Asuman Arsan

'' Vitrinde bir ayakkabı beğendim.. hemen mağazaya girdim. Ayakkabıyı giydim.. aynada ayaklarıma bakarken birden gözlerim daldı ve aklıma ayakkabısı olmayan çocuklar geldi. Ben bu ayakkabıyı hak etmiyorum dedim kendime ve çıktım mağazadan.. Sonrası mı sonrası benim vasiyetimdir.. Tüm mal varlığım eğitim kurumunun olacaktır... ''Asuman Arsan

Yeşilçam'ın ve 90'lı yıllarda ekrana gelen dizilerin şen şakrak yüzüydü Asuman Arsan.. özellikle komedi filmlerine kendine has oyunculuğu ve konuşma şekliyle renk katıyordu ancak onun da filmlerinde komedi olsa da gerçek yaşamında dram ve hüzün vardı...

Evliliklerinde mutluluğu bulamadı çok istemesine rağmen anne olamadı, bu duygusunu parklardaki çocukları severek tatmin etmeye çalıştı. Bir de üstüne hastalıklar geldi bir sabah yalnız yaşadığı evde cansız bedeni bulundu daha 63 yaşındaydı. Ölümü sonrası çok sevdiği çocuklara vasiyetinde bir sürprizi daha vardı...

1934 yılında İstanbul'da doğan Asuman Arsan, Cibali Kız Ortaokulu'ndan mezun oldu. İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda çocuk oyunlarında rol alarak sahnelere adımını atan Arsan, daha sonra 1951 yılında Ses Tiyatrosu'na geçerek profesyonel tiyatro yaşamına başladı. Behzat Tözün, Halide Pişkin, Reşit Baran, Handan Adalı, Nevzat Okçugil ve Toto Karaca gibi çok değerli isimlerin arasında yetişti. 46 yıldan beri sanat dünyasında olan, oyunlarda, müzikallerde, filmlerde ve televizyon dizilerinde rol alan sanatçı ilk aşkı 17 yaşında kendisinden 21 yaş büyük olan Muzaffer Hep güler'de tattı. 1955 yılında onunla evlendi ve beş buçuk yıl evli kaldıktan sonra ayrıldı. İkinci evliliğini Ümran Ertok ile yaptı, fakat bu evliliği 3.5 ay sürdü.

Tiyatro ve sinema sanatçısı ‘‘Yasemince’’ adlı televizyon dizisinde ‘‘Sürahi Hanım'ın gelini’’ rolünü oynayan, astım ve şeker hastalığı olan sanatçının kriz geçirdiği, bu nedenle de öldüğü tahmin ediliyor. Asuman Arsan, Çiçek Taksi dizisinin ikinci bölümünün çekimlerinden sonra önceki gün 17.00 sıralarında Cihangir Güneşli Sokak 29/3 numaradaki Arzu Apartmanı'nda 22 yıllık kiracısı olduğu evine geldi. Kapıdan girerken karşılaştığı komşusu Necip Koyun'a, ‘‘Astım krizi yine yolda yakaladı’’ dedikten sonra evine çekildi.

Türk insanının aile içi ilişkisini oldukça çarpıcı bir mizah diliyle ele alan ve milyonları ekran başına bağlayan ‘‘Sürahi Hanım’’, dünyayı zindan ettiği geliniyle bir daha kavga edemeyecek. Çünkü o gelin, Sürahi Hanım'a olmasa da, acı içindeki hayatına daha fazla dayanamadı. Şimdi ayrılığın ve kavga edememenin acısını gururuyla örtmeye çalışan Sürahi Hanım'ın, titremesine engel olamadığı dudaklarıyla oğluna dönüp, ‘‘Haşmet... Söyle şu kadına ölmesin’’ dediğini duyar gibiyiz. 11 Ekim 1997 tarihinde hayata gözlerini kapatan sanatçımızın;

Mekanı cennet olsun..

Saygılarımla Tugay Başaran

Paylaşım için teşekkürler emeğine sağlık

Çok sevdiğimiz , bizden biri olan bir oyuncuydu rahmetli. Sevgiyle anıyoruz.

Saygıyla anıyoruz