• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Belgrad Antlaşması

diShy

Onursal Üye
Üyelik Tarihi
27 Kas 2009
Konular
32,527
Mesajlar
50,860
MFC Puanı
2,580
Belgrad Antlaşması

Belgrad Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin 18 Eylül 1739 tarihinde Avusturya, 3 Ekim 1739 tarihinde de Rusya'yla imzalamış olduğu barış antlaşmalarıdır.
Savaşın Gelişmesi ve Antlaşma
1736'da Kırım Tatarları'yla olan sınır anlaşmazlıklarını bahane eden Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş açtı. 1737'de Avusturya da Rusya'nın müttefiki olarak savaşa katıldı.
Üç koldan Osmanlı arazisine hücuma geçen Avusturya orduları Niş'e kadar ilerledikten sonra, ardı ardıya yenilip geri atılınca Avusturya hemen İstanbul'da Fransız Elçisi olan Villeneuve Markizi'nin aracılığı ile barış görüşmelerinde bulunmak istedi. Rusya da İsveç'ten hücum beklediği için barış görüşmelerine razı oldu. Sadrazam ve Osmanlı ordusu serdarı olan Yeğen Mehmed Paşa orduyla İstanbul'a döndükten sonra Fransız ve Avusturya elçileri ve Rus grandükü ile konuştu. İzleyen günlerde ordu kadısı Esad Efendi, Reisülküttab Mustafa Efendi ve Mektubi Ragıp Efendi Dolmabahçe'de Mehmed Emin Efendi yalısında elçilerle yapılan oturumlarda barış koşullarını görüştüler. Tam bu sırada 22 Mart 1739'de Yeğen Mehmed Paşa veziriazamlıktan atılıp yerine Vidin Seraskeri Hacı İvazzade Mehmed Paşa getirildi ve ordu tekrar cepheye gönderildi. 22 Temmuz 1739'da, Viyana'da büyük şok yaratırcasına, Belgrad yakınlarında yapılan Hisarcık Muharebesi'nde Osmanlı orduları galip geldi. Belgrad Osmanlı ordusu tarafından kuşatıldı ve Belgrad tekrar Osmanlıların eline geçti. Tuna kıyılarında önemli kale mevkileri olan Semendire (şimdi Sırbistan'da Smederevo) ve Adakale'yi (şimdi Romanya'da Orşova) tekrar eline geçirerek Tuna Nehri tekrar Avusturya ile Osmanlı devleti arasında korunaklı bir sınır haline getirildi.
Avusturya bundan sonra hemen ateşkes ilan ederek Osmanlı İmparatorluğu ile Belgrad Antlaşması'nı 18 Eylül 1739'da imzaladı. Avusturya, 1718 Pasarofça Antlaşması'yla elde ettiği, Belgrad da dahil Kuzey Sırbistan'ı ve Küçük Eflak'ı (şimdi Romanya'da) Osmanlılara geri verdi.
Rusya orduları ise daha başarılı olmuşlar, Hotin ve Bender'i almışlar ve Boğdan'a girip Yaş (şimdiki Romanya'daki Iaşi) şehrini ellerine geçirmişler ve Avusturyalılarla Osmanlılar arasında Belgrad Antlaşması'nın imzalandığı haberi eriştiğinde Eflak'a hücuma geçmek üzereydiler.
Yalnız kalan Rusya da, 3 Ekim 1739'da, savaş beklentilerinin çok gerisinde bir barış antlaşması yaptı. Rusya Azak Kalesi'ni askerden arındırmayı, Azak Denizi ve Karadeniz'de savaş gemisi bulundurmamayı, Karadeniz'deki ticaretini Osmanlı gemileriyle yürütmeyi, Orta Kafkaslarda önemli dağ geçitlerini kontrol eden ve koruması altında tuttuğu Kabartay bölgesinden çekilmeyi ve burasını tarafsız bir bölge olarak tanımayı kabul etti. Rusya ile bu antlaşmanın eki niteliğinde bu sebeple Belgrad Antlaşması adı ile de bilinen, Niş Antlaşması imzalandı.
Ayrıca bu antlaşmalar, Osmanlı İmparatorluğu'nun Avusturya Arşidüklüğü ve Rusya İmparatorluğu ile imzaladığı son kârlı antlaşmalardır.
Antlaşma Maddeleri
1735-1739 Osmanlı-Rus-Avusturya savaşının sonunda imzalanmış bu antlaşmaların başlıca şartları şunlardır:
Avusturya Pasarofça Antlaşması ile aldığı yerleri (Sırbistan, Belgrad, Eflak'ın bazı kısımlarını ve Bosna'da bir sınır bölgesini) Banat bölgesi hariç geri verdi.
Azak Kalesi yıkıldı, toprakları Osmanlı Devleti ile Rusya arasında sınır oldu.
Kuzey Kafkasya'da bulunan ve dağ geçitlerini (Daryal Geçidi, vd) denetleyen Kabartay bölgesi (Kabardiya) tarafsız bir bölge olarak kabul edildi.
Ruslar Kırım'dan çekilecek.
Rusya, Karadeniz'de savaş ve ticaret gemileri bulunduramayacaktı.
Belgrad Antlaşmaları Osmanlıların 18. yüzyılda imzaladığı en son kazançlı antlaşmalardır. Belgrad Antlaşmaları ile Karadeniz’in bir Türk gölü olduğu bir kez daha kabul edildi. Bu antlaşma ile Karadeniz'in Türk gölü olduğu son kez onaylanmıştır.
Ayrıca bu antlaşmaların imzalanmasında etkili olan Fransızlar'a karşı kapitülasyonlar süresiz olarak uzatılmıştır.
 
Üst