilgi ve sevgi koparabilmektir.
Anne ve babaların çocuklar arasındaki tutarsız ve ayırımcı davranışlarından bir başkası ise kız erkek çocuk ayrımıdır. Erkek çocuklar kız çocuklara oranla daha ayrıcalıklıdır. Bazı aileler de ise durum tam tersine olabilmektedir
Çocuğa verilen eğitim türünde de tutarsızlık görülmektedir.Anne babalar çocuklarına karşı bazen çok hoşgörülü,bazen katı,bazen demokratik bazen de vurdumduymaz davranabilmektedirler.Bu durumda çocuğun kafası oldukça karışmaktadır.
Büyük çocukların yetiştirilme tarzı ile küçük çocukların yetiştirilme tarzları arasında farklılıklar görülmektedir.İlk çocuğu yetiştirirken daha otoriter,kuralcı ve hatalı olurken,ortanca çocuklara ise biraz daha esnek davranılmakta ,küçük çocuklar da ise daha sevecen ve hoş görülü olunmaktadır.
"Çocuklara boyun eğmede" anne babanın yaptığı diğer bir eğitim hatasıdır.Anne baba çocuğun eve hakim ve hükmeden kişisi olduğunu kabul etmiştirler."Aman ağlamasın. Hasta olmasın. Zaten özürlü biz onu üzmeyelim .O tek çocuğumuz onun istediğini yapmayacağız da kimin istediğini yapacağız?..."Gibi düşüncelerden yola çıkan anne babalar bir müddet sonra çocuğu hiçbir şekilde frenleyemez hale gelirler. Çocuk ev içinde ve evin dışında da her zaman ve her yerde kendi dediğinin olmasını ister.

DENGESİZ, KARARSIZ VE TUTARSIZ ANNE BABA TUTUMUNUN ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDE ETKİLERİ

-Çocuk hangi davranışın nerede ve ne zaman yapılmayacağını kestiremez.
-Neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilemez.
-Ayrıca çocuk yaptığı davranışın doğru olup olmamasından daha çok "Ne zaman yaparsam cezadan kurtulabilirim." -düşüncesiyle ilgilenir."Her şey yap ama cezadan nasıl kurtulabileceğini bul." tekniğini geliştirir.
-Çocuk kendini kanıtlamak ve dikkatleri üzerine çekmek için sinirli, ürkek yumuşak huylu, ılımlı ,söz dinleyen bir çocuk olmak ya da kendi benliğini ve bağımsızlığını göstermek için kavgacı,asabi,çabuk kırılıp öfkelenen,tepkisel bir kişilik yapısı geliştirebilir.
-Her şeyden önemlisi dengeli ve sağlıklı bir kişilik yapısı geliştirmek için oldukça fazla çaba harcaması gerekecektir.


