Atlantis Uygarlığı

Atlantis, Platon'un kitaplarında bahsettiği efsaneleşmiş bir kıta ve uygurlarlıktır.

Atlantisten ilk defa Platon'un Timaeus ve Critias kitaplarında bahsedilir.

Platon'a göre Atlantis kıtası çok zengindi ve soylu kişiler tarafından yönetilmekteydi. Uygarlık, Afrika ve Avrupa'nın Batı kısmının birçoğunu fethetmişti.

Platon, Atlantis'in M.Ö 9500 yılında Atina'yı fethetmeye çalışıp başaramadığını ve bir gecede tüm uygarlığın suların altına gömüldüğünü ifade eder.

Atlantis birçok tarihçi tarafından Platon'un kendi politik teorilerini anlatmak için yarattığı bir sanal uygarlık olarak kabul edilir. Fakat Atlantis'te anlatılan hikayelerin ne kadarı eski hikayelerden alıntı ne kadarı Platon tarafından hayal edilmiş bu konuda bir fikir birliği bulunmamaktadır.

İngiliz ordusunda görevli subay olarak Tibet'te bulunan ve daha sonraları dünyayı gezip araştırmalar yapan James Churchward ise Atlantis'in efsanevi Mu Uygarlığının bir kolonisi olduğunu iddia eder. James Churchward Tibet'te olduğu sıralarda bir manastırda bulunmuş ve bu manastırın saygın baş rahibi ona 14 - 15 bin yıllık Naacal tabletlerini göstermiştir. James Churchward bu tabletlerin kendi iddialarının kaynağı olduğunu belirtmektedir.

Atlantis'in Yeri

Atlantis'in yeri Amerikalı araştırmacı Robert Sarmast tarafından öngörülmüştür. Platon'un kitapları Critias ve Timaeus’dan yola çıkarak kitaplardaki 50 fiziksel ipucunu irdeledi ve yine de kendi çalışmaları yetersiz kaldı. Bunun üzerine dünyaca ünlü jeofizikçi Dr. John K. Hall ile işbirliği yaptı ve en sonunda üzerinde durdupu bölgenin 3 boyutlu haritasinı derinlik ölçüleriyle birlikte çıkarttı.

Robert Sarmast'a göre Atlantis Suriye ile Kıbrıs arasındaydı ve batan Atlantis'im en tepe noktası şu andaki Kıbrıs'dı. Robert Sarmast "Discovery of Atlantis" adlı kitabında iddialarını kuvvetlendiren bulgulara yer verdi.

Kaynak :