Konyanın 52 kilometre güneydoğusunda, Çumra ilçesinin sınırları içinde yer alan tarihöncesi yerleşim alanı Çatalhöyükte yapılan kazılar 22. yılını doldurdu. Yapı Kredi, Anadoluda neolitik çağın ilk ve en önemli arkeolojik buluntularından biri kabul edilen Çatalhöyük kazılarına 1997 yılından bu yana ana sponsor olarak destek veriyor. Kazıların tarihçesini anlatmak ve elde edilen buluntuları paylaşmak üzere, 5 Ağustosta kazı başkanı Ian Hodderın ve Yapı Kredi Kurumsal Sosyal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik Departmanı Yöneticisi Nurcan Erhanın ev sahipliğinde Çatalhöyüke bir gezi düzenlendi.
Kazının başkanlığını 1993 yılından bu yana sürdürmekte olan arkeoloji profesörü Ian Hodder, verdiği brifingde Çatalhöyükteki kazıların uzun soluklu ve zor bir çalışma olduğunu söyledi. Zaman içinde hem ulusal hem de uluslararası basının buraya gösterdiği ilginin arttığını belirten Hodder, sözlerine tarihöncesi bir alanı geniş bir kitleye cazip kılmak oldukça zor, çünkü burada bina ya da tiyatro gibi yapılar yok. O yüzden Çatalhöyükü daha görünür hale getirmek için daha fazla çaba sarf etmek gerekiyor diye devam etti. Kazı alanının girişinde bir adet deneysel ev bulunuyor, ekip dört ev daha yapmayı planlıyor. Bu sayede burayı ziyaretçiler açısından daha ilginç hale getirmek istiyorlar. Hodder ayrıca gelecekte Çatalhöyükte bir müze oluşturulması gerektiği fikrinde.
Yapılan kazılarda üzerine insan yüzü resmedilmiş pek çok çanağa rastlanmış, bu da burada ciddi bir sanat üretimi olduğunun göstergesi. Prof. Hodder, Çatalhöyükü bir başka önemli kazı alanı olan Göbeklitepeyle karşılaştırdığında çok önemli bir ayırıcı noktanın altını çizmeden edemiyor: Göbeklitepede tapınaklar üzerine yapılan bir sanat karşımıza çıkarken, Çatalhöyükteki kazılar, evlerin içerisinde, gündelik bir sanatı gün ışığına çıkarıyor. Prof. Hodder, Çatalhöyükün birçok insanı heyecanlandırmasının nedenlerinden birinin de bu olduğunu vurguluyor. Kendisinin de asıl anlamak ve öğrenmek istediği temel bilgi, insanların ev içinde neden bu kadar fazla miktarda sanata yer verdiği.
Çatalhöyükte başlangıçta nüfus oldukça azken zamanla çoğaldığını görmek mümkün. Evlerin yoğunluğu ve yerleşim alanının büyüklüğü de zaman içerisinde artmış. Prof. Hodder bu durumu şöyle anlatıyor: Alanın ortasında 8 bin kadar kişinin bir noktada bitişik evlerde bir arada yaşadığını görüyoruz. Daha sonra bu birdenbire değişiyor. İÖ 6500 tarihinde genel olarak Anadoluya ve oradan da Avrupaya bir yayılma oluyor. Neolitik dönem Orta Anadoluda görülmeye başlandığında bununla birlikte nüfusta ciddi bir artış var, ama artan nüfus burada artık yaşamını idame ettiremeyecek kadar arttığında başka yerlere yayılma gerçekleşiyor
Fotoğraf: UNESCOnun 2012 yılında Dünya Kültür Miras Listesine giren Çatalhöyükte günümüze dek 13 yapı katı gün ışığına çıkarıldı. Çatalhöyükte 8 bin kişi bir arada yaşıyordu.