KABUL EDİCİ, GÜVEN VERİCİ HOŞGÖRÜLÜ VE DEMOKRATİK ANNE BABA TUTUMU

Anne babanın çocuğu kabulü,sevgi ve sevecenlikle ele alması,çocukla ilgilenmesi şeklinde davranışa yansımaktadır.Kabul eden anne baba,çocuğun ilgilerini göz önünde tutarak ,onun yeteneklerini geliştirecek ortamı çocuk için hazırlar.Kabul gören çocuk,genellikle sosyalleşmiş,işbirliğine hazır,arkadaş canlısı,duygusal ve sosyal açıdan dengeli ve mutlu bir bireydir.
Anne baba birbirlerine ve çocuklarına karşı olan duygularında net ve açıktır.Aile içinde güven ve şeffaflık vardır.Aile huzurludur.Problemlerle nasıl baş edebileceklerini birlikte araştırırlar.Bu ortamda yetişen çocuğa kişilik özelliği olarak aynen yansır. Eğer aile ortamı çocuğa kendi benliğini,kimliğini ,duygu ve düşüncelerini anlatma özgürlüğü veriyorsa çocuk sağlıklı bir biçimde olgunlaşma yolunda gelişir. Ana babanın denetimli serbest bırakması çocuğun kendisini geliştirici imkanları önüne sunması demektir. Çocuk daha yaratıcı ve daha toplumsal bir birey olarak yetişecektir. Bu tutum içersindeki ana babalar olgun insanlardır. Aileyi ilgilendiren kararlar alınırken çocuğunda fikri alınır."Daha o çocuk. Bu işten o ne anlar."Mantığı bu aileler de görülmez.Bu tür ailelerde çocukta bizimle yaşıyor. Ve alacağımız kararlarda onun da söz hakkı olmalıdır. Düşüncesi hakimdir. Aile fertlerinin hepsinin eşit söz ve oy hakkı vardır.
Çocuğun bir birey olarak ailesini sevip sayan ama bağımsız bir fert olması gerektiği inancı mevcuttur. Çocuğa sevgi ve saygı gösterilir. Çocuğun kendi düşünce ve fikirlerini (ne kadar mantıksız olursa da olsun) açıklama fırsatı verilir. Çocuk susmaya değil konuşmaya teşvik edilir.
Aile her şeyden önce çok iyi rehberdir. Çocuğa yol gösterilir ama alacağı kararlar konusunda serbest bırakılır çocuğa bir çok alternatif sunulur . seçim sadece çocuğa aittir. Seçimin sonucuna katlanması da çocuğundur. Böylelikle çocuğa nasıl karar vereceği aldığı kararların sonucuna da nasıl katlanacağı öğretilir."Karar senin kararın. Sonuçta aldığın karar, senin çünkü yaşadığın hayat sadece ve sadece sana aittir."Düşüncesi ailede hakimdir. Çocuğun ailede kendine özgü bir yeri vardır. Ailenin diğer üyelerinin istek ve ihtiyaçları, denge içinde karşılanır.
Böyle bir ailede evde ve toplum da kabul edilen ve edilmeyen davranışların sınırları bellidir. Çocuk neyi nerete yapacağını veya yapmayacağını bilir. Ev ve toplum kuralları, çocuğa anlatır. Ve bizzat uygulaması yapılır. Her şeyden önce anne ve baba iyi bir modeldir. Çocuklarında görmek istemedikleri davranışları kendileri de yapmazlar. Çocuk sınırlar için de özgürdür. Sözleri dinlenir yetişkinler tarafından kendisine değer verildiği ve önemsendiği çocuk hisseder. Kendine ait bir saygı ve özgüven geliştirir.
Özellikle çocuğa şiddet ve duygusal yaptırım gücü yerine ona anlatarak ve onu ikna ederek denetlemeyi seçen anne babanın çocukları: anne babaların duygu, düşünce değer ve beklentileri hakkında sebepleri ve sonuçları konusunda bilgi sahibidirler. Çocuklar buna göre hareket ederler. Evde hangi davranışın sonucunun ne olacağı önceden belirlenmiştir.
Demokratik ailede yetişen birey , hem davranış seçiminde kendini özgür görebilir, hem de seçimleri hakkında kısıtlanacağından çekinmeden anne ve babasına danışabilecek onlarla fikir alış verişinde bulunabilecek durumdadır. Aile fertleri arasında açık ve net bir iletişim söz konusudur. Duygu ve düşünceler açık kalplilikle ifade edilmektedir. Problemlerde yine aynı şekilde konuşarak ve ikna edilerek çözüme ulaştırılmaya çalışılır. Çözüm ararken de demokratik yollara baş vurulur.

KABUL EDİCİ, GÜVEN VERİCİ VE DEMOKRATİK ANNE BABA TUTUMUNUN ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Demokratik ve güven verici bir ortam da yetişen çocuk , kendine ve çevresine saygılı ,sınırları bilen ,yaratıcı,aktif, etkin, girişken, yaratıcı ilişkiler kurabilen, kendine karşı fikirlere saygı duyan, kendi inandıklarını sonuna kadar savunabilen ,atılgan, fikirlerini serbestçe söyleyebilen ve kendine ait fikirleri doğrultusunda hareket eden , kişilik ve davranışları açısından dengeli sorumluluk duyguları gelişmiş, kurallara ve otoriteye karşı körü körüne bağlı olmayan, hoşgörülü ,açık fikirli , anlaşılır, toplumsal ve uyumlu bir birey olarak yetişir.

Çocuklarınızı saygılı yapmak için :
Ona karşı daima güler yüzlü olun.Küçük kabahatlerini cezalandırmayın.Onun hislerine değer verin ve bunu gösterin.

Çocuklarınızın güveninin kazanmak için:
Onları babaları ile korkutmayın, babasından ve annesinden her olumlu hareketinde destek göreceğini anlatın.Onların sevinçlerini paylaşın, acılarına ortak olun, size bir şey sorduklarında ilgiyle cevap verin.Çocukların size güvenmesini sağlamak için onlara boş vaatlerde bulunmayın, vaadinizi yerine getirin, eşler olarak birbirinize saygı gösteriniz çocuklarınızın önünde birbirinize karşı kırıcı davranmayın.

Çocuklarınızın size saygı göstermesi ve iltifat etmesi için;
Çocukların kusurlarını suçlarını alay ve hakaretle karşılamayın, her şeylerini tenkit etmeyin zira tenkit edilen çocuk çekingen olur.(Olumlu tenkitler hariç)

Çocuklarınızın sözünüzü dinlemeleri için;
Onlardan yerine getirebilecekleri şeyleri isteyin. Kuru tehdit savurmayın.Çocukların kardeşlerini sevmeleri için birini cezalandırırken, öbürünü mükafatlandırmayın bu düşmanlığa yol açar.Birini severken ve takdir ederken aynı şeyleri diğerine de yapın. Birbirlerine hakaret ettikleri zaman hemen araya girin.Ceza verirken suçun kimde olduğuna bakın.

Çocuklara insanları sevdirmek için;
Onlara daima iyi insanlardan bahsedin.Dünyadaki yardımlaşmadan ve iyiliklerden söz edin.

Çocukları kıskanç yapmamak için;
Çocuğun yanında durumu iyi olanları çekiştirmeyin.Varlıklı, işi yerinde, mutlu insanların başkalarını düşünmeyen insanlar olduğunu söylemeyin.

Çocukların hayal ve kabus görmemeleri için;
Onlara sihirden, büyüden, peri masallarından, Kaf dağının ardındaki devden, kötü kalpli cadıdan vs bahsetmeyin.

Çocukların inatçı olmamaları için;
Onların her istediğini yerine getirmeyin, çünkü böyle bir durumda istediği şeyi alamayan çocuk inatlaşabilir.Yalnızca onların haklı isteklerini yerine getirin.Eğer çocuk illa da istiyorum diye tepinmeye başlar ve sizde bundan sonra istediğini yerine getirirseniz çocuk haklı haksız her istediğini elde etmek için tepinir.

Çocuğunuzun yalancı olmamamsı için:
Yalan söylemeyin. Ona sürekli yalanın kötülüğünden bahsedin,daha küçüktür diye yalanlarını hoş görmeyin.Eğer çocuk suçunu itiraf ediyorsa onu cezalandırmayın.Çünkü bazı durumlarda çocuk sırf yalandan kurtulmak için yalan söyler.

Çocuklarınızı amaçlı,enerjik ve hayata sıcak bakan bir fert yapmak için;
Onlara ders yönünden fazla baskı yapmayın,bunun yerine dersin öneminden bahsedin.Onu hoşlandığı ve yeteneği olduğu mesleğe yönlendirin.Çocuğu sosyal faaliyetlere katın(Spor faaliyetler,Halk oyunları,satranç,resim vb.)
Çocuklarınızı düzene ve temizliğe alıştırmak için;
Yataklarını ,oyuncaklarını,kitaplarını ve düzelttiklerinde tebrik edin ve onlara ödül verin.Ama her zaman ödül vermeyin.Zira ödül araç olmaktan çıkıp amaç olabilir.Çocuklara dürüstlük aşılayın,mutluluğun sadece parada ve zenginlikte olmadığını canlı bir örnekle anlatın.

Çocukların cimri olmamaları için;

Paraya çok değer vermeyin.Fakirleri ve yardıma muhtaç olanları koruyun,kollayın.Çocuğunuzun yanında yardıma ihtiyacı olanlara yardım edin.Bu onlarda merhamet duygusunun gelişmesine yol açacaktır.
Çocukların sağlıklı olarak yaşamlarını sürdürmeleri için;
Çocuklarınızın üstüne çok titremeyin.Temiz havadan, kırdan, güneşten istifade ettirin. Vücudunu ilaca alıştırmayın.Yemeğini düzenli yemesi için (Mümkün olduğunca) yemek saatleri dışında yemek yemesine müsaade etmeyin.

EĞER

Bir çocuk, düşman bir çevrede yaşarsa,kavga etmeyi öğrenir.
Bir çocuk korku içinde yaşarsa,korkmayı öğrenir.
Bir çocuk kıskançlık içinde yaşarsa,nefret etmeyi öğrenir.
Bir çocuk ona cesaret veren bir çevrede yaşarsa,kendine güvenmeyi öğrenir.
Bir çocuk onu öven bir çevrede yaşarsa,o da takdir etmeyi öğrenir.
Bir çocuk sevgi içinde yaşarsa, sevmeyi öğrenir.
Bir çocuk kendine değer veren bir çevrede yaşarsa,bir gayesi olduğunu öğrenir.
Bir çocuk dürüst muamele görürse,adaletin ne olduğunu öğrenir.
Bir çocuk doğruluk içinde yaşarsa,hakikatin ne olduğunu öğrenir.
Bir çocuk daima dostluk,güler yüz anlayış gösteren bir çevrede yaşarsa,dünyanın içinde yaşanacak güzel bir yer olduğunu öğrenir.
Kısaca ,çocuk yaşadığı çevreyi örnek almayı öğrenir.
Bir çocuk onu öven bir çevrede yaşarsa,o da takdir etmeyi öğrenir.
Bir çocuk sevgi içinde yaşarsa, sevmeyi öğrenir.
Bir çocuk kendine değer veren bir çevrede yaşarsa,bir gayesi olduğunu öğrenir.
Bir çocuk dürüst muamele görürse,adaletin ne olduğunu öğrenir.
Bir çocuk doğruluk içinde yaşarsa,hakikatin ne olduğunu öğrenir.
Bir çocuk daima dostluk,güler yüz anlayış gösteren bir çevrede yaşarsa,dünyanın içinde yaşanacak güzel bir yer olduğunu öğrenir.
Kısaca ,çocuk yaşadığı çevreyi örnek almayı öğrenir.
 
Üst